حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: PK-BA-2008-RS-TR-0018 |
H. 14 Cumâde’s Sânî 1429 M. Salı, 17 Haziran 2008 |
- Basın Açıklaması - Demokrasi, -Aynen Diktatörlük Gibi- Pakistan'ın Ekonomik Sorunlarını Çözmekten Âcizdir, Fakir Kitlelerin Haline Yalnızca İslâm'ın İktisâd Nizâmı Çözüm Olabilir
Mevcut bütçe; yalnızca Sömürgecilerin ve bir avuç Kapitalistin menfaatlerini koruyan Kapitalist ekonomi ilkelerinin mahsulüdür. Bu bütçe, fakir insanlara günlük bir öğün yemeği bile çok görmektedir. Bu bütçe açık bir gerçeği bir kez daha kanıtlamıştır ki ister Demokrasi ister Diktatörlük rejimi olsun, her iki yönetim şekli de aynı hortumcu kapitalist ekonomi sistemini uygulamaktadır. Kapitalist ekonomi ilkeleri, zengini daha da zenginleştiren, fakiri daha da fakirleştiren bir temele dayanmaktadır. Bunun içindir ki Pakistan'ın son altmış yılında, tıpkı bir köşe-kapmaca oyunu gibi, Demokrasi ile Diktatörlük arasındaki gidip gelerek zavallı halk yığınlarını senelerce oyalayıp hiçbir köklü değişim gerçekleştirmemiştir. Üstelik her iki yönetim şekli de aynı sömürücü kapitalist sistemi uygulamışlardır. İşte bu nedenle ister Demokrasi, ister Diktatörlük olsun, kendi çıkarlarını gerçekleştirdiği sürece, aslında her ikisi de Amerika'ya uyar.
Söz konusu bütçede; IMF ve Dünya Bankası'nın tâlimatlarına bağlı kalınarak elektrik, doğalgaz, buğday, gî [Hint Yarımadası'nda manda sütü yağını eritip kaynatarak yapılan katı yağ, tereyağı] gibi ürünlere verilen milyarca rupilik destekler kaldırılmakta, fakir kitleler ölüme terk edilmektedir. Üstelik varlıklı ve zengin insanlardan Harâc, Öşür ve Zekât toplamak yerine, KDV adı altında sıradan insanlardan haram vergiler alınmaktadır ki geçen sene toplanan bu vergi, 75 milyar rupiyi [takriben 1 milyar ABD doları] aşmıştır. Mevcut demokratik dağılımda, hiçbir büyük sermaye sahibinden ve toprak ağasından Harâc ve Öşür alınamaz, çünkü yasama meclislerinin üyeleri, bu sermayedârların ve ağaların ta kendileridir! Bu halleriyle kendi kendilerinden nasıl vergi aldıracaklar? Yine aynı elit grup, yakınlarının ve yandaşlarının borçlarını silerek 54 milyar rupilik peşkeş çekmiştir. Ancak onlar sıradan bir insanın bin rupilik borcunu bile asla silmeye yanaşmazlar. Sözde Ulusal Uzlaşma Kararnamesi çarpıcı bir gerçeğin apaçık kanıtı olmuştur; demokratik sistemlerde bir avuç elit tabaka, ellerindeki yasama yetkileriyle siyahı beyaza, beyaza siyaha rahatlıkla çevirebilmektedirler. Böylesi bir sistemde fakir insanların yaşamında iyileşme ancak hiç gerçekleşmeyecek bir serap olabilir. Bunun en net örneği bizâtihi Amerika'dır; trilyon dolarlık ekonomisi vardır, ama hâlâ nüfusunun kayda değer bir çoğunluğunun yiyecek, giyecek, barınak ve sağlık gibi temel ihtiyaçlarını karşılamaktan âcizdir. Amerika ve Çin gibi büyük ekonomilerde bile ekonomik trickle-down teorisi [tırikıl-davn: zenginlerin servetlerindeki artışın aşama aşama fakirlere de yansıması] gerçekleşemiyorsa, aynı Kapitalist ekonomi bataklığında debelenen Pakistan'da fakirliğin azalma ihtimâli ne olur acep? Pakistan'ınki de dâhil tüm insanlığın ekonomik probleminin çözümü; para ve kur politikası, mülkiyet, ticaret, gelir kaynakları, harcama kalemleri ve ekonominin diğer tüm yönlerine ilişkin tafsîlî hükümler barındıran İslâmî İktisâd Nizâmı'ndadır. Dahası ne Ümmet Meclisi'nin, ne de Halîfe'nin bu hükümleri değiştirmeye hakkı vardır. İşte böylelikle ne bir avuç Kapitalist, ne de Sömürgeciler, asla kitleleri ekonomik olarak köleleştirme imkânı ve fırsatı bulamazlar.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Pakistan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813 https://bit.ly/3hNz70q |
Fax: +(92) 21–520–6479 E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk |