Haber-Yorum

إِنَّ الْبَقَرَ تَشَابَهَ عَلَيْنَا

“(Nasıl) Bir İnek (Keseceğimizi İyice) Karıştırdık” [Bakara 70]

Haber:

Politico şu başlıklı bir rapor yayınladı: “Gazze’ye daha fazla kamyon giriyor ancak sınırdaki gecikmeler dağıtım sürecini engelliyor.” Raporda, “İsrail” hükümetinin bölgelerdeki faaliyetlerinin koordinasyonuna göre sınırı geçen resmi kamyon sayısının, yardım gruplarının kendisine erişmesinin imkansız olduğu yasaklı bölgede çok sayıda malın bulunduğu sıkışıklığı hesaba katmadığı geçmektedir. Raporda, Birleşmiş Milletler'in Gazze'de faaliyet gösteren kolu UNRWA'nın acil müdahale koordinatörü Jenny Baez’in şu ifadelerine yer verildi: “İyi bir günde sabah yaklaşık dört saatimiz oluyor ve öğleden sonra ise tüm malları toplamak için belki iki ya da daha fazla saatimiz oluyor.” “İsrail” tarafı, daha yüksek sayıları kolayca kaydedebilecek sürekli operasyonlar yürütebilir.”

Yorum:

Adının açıklanmasını istemeyen Amerikalı bir yetkilinin raporunda, Amerikan yönetiminin Gazze’deki insani krizin daha da kötüleşmesine yol açan lojistik sorunları çözme ihtiyacının farkına vardığı belirtildi.Rapora göre hassas operasyon ayrıntıları hakkında konuşmak için isminin gizli kalmasını isteyen yardım görevlileri ve diğer iki Amerikalı yetkili de şunları söyledi: “Muhasebe mekanizmasının karmaşık olması ve standartlaştırılmaması, Gazze'ye ulaşan yardımın miktarı konusunda birbiriyle çelişen anlatılara yol açıyor.”

Aynı şekilde yardım çalışanları, “İsrail’in” Mısır’dan gelen tırların sayısına ilişkin hesaplamasının yanıltıcı olduğuna, UNRWA'nın da aralarında bulunduğu yardım kuruluşlarının yardım taşımak için kullandığı standart treyler kamyonunun yaklaşık yarısı büyüklüğünde olduğuna işaret etmediğini” söylediler.

Ayrıca raporda yardım miktarının sayılmasındaki farklılıktan da bahsediliyor; zira Birleşmiş Milletler her kamyonun içerdiği yardım paletlerini sayarken varlık metrik ton kullanırken BM’nin diğer taraftaki yükleri tartmak için bir terazisi bile yoktur.

-Rapora göre- dört yardım çalışanlarının tamamı, gasıp varlığın Pazar günü yardımların girebilmesi için ek geçiş noktaları açıldığını duyurmasından bu yana Gazze’de maddi olarak pek bir değişiklik olmadığı sonucuna varıyorlar.

Raporda yer alan bu bilgiler, Yahudi varlığının suçunun boyutunu, Gazze halkını önceden tasarlanmış ve planlanmış bir şekilde aç bırakmasının yanı sıra intikama susamış ve insani hiçbir değeri umursamadan kurbanının iyileşmesine kin güderek onların kanlarına sızdığını teyit ediyor.Yahudi varlığının -Gazze halkı dışında- yedi kişiyi öldürmesinin ardından Amerika’nın onlara daha fazla yardım getirilmesi yönündeki baskısına rağmen onlar, Gazze Şeridi’ndeki aç insanlara daha fazla yardım gelmesin diye ayaklarını sürüyorlar, engel üstüne engel koyuyorlar, kandırıyorlar ve hilekârlık yapıyorlar.

Ancak dur, bu zaten Yahudilerin alışkanlığı değil midir? Zira o şaşkın bir kavimdir! Çünkü onlar, Allah’ın kendilerine emrettiği inek kesme işini yerine getirmemek için kaçmadılar mı, ayak sürmediler mi ve bahaneler aramadılar mı? Hatta şöyle dediler: إِنَّ الْبَقَرَ تَشَابَهَ عَلَيْنَا “(Nasıl) bir inek (keseceğimizi İyice) karıştırdık” [Bakara 70] Bütün bunlar aç insanlara yiyecek ulaştırmakla ilgilidir; Peki Mısır, Katar ve onlarla birlikte William Burns’un katılımıyla yürütülen “ateşkes” için müzakereler masası nasıl olacak?

Mısır ve Katar’ın kendilerini "tarafsız yönler" olarak görmesi sadece boş söz olup bu, ihanetlerinin ve suçlarının ötesinde bir ihanet ve suçtur; zira onlar ve Müslümanların başındaki diğer yöneticiler, Gazze’deki Müslümanları destekleme ve Allah’ın kendilerine farz kıldığı şeyleri yerine getirme konusunda başarısız olmuşlardır. Ama şu ateşkes müzakerelerine geri dönecek olursak; kesin olarak anlaşılması gereken şey, aldatma, hilekârlık ve sözden dönmenin eskiden beri peygamberlerini öldürenlerin alışkanlığı olduğu ve bugün de değişmeyecek olmasıdır; peki bunu hesaba katan var mı?!

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Hüsameddin Mustafa