- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt

بسم الله الرحمن الرحيم
Haber - Yorum
Fransa'yı Sarsan ve “Hak ve Özgürlükler” Ülkesini İfşa Eden İğrenç Bir Suç!
Haber:
Cuma sabahı Ebu Bekir isimli Malili bir Müslüman, Fransa'nın güneydoğusundaki Le Gare bölgesinde bulunan La Grand-Combe belediyesindeki caminin içinde İslam karşıtı bir Fransız tarafından yaklaşık 50 kez bıçaklanarak öldürüldü!Maktul, kendisini cezbetmek için İslam'a girmek istediğini iddia eden katile nasıl namaz kılınacağını öğretirken secde halindeyken bıçaklandı!Şüpheli adamın Pazartesi günü İtalya'da bir polis karakoluna teslim olduğu açıklandı.
Yorum:
Bu menfur suçun ardından Fransa'daki Müslümanlar, sinagog önünde araçların yakılması olayında olduğu gibi Fransız makamlarının hızlı bir şekilde harekete geçtiğini ve güvenlik alarmı verdiğini görmedikleri gibi, o dönemde benzer suçların işlenmesinden korktuklarında yaptıkları gibi bu suça da aynı sıcaklıkla yaklaşmadılar ve ibadethanelerin güvenliğini güçlendirmediler, bilakis açıklamalar her zamanki gibi çekingen bir şekilde ve suçluyu terörist olarak etiketlemeden geldi!
Cumartesi günü, yani suçun işlenmesinden bir gün sonra Başbakan François Bayrou “İslam karşıtı rezaleti” kınadı ve “kurbanın ailesinin ve bu olayla sarsılan inançlı insanların yanındayız” eklemesinde bulunarak katilin yakalanıp cezalandırılması için devletin tüm imkanlarını seferber ettiğini açıkladı.Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da X platformu üzerinden attığı bir tweetle suçu kınayarak şöyle dedi: “Fransa'da ırkçılık ve dine dayalı nefret olamaz, ibadet özgürlüğü garanti altındadır ve dokunulmazdır.”Mağdurun ailesi ve Müslüman halkla dayanışma içinde olduğunu da ifade etti!
Fransız Le Figaro gazetesine göre, İçişleri Bakanı Bruno Retailleau iki gün sonra, yani Pazar günü suçun işlendiği Güney Fransa'daki Le Gare bölgesine gitti.
Fransız devletinin son yıllarda artan ırkçı ve İslamofobik suçlara paralel olarak Müslümanlara karşı işlenen suçlara yaklaşımı, Müslümanlar söz konusu olduğunda büyük bir kayıtsızlık ve çifte standart içinde olduğunu, bilakis İslam'a karşı nefret ve savaş atmosferini kışkırtmada suç ortaklığını yansıtmaktadır.
Eğer bir Müslüman kiliseye sızıp rahiplerden birini öldürseydi, kıyameti koparırlar, bu suçu derhal terörizm olarak damgalarlar, tüm güvenlik birimlerini harekete geçirirler ve bunu, Müslümanlara yönelik daha fazla kısıtlama için bir bahane olarak kullanırlardı; mesele bir Yahudi öldürüldüğünde de aynı şekilde olurdu; ama mesele Müslümanlarla ilgili olduğunda, tabii ki prosedürler çok daha hafif olacaktır!
Fransa'nın yöneticileri İslam'a olan düşmanlıklarını kanıtladılar ve kanıtlamaya devam ediyorlar; zira yıllardır peçe ve başörtüsü ile mücadele ediyorlar, camileri kapatıyorlar ve Müslümanları toplumlarına asimile etmek ve dinlerinden ve değerlerinden ayrılmalarını sağlamak için önlem üstüne önlem alıyorlar;dolayısıyla çıkaracakları her kanun ve tedbir doğal olarak Müslümanlara karşı ırkçılık ve nefret ateşini körükleyecektir. Dolayısıyla da bundan sonra kindarların ve ırkçıların işi biraz daha ileri taşımaları şaşırtıcı değildir.
Dahası Fransa'da işlenen ırkçı suçların birçoğu, akli dengelerinin yerinde olmadığı iddiasıyla akıl hastanelerine yatırılmıştır! Peki bu ceza diğerlerini, yapmak istedikleri şeyden caydıracak mı?!Dolayısıyla Ebu Bekir'in katilini soruşturduktan sonra, akli dengesizlik iddiasıyla hastaneye kaldırılması da şaşırtıcı olmayacaktır!
Allah'tan kardeşimize merhamet etmesini, ailesinin kalplerini birleştirmesini, onlara sabrı cemil ve teselli vermesini dilediğimiz gibi Allahu Teala'dan, mümin hakkında bir ahit ve anlaşma gözetmeyen ülkelerin gölgesinde yaşamak zorunda kalan tüm Müslümanları korumasını diliyoruz.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Minnetullah Tahir – Tunus