Cuma, 10 Şevval 1445 | 2024/04/19
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
İslam'ı tam bir sistem olarak anlamanın önemi

بسم الله الرحمن الرحيم

İslam'ı Tam Bir Sistem Olarak Anlamanın Önemi

Bugün İslam dünyasına baktığımızda, bir sürü sorun ile uğraştıklarını görüyoruz; savaşlar, zulümler, baskı, yoksulluk, zayıflık ve yabancı güçlerin sömürülmesi gibi.

Müslüman azınlıklar dünyada nerede yaşıyor olursa olsun, doğrudan İslami kimliklerinden dolayı zorluklar yaşıyorlar. Burma, Arabistan ve Hindistan gibi topraklarda gördüğümüz gibi, yaşamlarına doğrudan saldırılıyor. Bunun yanı sıra, İslami kavramların ve sembollerin sürekli olarak, yine saldırı amaçlı mercek altına alındığını görüyoruz.

Bu koşullarda çocuk yetiştiren herhangi bir ebeveyn, kendilerini ve ailelerini bekleyen tehlikeyi anlayacaktır. Yaşadıkları, İslam karşıtı söylemlerin sürekli gündeme geldiği ülkelerde, İslam’ı ve Yaratıcıyı sevmeyi öğretirken, karşılaşabilecekleri güçlükler ve zorluklar onlarda endişe uyandıracaktır. Gelecek yavruları için ne getirecek? Güvende olacaklar mı? Mutlu ve tatmin edici bir hayat sürdürebilecekler mi? Ve en önemlisi, İslam yolunda kalabilecekler mi? Bunlar, her ebeveyn zihnindeki soruların sadece birkaçı.

Çoğu Müslüman, İslam'a olan sevgiyle çocuklarını yetiştirmeye çalışıyor ve onlara İslam'ın tüm sorularına cevaplar verdiğini ve hayatlarını şekillendiren tam bir din olduğunu öğretiyor. Bu, İslam hakkında sorularla karşı karşıya kaldığında birçok gencin tekrarlayacağı bir cevaptır. Ancak gelecek nesil, karşılaştıkları sorunlar çözülmediğinde, hatta daha da kötüye gittiğinde, İslam'a olan bu sadakatlerini koruyabilecekler mi?

Rohingya'daki çocuklar ebeveynlerini vahşice öldürdüklerini ve aynı zamanda Müslüman liderlerin durumlarının sessiz kaldığını gördüklerinde kendilerini nasıl teselli edebilecekler? Aynı şekilde, Batı'daki Müslüman çocuklar, giyim ve düşünme biçimleri yüzünden alay konusu olduklarında, dinlerine tutunmakta sadık kalabilecekler mi? Bizler, ebeveyn olarak, her şeyin çözümünün İslam olduğunu daha ne kadar anlatabiliriz/savunabiliriz, Müslümanların bile çözümü İslam’da aramadıklarını bildiğimiz halde? Ve mevcut durumlarını değiştirmek için aktif adım atmadıkları halde, daha ne kadar ‘sabredin’ demeye devam edebiliriz?

Ümmetin durumu, her Müslümanın, İslam'ın eksiksizliğini doğru bir şekilde anlamasını çok önemli bir hale getirdi. Allah'ın, Kuran’ı yalnızca ruhani tatmin ve kişisel ritüeller için indirmekle kalmayıp, yaşamın her alanına rehber olarak gönderdiğini anlamamızı sağladı. Buna, İslamî yasalar ve değerlerin egemen olduğu bir yönetim sistemini sağlamak da dahil. İslam'ın gelişiyle, aşağıdaki ayette ve hadislerde gördüğümüz gibi, hayatın her alanını kapsayan eksiksiz ve kapsamlı bir din ortaya çıktı: ﴿لَقَدْ كَانَ فِي قَصَصِهِمْ عِبْرَةٌ لِّأُولِي الْأَلْبَابِ ۗ مَا كَانَ حَدِيثًا يُفْتَرَىٰ وَلَٰكِن تَصْدِيقَ الَّذِي بَيْنَ يَدَيْهِ وَتَفْصِيلَ كُلِّ شَيْءٍ وَهُدًى وَرَحْمَةً لِّقَوْمٍ يُؤْمِنُونَAndolsun ki, onların kıssalarında akıl sahipleri için ibret vardır. Kur’an, uydurulabilecek bir söz değildir. Fakat kendinden öncekileri tasdik eden, her şeyi ayrı ayrı açıklayan ve inanan bir toplum için de bir yol gösterici ve bir rahmettir” [Yusuf suresi: 111] Peygamber(sav) şöyle buyurdu:«من عمل عملاً ليس عليه أمرنا فهو رد »Kim emrimiz üzere olmayan bir şeyle amel ederse o reddolunur.” |Muslim|.

İslam'ı ancak bu şekilde algıladığımız zaman, çocuklarımızı İslam'ın bütün sorunlara, cevaplar ve çözümler sunabildiğine ikna edebiliriz. Ve ümmetin bu kadar büyük problemlerle yüzleşmesinin ve mücadele etmesinin tek sebebi, eksiksiz olan Hilafet sisteminin eksikliğidir.

Onları, Hilâfet dönemini, Ümmetin tarihini incelemeye teşvik etmeliyiz. Geçmişteki Müslümanların İslam'ın noksan olmayışını anladıkları ve yaptıkları şeylerin hepsini İslam ile bağdaştırdıklarını öğrenecekler. Müslümanların daha sonra Hilâfet'in gerekliliğinden şüphe etmediklerini öğrenecekler ve yalnızca İslam'ın bütün bir sistem olarak görüldüğü zaman, İspanya'dan Çin'e, Çin'den tekrar Medine’ye kadar yayma ve hükmetme potansiyeline sahip olduklarını öğrenecekler.

Bu nedenle, toplumdaki ve dünyadaki olayların gerçekliği, İslami kavramlar/mefhumlar, deliller ve bunlarla ilgili ahkâm hakkındaki bilgimizi artırmalıyız. Dolayısıyla, çocuklarımıza, en azından, Allah'ın onlara ve bütün Müslümanlara böyle bir durumda ne yapmalarını emrettiğini öğretebiliriz. Ancak o zaman, kendimizi ve gelecek nesilleri Peygamber (sav)'in metodu üzerine Hilafet devletinin yeniden kurulması için çalışmaya motive edebiliriz.

﴿وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُم فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَى لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُم مِّن بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْنًا يَعْبُدُونَنِي لَا يُشْرِكُونَ بِي شَيْئًا وَمَن كَفَرَ بَعْدَ ذَلِكَ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ

 “Allah, içinizden, iman edip de salih ameller işleyenlere, kendilerinden önce geçenleri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için hoşnut ve razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaadde bulunmuştur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Artık bundan sonra kimler inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir.” (Nur suresi: 55)

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi için yazan

Yasmin Malik

Hizb ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Üyesi

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER