حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mısır
Medya Bürosu
No: MS–BA–2024–MB–TR–10 |
H. 3 Zilhicce 1445 M. Cumartesi, 11 May 2024 |
Önceki Suçlar, İhanet Anlaşmasını İptal Etmek İçin Yeterli Değil Mi? İptali İçin Daha Büyük Katliamların Yapılması Mı Gerekiyor?
Yahudi ordusunun geçtiğimiz günlerde Filistin’in Refah kentinde gerçekleştirdiği “sınırlı” askeri operasyon, Mısır’ın, Yahudi varlığının “Refah’ı tamamen işgal etme” planıyla nasıl başa çıkacağı senaryolarını yeniden gündeme getirdi. Mısır, “kenti işgal etmenin Filistinliler üzerindeki yansımaları” olacağı uyarılarında bulunmasına rağmen Yahudi varlığı, “operasyonun devam edeceğinin” sinyalini verdi. Mısır Ordusu’nun eski Keşif Kolordusu Komutanı ve strateji uzmanı Tümgeneral Nasr Salem, Şark El Avsat’a verdiği demeçte “Refah’ın işgal edilmesi durumunda Mısır’ın diplomatik seçenekler çerçevesinde hareket edeceğini” belirterek, “Özellikle Kahire’nin Gazze Şeridi’ne yardım ulaştırma ve Gazze Şeridi’nde ateşkes sağlanması için iki taraf arasındaki müzakerelerde arabulucu rolü oynama isteği göz önüne alındığında Mısır’ın (İsrail’in) tutumuyla başa çıkma seçeneklerinin sınırlı olduğunu.” söyledi. Mısır Ordusu’nun eski Keşif Kolordusu Komutanı ve strateji uzmanı Tümgeneral Nasr Salem, “Refah işgal edilirse Mısır diplomatik seçenekler çerçevesinde hareket edecektir” dedi. El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde “İsrail” uzmanı Said Okasha, Filistinlilerin topraklarından sürülmesini kategorik olarak reddetmek, “Mısır’ın taviz vermediği ve vermeyeceği bir şeydir” dedi ve ekledi: ““İsrail” Mısır’ın ulusal güvenliğine zarar verirse Mısır barış anlaşmasının garantörü olarak ABD’ye başvurabilir ya da Refah’ın tamamen işgal edilmesi durumunda barış anlaşmasını askıya alabilir.” Okasha, Şark El Avsat’a yaptığı açıklamada ““İsrail’in” Mısır ile “barış” anlaşmasını korumak istediğini, sınırdaki duruma rağmen Tel Aviv’in Kahire ile barışa öncelik vermeye devam ettiğini belirtti. Bu durum Tel Aviv’i, Filistin’in Refah kentine saldırmakta ısrar etmesi halinde, kentin her mahallesinde ayrı ayrı sınırlı operasyonlar düzenlemeye itecektir ki bu da savaşın uzun süre devam edeceği anlamına gelmektedir. (10.05.2024 Şarku’l Avsat)
Mısır rejimi, Filistin halkının kanını umursamamakta ve onları desteklemek için değil, Beyaz Saray’daki efendilerinin planlarını uygulamak için harekete geçmektedir. Mısır rejimi, eğer Gazze’deki halkımızı önemsemiş olsaydı, meseleyi farklı bir şekilde ele alırdı. Sorunu çözebilecek seçeneğe sahiptir ancak bu seçeneğe başvurmadı ve başvurmayacak da. On yıllar önce imzalanan ve Yahudi varlığının güvenliğini ve emniyetini güvence altına alan hain anlaşmaya (Camp David) bağlı kalmaya devam edecek.
Mısır’ın yapması gereken şey, sadece talihsiz anlaşmayı askıya almakla tehdit etmek ya da hatta iptal edeceği konusunda uyarıda bulunmak değil, aksine anlaşmayı derhal iptal etmek, Mübarek Toprakla olan sınırı ortadan kaldırmak, Mısır ordusunu, Filistin halkını desteklemek ve topraklarını tamamen özgürleştirmek, Yahudi varlığının kökünü kazımak ve İslam topraklarını ve kutsal mekanlarını temizlemek için seferber etmektir.
Allah için, saygınlıkları için ve kutsalları için, orduları seferber etmek için Yahudilerin daha fazla katliam ve ümmete karşı daha fazla suç işlemelerini mi bekliyoruz? Yahudilerin Mübarek Topraklarımıza ayak bastıkları ilk günden itibaren orduların seferber edilmesi farzdı. Bugün bu mazlumlara yardım etmek en önemli farzdır. Bu, Mısır ve ordusu için en önemli farzdır, çünkü Mısır ordusu en yakın, en güçlü ve en layık olanıdır. Mısır ordusu, Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in tanımladığı iyiliğe sözde hizmet etmektedir. Bu iyilik, Allah’ın farz kıldığı ümmeti, dinini ve kutsal mekânları koruma yükümlülüğünü yerine getirmekle alakalıdır. Mısır’ın askerleri bu görevi yerine getirecekler mi, yoksa Mübarek Topraktaki halkımızı yüzüstü bırakıp Allah’a ve Rasûlüne ihanet eden yöneticilere itaat etmeye devam mı edecekler?
Ey Kinane askerleri! Filistin halkımız, bir taş atımı mesafede katledilirken, oturup kalmanız caiz değildir. Göreviniz tüm Filistin’i kurtarmak, savunmasız halkına yardım etmek, onlara yapılan zulmü gidermek ve bu görevle aranızda duran tüm kötü rejimleri ve yöneticileri kökünden söküp atmaktır. Peki siz ne yapıyorsunuz? Allah’a yemin olsun ki, yöneticiler size hiçbir fayda sağlamayacak, günahlarınızı da üstlenmeyeceklerdir. En ağırı da gece gündüz sizden yardım isteyen kardeşlerinizi yüzüstü bırakmanızdır. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şu buyruğundan haberdar değil misiniz?
مَامِنْامْرِئٍيَخْذُلُامْرَأًمُسْلِماًفِيمَوْضِعٍتُنْتَهَكُفِيهِحُرْمَتُهُوَيُنْتَقَصُفِيهِمِنْعِرْضِهِإِلَّاخَذَلَهُاللهُفِيمَوْطِنٍيُحِبُّفِيهِنُصْرَتَهُ،وَمَامِنْامْرِئٍيَنْصُرُمُسْلِماًفِيمَوْضِعٍيُنْتَقَصُفِيهِمِنْعِرْضِهِوَيُنْتَهَكُفِيهِمِنْحُرْمَتِهِإِلَّانَصَرَهُاللهُفِيمَوْطِنٍيُحِبُّنُصْرَتَهُ“Her kim bir Müslümanın saygınlığının kaybolacağı, onurunun zayıflayacağı bir yerde yardımsız bırakırsa, Allah da onu kendisine yardım edilmesini arzu ettiği yerde yalnız bırakır. Kim de bir Müslümana onurunun zayıflayacağı ve saygınlığının yitirileceği bir yerde yardım ederse, Allah da ona kendisine yardım edilmesini arzu ettiği bir yerde yardım eder.” Neredesiniz? Ve sizden yardım isteyen bu savunmasız insanlara niye yanıt vermiyorsunuz? Genel seferberlik ilan eden ve Mekke’yi fethetmek için yola koyulan ve
لَا نَصَرَنِي اللهُ إِنْ لَمْ أَنْصُرْ بَنِي كَعْبٍ“Benî Ka’blara yardım etmezsem, ben de yardım görmeyeyim!” diyen Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’i niye örnek almıyorsunuz? Bir kadının yardım istemesi üzerine o kadına yardım etmek için Amuriye’yi fetheden Mu’tasım’ın neresindesiniz? Sizden yardım isteyen binlerce kadın ve yaşlı insanların yardımına niye koşmuyorsunuz?
Ey Kinane askerleri! Ey orduların en hayırlısı! Hayırseverlik bir şeref madalyası değildir, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in sancağını hakkıyla taşıyanların layık olduğu bir hak ve görevdir. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem, ümmetine yardım etmiş, Müslümanları ve kutsallarını korumak için bir kalkan olmuştur. Kötü yöneticiler tarafından imzalanan hain anlaşmalar bahanesiyle haklarından ödün vermemiştir. Hayırseverlik, yeryüzünün en iyi askerlerinin, bu yöneticileri ve imzaladıkları tüm geçersiz antlaşmaları reddetmelerini ve Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini kurarak ümmete yardım etmelerini gerektirir. İslam Devleti, orduları seferber edecek, İslam’a ve Müslümanlara yardım etmek, korumak ve kutsal yerlerini muhafaza etmek için onları motive edecektir. Ey Kinane askerleri! Allah’tan sizin bu ordulardan olmanızı diliyoruz.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ“Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasûlü’ne icabet edin.” [Enfal 24]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Mısır Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi 31 el-Cela’ Caddesi, Kahire / Mısır Telefon: Tel: +(20) 2 27738076 – 5119857010 www.hizb.net/ |
E-Mail: hizb.ut.tahrir.eg@gmail.com |