Logo
Bu sayfayı yazdır
Krallarının Dini Üzere Olan Kötü Bir Dost!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Krallarının Dini Üzere Olan Kötü Bir Dost!

Haber:

Ürdünlü bir politikacı, davetçi ve İslami düşünür olarak bilinen Muhammed Nuh el-Kudah, Abu Dabi Emirliği’ndeki Şeyh Zayed Camii’nde, BAE Yahudi Konseyi’nin baş hahamı Elie Abadie’nin de olduğu bir oturuma katılmasıyla ilgili dolaşan haberler hakkında açıklama yaptı.

Açıklamada şunlar geçti:

“Dünyanın, Birleşik Arap Emirlikleri'nin iş birliği köprüleri kurma ve tüm insanların yararına bir hoşgörü kültürünü yaymadaki rolüne hayranlık ve takdirle baktığı bir zamanda.

Böyle bir zamanda… Karşımıza, şerî bir bilgiye ve dünyevi bir hikmete dayanmadan gerçekleri çarpıtıp abartanlar ve olayları kötü niyetine ve kıt düşüncesine göre yorumlayanlar çıkıyor.

Bu nedenle açıkça söylüyorum ki iki aydan fazla bir süre önce Abu Dabi’de Şeyh Zayed Camii’nde -Allah ona rahmet etsin- gerçekleştirilen “Zayed İnsani Yardım Günü”ne katıldım. Dolayısıyla bu, ifşa edilmesinden korkulacak bir şey değildir. Aksine cami cemaatinin ve dünyanın gözü ve kulağı önünde olmuştur. Nitekim burada bir grup şerefli şeriat alimlerinin yanı sıra farklı mezheplerden bir grup gayrimüslim din adamı, hoşgörü, bir arada yaşama, insan hakları, mazlumlara yardım etme, insan nefsinin kutsallığı, kan akıtılmasını durdurmak, kutsalların saygınlığı ve tüm dinlerin takipçileri tarafından kabul edilen diğer yüce anlamlar hakkında konuştular.

Allah’ın evinde, inançlarımıza, değerlerimize, sabitelerimize ters düşen, saflarımızı bölen, Allah korusun sebat eden murabıt halkımızı gücendiren hiçbir şey olmamıştır.

Bazı genç nefislerin, bu imajı zedelemek, kötülemek veya sadece kıt hayallerinde ve çaresiz nefislerinde var olan yalanlar ve vehimlerle gerçekleri çarpıtmak için kullanılmaları utanç vericidir.

Bu nedenle bazılarının dillerinde geveleyip durduğu şeylerin, Allah Azze ve Celle katında şu kavlinin muhatabı olduğunu düşünüyorum; (سَتُكْتَبُ شَهَادَتُهُمْ وَيُسْأَلُونَOnların bu şahitlikleri yazılacak ve sorguya çekileceklerdir.” [Zuhruf 19]) Onlara sadece şunu söylüyorum: Allah bana yeter, O ne güzel bir vekildir.” (Ürdün Haber Ajansı, 6 Haziran 2022)

Yorum:

Allahu Teala şöyle buyurmuştur: لا يُحِبُّ اللهُ الْجَهْرَ بِالسُّوءِ مِنَ الْقَوْلِ إِلَّا مَن ظُلِمَ وَكَانَ اللهُ سَمِيعاً عَلِيماًAllah kötü sözün açıkça söylenmesini sevmez; ancak haksızlığa uğrayan başka. Allah her şeyi işiten ve bilendir.” [Nisa 148]

Bu İslamlaşmış kişi, normalleşenlerin ilki değildir. Ancak onun siyasi konumu, övünmesi, Allah’ın evinde açıkça Yahudilere katılarak Allah ve Rasulü’ne hakaret etmesi ve bu yaptığını da haklı çıkarması; onun bu sözünü yorumlamamıza sevk ediyor. O, Allah'ın Kitabından insanlar için bir söz olsun ki, kimse ona uysun.

Nitekim bu el-Kudah, Yahudilerin baş hahamıyla birlikte oturmuştur. Oysa Allahu Teala bu hususta şöyle buyurmuştur: أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِينَ تَوَلَّوْا قَوْماً غَضِبَ اللَّهُ عَلَيْهِمْ مَا هُمْ مِنْكُمْ وَلَا مِنْهُمْ وَيَحْلِفُونَ عَلَى الْكَذِبِ وَهُمْ يَعْلَمُونَAllah'ın kendilerine gazap ettiği bir topluluğu dost edinenleri görmedin mi? Onlar ne sizdendirler ne de onlardan. Bilerek yalan yere yemin ediyorlar.” [Mücadele 14]

Zira o, Allah’ın bunu kendisine haram kıldığını bildiği halde destekleyerek, yardım ederek, dostluk kurarak ve sevgi besleyerek onları dost edinmiştir. Kendisiyle amel edilmeyen ilim ne kötüdür.

Bu el-Kudah’ın, ister Hıristiyanlar isterse başkaları olsun kafirlerin Arap Yarımadası’na getirilmesinin caiz olmadığını bilmesi gerekir. Çünkü Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem, kafirlerin bu Yarımadadan çıkarılmasını emrettiği gibi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ölüm anında onların buradan çıkarılmalarını vasiyet etmiştir. Zira Sallallahu Aleyhi ve Sellem: أَخْرِجُوا الْمُشْرِكِينَ مِنْ جَزِيرَةِ الْعَرَبِMüşrikleri Arap Yarımadası’ndan çıkarın” demiş ve onlarla birlikte oturun dememiştir!

Sonra el-Kudah, hoşgörü, diyalog ve bir arada yaşama hakkında konuşan din adamlarından bahsediyor ve Allahu Teala’nın şu kavlini unutuyor: قُلْ يَا أَهْلَ الْكِتَابِ تَعَالَوْاْ إِلَى كَلَمَةٍ سَوَاء بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمْ أَلاَّ نَعْبُدَ إِلاَّ اللّهَ وَلاَ نُشْرِكَ بِهِ شَيْئًا وَلاَ يَتَّخِذَ بَعْضُنَا بَعْضاً أَرْبَابًا مِّن دُونِ اللّهِ فَإِن تَوَلَّوْاْ فَقُولُواْ اشْهَدُواْ بِأَنَّا مُسْلِمُونَDe ki: “Ey Ehl-i Kitap! Gelin sizinle bizim aramızda ortak bir kelimede buluşalım: Yalnızca Allah’a ibadet edelim, hiçbir şeyi O’na ortak koşmayalım, (Allah’ı bırakıp da) birbirimizi Allah’ın dışında rabler edinmeyelim.” Şayet yüz çevirirlerse deyin ki: Şahit olun ki biz Müslümanlarız!” [Ali İmran 64]

Hakeza bir Müslümanın hitabı Kitap ve sünnetten olmalı ancak Müslümanları kendisine davet edip onları dinleri hakkında fitneye düşüren yeni bir din oluşturmak için olmamalıdır! Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَمَن يَبْتَغِ غَيْرَ الْإِسْلَامِ دِيناً فَلَن يُقْبَلَ مِنْهُ وَهُوَ فِي الْآخِرَةِ مِنَ الْخَاسِرِينَKim, İslam’dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette hüsrana uğrayanlardan olacaktır.” [Ali İmran 85]

Kutsalların saygınlığına gelince; Kudüs’ün kutsallığını ve Yahudi ve Hristiyanları dinleyen birinin (ifade ve düşünce özgürlüğü) olarak kabul ettiği Peygamberimiz Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e hakaretin haram olduğunu unutuyor. Dolayısıyla kendisi karar veriyor, sonra da tüm bunların İslam’a aykırı olmadığını söylüyor!

Ey el-Kudah, Allah’ın evleri, içinde Müslümanlara kendi dinlerini empoze eden Yahudilere ve Hıristiyanlara ait değildir. Bilakis bu mescit, efendilerinizin Müslümanlar için bir fitne olmasını istediği dırar mescididir.

Hakeza kafirler, güvenlik makamlarının iddia ettikleri gibi Yahudileri ayakkabılarıyla kovan ve ülke ile kardeş ülke arasındaki ilişkilerin gerçeğini ifşa edenleri zindanlara attıktan sonra Müslümanların topraklarına çöreklenerek dostane uluslararası ilişkilere darbe indiren bu tür onurlu insanları ve benzerlerini hapse atıyorlar ve minberlerin üzerinde normalleşenleri yükseltiyorlar.

Canınız cehenneme, nasıl hüküm veriyor ve nasıl da hakkı alt üst ediyorsunuz! Geçici dünya hayatı için yağcılık, döneklik ve şakşakçılık yapıyorsunuz. Aziz ve Celil olan Allah’ın dışında Yahudilerin, Hıristiyanların ve yöneticilerin kuyruklarının yanında izzet arıyorsunuz.

Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَيْلٌ لِّكُلِّ أَفَّاكٍ أَثِيمٍ * يَسْمَعُ آيَاتِ اللَّهِ تُتْلَى عَلَيْهِ ثُمَّ يُصِرُّ مُسْتَكْبِراً كَأَن لَّمْ يَسْمَعْهَا فَبَشِّرْهُ بِعَذَابٍ أَلِيمٍHer yalancı ve günahkâr kişinin vay haline! O, Allah’ın kendisine okunan âyetlerini işitir de sonra büyüklük taslayarak sanki hiç onları duymamış gibi (küfründe) direnir. İşte onu acı bir azap ile müjdele!” [Casiye 7-8]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Fatıma Mahmud

Template Design © Joomla Templates | GavickPro. All rights reserved.