Logo
Bu sayfayı yazdır
Abu Dabi'deki Bu Tür Önlemleri Garipsemeyin!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Abu Dabi'deki Bu Tür Önlemleri Garipsemeyin!

Haber:

Ahbar el-Halic internet sitesi, 24 Mayıs Cumartesi günü “BAE vatandaşlarından, 3 grup yabancıyla iş yapmamalarını veya işyerlerinde çalıştırmamalarını istedi ve muhalefet edilmesi durumunda 50 bin dirhem ceza verilecektir” başlıklı bir haber yayınladı. Haberde şöyle geçti: “Birleşik Arap Emirlikleri Federal Kimlik, Vatandaşlık, Gümrük ve Liman Güvenliği Kurumu, tüm vatandaşları ve ikamet edenleri, vize ve ikamet ihlali yapan, idari bildirimlerde yer alan veya işten ayrılanlar olmak üzere 3 kategorideki yabancılarla işlem yapmamaları konusunda uyardı.”

Yorum:

Bu haberin doğruluğu ve internet ağında yer almasına rağmen ancak takip edenler, İngiltere’ye tabi BAE’ndeki herkesi etkileyen 1000'de 1000 telefonlara sızma oranlarıyla üst düzey elektronik denetimin kapattığı bağlantıları açmak yoluyla onu takip etmek ve ayrıntılarına ulaşmakta büyük bir zorluk olduğunu görecektir. Çoğunluğu Hintli, Bangladeşli ve Pakistanlılardan oluşan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin nüfusunu aşan yabancıların çokluğundan dolayı bu kadar paniğin ve sebepsiz korkunun nedenini bilmiyoruz.

Abu Dabi, 18. yüzyılın sonlarında, doğuda Gwadar'a, kuzeyde Basra'ya kadar uzanan Umman'ı zayıflatmayı başardıktan sonra efendisi İngilizlerin Körfez'deki kontrolünün ve Doğu Hindistan Şirketi’nin gölgesinde bir varlık bulmuştur; Umman'ın Rustaq'taki emirliğinin Muskat'taki otoritesinden ayrılmasının yanı sıra daha sonra Sykes-Picot tarafından çizilen sınırlarla Birleşik Arap Emirlikleri'nin ana vatanı Umman'dan ayrıldığı Doğu Afrika'dan bahsetmiyorum bile.

1819 yılının sonlarında İngiltere, Resü'l-Hayme'daki el-Kawasim ve müttefiklerine, İngiliz kraliyet donanması torpidoları, destroyerleri ve tüfekleri konusundaki silahlanma farkı sayesinde büyük bir saldırı düzenledi ve 1820 yılının başında onları 11 maddelik aşağılayıcı bir antlaşma imzalamaya zorladı.Daha sonra Abu Dabi'deki Bani Yas kabilelerini öne çıkardı ve 1966 yılında Zayid bin Sultan'ın üvey kardeşi Şehbūt bin Sultan'ı devirdi ve böylece Zayid, 1958 yılında Abu Dabi Emirliği'nde büyük miktarda petrol bulunmasının ve petrol zengini Buraimi vahasını kontrol etmek için Riyad ve Muscat ile çatışmaya katılmasının ardından 2 Aralık 1971 tarihinde kendi yönetim sistemini ilan imkanı buldu.

Diğer Körfez krallıklarının yanı sıra Abu Dabi de kendisini, petrol tedariki, askeri üslere ev sahipliği yapılması ve Batı'ya İslamcı kontrolü caydırma gücüne sahip tek gücün kendileri olduğunu iddia ederek 11 Eylül 2001'den sonra Müslümanların petrol paralarının Batı'nın İslam ve Müslümanlara karşı yürüttüğü medeniyet savaşında yardım olarak sunulması gibi Batı'nın çıkarlarının sadık koruyucusu olarak sunmuştur.Ancak İslam'ın Arap Yarımadası'nda parladığı gibi onun geri dönüşü de kaçınılmaz olarak Allah'ın izniyle yakında kurulacak olan Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafet Devleti'nin gölgesinde Arap Yarımadası'nı kapsayacaktır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Mühendis Şefik Hamis – Yemen

Template Design © Joomla Templates | GavickPro. All rights reserved.