Logo
Bu sayfayı yazdır


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi

No: HT–BA–2022–MB–TR–03 H. 29 Şa'bân 1443
M. Cuma, 01 Nisan 2022

Basın Açıklaması

1443 Yılı Mübarek Ramazan Hilalini Gözetleme Duyurusu

Bismillahirrahmanirrahim, Kur’an’ı indiren, bizim için İslam dinini seçip beğenen âlemlerin Rabbi Allah’a hamd olsun. Salat ve selam, İslam ümmeti inşa eden, yaratılışın efendisi Efendimiz Muhammed’in, Alinin ve tüm ashabının üzerine olsun.

Buhari Sahihinde Muhammed ibn Ziyad yoluyla şöyle rivayet etti:

سمعت أبا هريرة رضي الله عنه يقول: قال النبي ﷺ أو قال: قال أبو القاسم صلى الله عليه وآله وسلم: «صُومُوا لِرُؤْيَتِهِ وَأَفْطِرُوا لِرُؤْيَتِهِ فَإِنْ غُبِّيَ عَلَيْكُمْ فَأَكْمِلُوا عِدَّةَ شَعْبَانَ ثَلَاثِينَ “Ben, Ebu Hurayra’yı şöyle derken işittim: Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu ya da Ebu’l Kâsım şunları söyledi: “Hilali gördüğünüz zaman oruç tutun. Hilali gördüğünüzde iftar edin. Eğer hava kapalı olursa, Şa’bân ayını otuza tamamlayın”

Bu gece Cumartesi gecesi, mübarek Ramazan hilalinin gözetlenmesi sonrasında bazı Müslüman ülkelerde şeran görüldüğü saptandı. Buna göre yarın Cumartesi günü 1443 yılı mübarek Ramazan ayının ilk günüdür.

Bu vesileyle ben ve Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Başkanı ile tüm çalışanları, Hizb-ut Tahrir Emiri Celil Âlim Ata b. Halil Ebu Raşta’nın bu mübarek ayını tebrik ediyoruz. Allah’tan kendisine yardım etmesini, elleriyle zafer ve hâkimiyeti hızlandırmasını niyaz ediyoruz.

Bu yıl Ramazan, Batının yüzyıldır Müslümanların özel hayatına karşı yürüttüğü manevi saldırıyı doğrudan fiziksel saldırıya dönüştürdüğü bir döneme rastlıyor. “Terörle mücadele” kampanyasının İslam ümmetinde teslimiyet ruhu oluşturmadaki başarısızlığından, Batılı yöneticilerin duçar olduğu, ajanlarını tepetaklak yaptığı, Batının etkisini ülkemizden uzaklaştırmasına ramak kaldığı, hatta büyüklerinden birinin (Obama) saçını beyazlattığını söylediği Arap Baharı devrimlerinin şokundan sonra Batı, İslam ve Müslümanların doğasının sömürgeci koşullara karşı ayaklanmalarının hızını artıracağını, şüphesiz otoritelerini geri alana dek ayaklanmalarının devam edeceğini ve tırmanacağını fark etti.

Ancak Rusya baskısı ve Çin kuşatması, başta Amerika olmak üzere Batının çıkarları için büyük bir sorun haline geldi. Bu durum Batıya ait askeri ve lojistik güçlerin büyük bir bölümünün Müslüman beldelerden geri çekilmesini doğurdu. Ama Batı, hem kendisine hem de ajanlarına karşı tekrar ayaklanmaması için İslam ümmetinin nefes almasını istemiyor. Bu yüzden dünya çapında özel hayatları ile oynayarak Müslümanları oyalama prosedürlerine start verdi. Geri dönünceye kadar yerini almak üzere tüm ajanları ve araçlarını bu uğurda seferber etti. Müslüman beldelerdeki yöneticiler ile Yahudi varlığı arasındaki normalleşmeyi fazlalaştırdı. Yahudi lejyonlarını Arap Körfez ülkelerine soktu. Harameyn diyarında dindarlığa darbe vurdu, âlimleri hapse attı, İyiliği Emretme, Kötülüğü Yasaklama Kurulu’nun yerine Eğlence Kurulu’nu koydu. Eğlence Kurulu, Medine-i Münevvere ve Mekke-i Mükerreme’yi hayâsızlık ve kötülüklerle abluka altına aldı. Ürdün’de ders müfredatından Kur’an ayetlerini çıkardı. Mısır’daki öğretim müfredatında da aynı şeyi yaptı. Suriye’nin kurtarılmış bölgelerindeki eğitim müfredatında hileye başvurdu. Suud Hanedanı yöneticileri, Allah’ın Yahudileri yerdiği ayetleri eğitim müfredatından çıkardı. Mısır yöneticisi, firavun krallarının cesetleri için düzenlenen uluslararası bir tören ve geçitte firavunları canlandırdı. Amerika, Hint Yarımadası’ndaki Müslümanlara eziyet etmek için kindar Hinduların tasmasını serbest bıraktı. Hindular da Keşmir’i soydular, Müslümanları Assam’dan göç ettirdiler, çok sayıda Hintli Müslümanın medeni haklarını geri aldılar. Aynı şekilde Avrupa’da da Fransa, ülkedeki Müslüman jenerasyonun üzerine çullandı. Camilere kilit vurdu, Müslümanların, çocuklarını evlerde nasıl yetiştireceklerine karışmak için yasalar çıkardı. İsveç’in başını çektiği İskandinav ülkeleri ise, Müslüman ailelere yönelik saldırıyı alevlendirdi. Uydurma ve aldatmaca bahanelerle Müslüman çocuklarını alıp ailelerinden sakladı. Buna, özellikle mübarek toprak Filistin’de Müslüman aileleri parçalamak için CEDAW sözleşmesi maddelerine işlevsellik kazandırma sürecinin başlamasıyla birlikte, Müslüman ülkeler de eşlik etti. Babanın, aile üzerindeki vesayeti suç sayıldı. Aile ve aile reisi günahkârların merhametine terk edildi. Son haftalarda Müslüman katillerini, topraklarını ve onurlarını gasp edenleri karşılama manzaralarını unutmuyoruz. Yahudi varlığı cumhurbaşkanının Türkiye’de şatafatlı bir şekilde karşılanması, Beşşar Esed’in BAE’de dostça ağırlanması, İslam ümmetinin yarasına tuz basmıştır.

Ey Müslümanlar! Ey güç ve kuvvet ehli! Müslümanların yöneticileri, istenildiği gibi aylaklık yapmak için ülkenin kapılarını ardına kadar açmamış olsaydı kâfir Batı bu saldırıları gerçekleştiremezdi. Dolayısıyla İslam ümmetinin özel hayatına yönelik bu saygısızlık bir halife olana kadar durmayacaktır. Halife, erkeklerini toplayacak, onları düşmanlarının başına musallat edecek, onlara şeytanın vesvesesini unutturacaktır. Batının bu prosedürlere başvurmasının nedeni, şu iki önemli meselenin bilincinde olmasıdır: Birincisi, İslam ümmeti hala koşullarına karşı başkaldırıyı sürdürüyor. Otoritesini geri almak ve Batının etkisini ülkesinden çıkarmak istiyor. İkincisi, Rusya ve Çin meseleleri, Batıyı Müslüman beldelerden uzaklaştıracaktır. Bunun için Batı, görevi ajan yöneticilere havale etti. Bu yüzden ümmetin Batı ajanları ve ihanetlerinden kurtulması, etkisinden azade olması ve ülkesini geri alması için elverişli bir fırsat oluştu. Bu mesele, güç ve kuvvet ehline ve aralarındaki kamuoyu desteğine bağlı.

Öyleyse ey Müslümanlar! Bu mübarek ayda aranızdaki güç ve kuvvet ehlini İslam’a yardıma meylettirmek için acele edin. Ola ki Hizb-ut Tahrir’in elinden tutarlar da Allah, zafere eriştirir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِن تَنصُرُوا اللَّهَ يَنصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ “Ey iman edenler! Siz Allah’ın dinine yardım ederseniz, O da size yardım eder, ayaklarınızı savaşta sabit kılar.” [Muhammed 7]

Ya buna ya da dünyada hüsrana, ahirette de Allah’ın gazabına razı olacaksınız! Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

مَا مِنْ امْرِئٍ يَخْذُلُ امْرَأً مُسْلِماً فِي مَوْضِعٍ تُنْتَهَكُ فِيهِ حُرْمَتُهُ وَيُنْتَقَصُ فِيهِ مِنْ عِرْضِهِ إِلَّا خَذَلَهُ اللَّهُ فِي مَوْطِنٍ يُحِبُّ فِيهِ نُصْرَتَهُ، وَمَا مِنْ امْرِئٍ يَنْصُرُ مُسْلِماً فِي مَوْضِعٍ يُنْتَقَصُ فِيهِ مِنْ عِرْضِهِ وَيُنْتَهَكُ فِيهِ مِنْ حُرْمَتِهِ إِلَّا نَصَرَهُ اللَّهُ فِي مَوْطِنٍ يُحِبُّ نُصْرَتَهُ Her kim bir Müslümanın saygınlığının kaybolacağı, onurunun zayıflayacağı bir yerde yardımsız bırakırsa, Allah da onu kendisine yardım edilmesini arzu ettiği yerde yalnız bırakır. Kim de bir Müslümana onurunun zayıflayacağı ve saygınlığının yitirileceği bir yerde yardım ederse, Allah da ona kendisine yardım edilmesini arzu ettiği bir yerde yardım eder.[Ebu Davud]

Ey güç ve kuvvet ehli! Tek bir kişide durum buysa, iki milyarlık bir ümmeti yüzüstü bırakan kişide durum nasıl olur sizce? Müslümanların kutsalları konusunda Allah’tan korkun. Çok geç olmadan Allah’tan sakının.

Sonuç olarak bu mübarek ayda İslam ümmetini, Batı ve ajanları hoşlanmasa da bu yılki Ramazan ayını hakka uymak için Allah ile ahitleşmenin yeni bir başlangıcı yapmaya çağırıyor, Allah’ın zaferiyle müjdeliyoruz. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُم فِي الأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَى لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُم مِّن بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْناً يَعْبُدُونَنِي لا يُشْرِكُونَ بِي شَيْئاً وَمَن كَفَرَ بَعْدَ ذَلِكَ فَأُولَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ Allah, içinizden, iman edip de Salih ameller işleyenlere, kendilerinden öncekileri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaatte bulunmuştur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Artık bundan sonra kimler inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir.” [Nur 55]

Ramazan ayınız mübarek olsun, ve’s Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh

Cumartesi gecesi, 1443 yılı mübarek Ramazan ayının ilk günüdür.

 

Mühendis Selâhaddin Addade
حزب التحرير

Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Müdürü

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan
Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43
www.hizb-ut-tahrir.info
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info

Template Design © Joomla Templates | GavickPro. All rights reserved.