حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Lübnan Vilâyeti
Medya Bürosu
| No: LB–BA–2025–MB–TR–18 |
H. 12 Cumâde’l Ûlâ 1447 M. Pazartesi, 03 Kasım 2025 |
Amerika’nın Bölgedeki Normalleşme ve Teslimiyet Girişimleri Çerçevesinde, ABD Temsilcisi Morgan Ortagus Lübnan’a Bir kez Daha Ziyarette Bulundu
ABD’nin, normalleşme ve teslimiyet projesiyle Lübnan ve bölgeye baskı yaptığı ve Trump yönetiminin daha fazla Müslüman ülke liderini Abraham Anlaşmalarına dahil etmeye çalıştığı bir dönemde, ABD Temsilcisi Morgan Ortagus, Lübnan’a ve gaspçı Yahudi varlığına bir ziyaret gerçekleştirdi. Bu ziyaret, Lübnan’a yönelik siyasi, güvenlik ve ekonomik baskılar, tehditler ve şartlarla dolu! Üstelik bu ziyaretin, Arap Birliği Genel Sekreteri ve Mısır İstihbarat şefinin ziyaretleriyle aynı zamana denk gelmesi, görünüşe göre hepsinin aynı [ihanet] değirmenine su taşıdığını gösteriyor! Daha önce de ABD temsilcisi Tom Barrack, X platformundaki hesabından yaptığı açıklamada, ABD yönetiminin Lübnan ve bölgeye yönelik görüşlerini ve tehditlerini yansıtan bir açıklamada bulunmuştu. Barrack, şu ifadeleri kullanmıştı: “Beyrut tereddüt etmeye devam ederse, İsrail tek taraflı hareket edebilir ve sonuçları vahim olabilir.” Barrack, durumu netleştirmek için aynı açıklamada şu tespiti de yapmıştı: “Fakat bu barış yapbozunun sonraki iki parçası hala kayıp: Suriye ve Lübnan...”
Tüm bu ziyaretler, açıklamalar ve benzeri gelişmeler ışığında şunları ifade ediyoruz:
Birincisi: Amerika ve yandaşlarının Müslüman ülkelere müdahaleleri, bizim çıkarlarımızdan ziyade Amerika ve Yahudi varlığının çıkarlarına hizmet etmektedir. Nitekim Amerika’nın Yahudi varlığını siyasi, ekonomik, mali, askerî ve medya alanlarında açıkça destek verdiği bilinen bir gerçektir.
İkincisi: Amerikalı elçinin bu ziyareti, bazılarının sandığı gibi kesinlikle tarafsız değildir! Bu ziyaret, Amerika’nın bölgede Yahudi varlığını siyasi ve askerî düzlemde güçlendirme stratejisinin bir uzantısıdır. Amerikalı elçinin (masaya) sunduğu şeyler, hegemonya dayatmaktan, bağımlılığı perçinlemekten ve egemenliği hiçe saymaktan başka bir şey değildir! Sunduğu şeyler, Yahudilere teslim olmak ve boyun eğmektir ki, Allah Müslümanlar için böyle bir şeyi asla kabul etmez!”
Üçüncüsü: Şüphesiz, bu emrivakileri (dikteleri) kabul etmek ve yabancı vesayetini pekiştiren herhangi bir anlaşmaya imza atmak, Allah’a, Rasûlüne, ümmete ve bu gaspçı varlığı Lübnan ve Filistin’den çıkarmak için savaşan veya çaba harcayan herkese ihanettir
Dördüncüsü: Müslümanlar ve gayrimüslimler de dahil olmak üzere Lübnan halkının ezici çoğunluğuna göre, Yahudi varlığı ile ilişki kurmak suçtur, sadece şer’i açıdan değil, Lübnan makamlarının bağlı olduğu pozitif hukuk ve genel insani hukuk açısından da tartışmasız bir suçtur. Özellikle de bu mücrim varlığın Gazze’de işlediği soykırımdan sonra! Unutulmasın ki bu varlık, aynısını Lübnan’da ve diğer Müslüman beldelerinde yapmaktan dün çekinmediği gibi yarın da asla çekinmeyecektir!”
Beşincisi: Amerika’nın bölgeye yönelik bu saldırı dalgası ve kirli kampanyası asla amacına ulaşamayacaktır! Amerika, bölgeyi keyfine göre şekillendirme sevdasında başarılı olamayacaktır! ABD’nin sömürgeciliğe, halkları yağmalamaya, Müslümanları saptırmaya ve hatta “İbrahimi Din” safsatasıyla onları dinlerinden koparmaya dayalı bir projesi varsa; Müslümanların da bir projesi vardır: Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Hilafet projesi! Ve Allah’ın izniyle bu proje, ufukta belirmiştir, çok yakındır! Bu proje bölgeyi, hatta tüm dünyayı yeniden dizayn edecektir! Bu proje, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şu müjdesinin bir tecellisidir:
إِنَّ اللهَ زَوَى لِي الْأَرْضَ، فَرَأَيْتُ مَشَارِقَهَا وَمَغَارِبَهَا، وَإِنَّ أُمَّتِي سَيَبْلُغُ مُلْكُهَا مَا زُوِيَ لِي مِنْهَا “Allah, yeryüzünü benim için dürüp topladı, ben de doğusunu da batısını da gördüm. Ümmetimin mülkü, bana gösterilen yerlere kadar uzanacaktır.” [Müslim] Hilafet, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şu hadisi şerifinde müjdelediği gibi, Yahudi varlığının kökünü kazıyacaktır!
لَا تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى يُقَاتِلَ الْمُسْلِمُونَ الْيَهُودَ فَيَقْتُلُهُمْ الْمُسْلِمُونَ“Müslümanlar Yahudilerle savaşmadıkça kıyamet kopmaz. O harpte Müslümanlar Yahudileri öldürecekler” [Müttefikin aleyh]
Son olarak şunu belirtmek isteriz ki, Hizb-ut Tahrir / Lübnan Vilayeti, Amerika’nın Lübnan ve bölgeye dayattığı bu normalleşme ve teslimiyet kampanyasına meydan okumaya devam edecektir. Hiçbir güç onu bundan alıkoyamayacaktır! Lübnan’daki otoriteyi, bu ihanet ve zillet yoluna girmemeleri konusunda şiddetle uyarıyoruz! Ayrıca, Lübnan makamlarını bu duruma karşı koymak için kendi halkına güvenmeye çağırıyor ve sınırlar, yeniden imar veya uluslararası sistemin etkisi gibi gerekçelerle meseleyi manipüle etmemeye davet ediyoruz.
وَاللَّهُ غَالِبٌ عَلَى أَمْرِهِ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ“Allah, işinde galiptir, fakat insanların çoğu bunu bilmezler.” [Yusuf 21]
| حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Lübnan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Road 200, Tarabulus/Tripoli – Lebanon Telefon: 03–155103 / 03–446709 www.tahrir.info |
Fax: 06–629524 E-Mail: ht@tahrir.info |