Logo
Bu sayfayı yazdır
Ne mevcut Geçiş Hükümeti Ne De Gelecekteki Herhangi Bir Seçilmiş Hükümet, Amerika'nın Sömürgeci Projelerini Uygulama Yetkisine Sahiptir!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Ne mevcut Geçiş Hükümeti Ne De Gelecekteki Herhangi Bir Seçilmiş Hükümet, Amerika'nın Sömürgeci Projelerini Uygulama Yetkisine Sahiptir!

Haber:

Bangladeş'teki Dr. Muhammed Yunus liderliğindeki geçici hükümet ile ordu arasındaki gerginlik artık bir sır değildir. 26 Mayıs 2025'te, ordu sözcüsü, zulüm gören Rohingya Müslümanlarının yaşadığı Myanmar'ın huzursuz Rakhine eyaletine insani yardım koridoru açılmasına yönelik hükümetin önerisine karşı olduğunu açık bir şekilde ifade etti.Geçen hafta Genelkurmay Başkanı General Kamarul Zaman, hükümetin bir dizi girişimi hakkında endişelerini dile getirmiş olup bu girişimler arasında, sözde insani koridor, Chittagong limanının yabancı güçler tarafından yönetilmesi ve Elon Musk'a ait Starlink uydu internet hizmetinin girdirilmesi yer alıyor.Ayrıca hükümete, ulusal güvenliği ilgilendiren kararları alabilecek nitelikteki “istikrarlı seçilmiş bir hükümetin” kurulması için seçimlerin bir an önce yapılması çağrısında bulundu. Gerginliğin tırmanmasının ortasında, geçen hafta Dakka'da Dr. Yunus'un istifa edebileceğine dair söylentiler yayıldı. (Ajanslar)

Yorum:

Bangladeş'te devam eden siyasi gerginliğin, Yunus liderliğindeki geçici hükümet ile ordu arasında bir çatışma değil, aksine bir tarafta halk, diğer tarafta geçici hükümet arasında bir çatışma olduğunun açıkça anlaşılması gerekir;çünkü bu hükümet, halkın iradesine ve beklentilerine açıkça aykırı davranışlarda bulunuyor.Ordunun temel görevi ülkenin egemenliğini korumak olup ordu ise, bu egemenliği tehdit eden geçiş hükümetinin girişimlerine karşı çıkarak insanların iradesini dile getirmiştir.Eğer ordu liderleri, bu konularda sessiz kalmış olsalardı, bu insanlara ihanet olurdu.Bu nedenle kötü niyetli odaklar, bunu hükümet ile ordu arasındaki bir anlaşmazlık gibi göstererek kamuoyunu yanıltmaya çalışıyorlar; oysa gerçekte bu, insanlar ile iktidarda onları yönetenler arasındaki bir çatışmadır.Çünkü yönetim, yönetici ile yönetilen arasında yapılan bir sözleşmedir ve bu sözleşmeyle insanlar yöneticiye, kendi işlerini yürütme ve yabancı saldırılara karşı çıkarlarını savunma yetkisini vermektedir.Dolayısıyla -ister geçici isterse seçilmiş olsun- herhangi bir yöneticinin, bu sözleşmeyi ihlal etme ve insanların çıkarlarına karşı çalışma hakkı yoktur.Şeyha Hasina rejimi çökmüştür;çünkü o, ümmetin çıkarlarına karşı olan açık bir tutum sergilemiş ve birçok saldırgan Hint sömürgecilik projeleri uygulamış, dahası bununla da övünerek şöyle demişti: “Hintliler, sizin onlara yaptığınız iyilikleri her zaman hatırlayacaklardır.”Ayrıca o, Amerika ve Hindistan'ın talebi üzerine İslam'a karşı düşmanca projeler yürütmüş ve İslam ve alimlere karşı savaşmıştır; bu yüzden insanlar onu aşırı Hinduların elindeki bir kukla olarak görmüşlerdir.Bunun üzerine insanlar, ona tüm güçleriyle saldırdılar ve onun zulmüne ve silahlarına meydan okuyarak sert bir duvar gibi ona karşı durdular ve onu aşağılayıcı bir şekilde devirdiler.

Dolayısıyla hükümetin devlet düşmanlığı ve Amerikan projelerine boyun eğme politikasını sürdürmesi nedeniyle, insanlar ile geçiş hükümeti arasında bugün yaşanan gerginlik beklenen bir durumdu.Dr. Yunus kendinin küresel bir figür olduğunu iddia etmesine rağmen insanlar ondan yabancı baskılara direnmesini bekliyordu; ancak o, tam tersini yaptı ve kasıtlı olarak Amerika'nın çıkarlarına hizmet eden ve yabancı odakların Chittagong limanını yönetmesi ve “Starlink” projesinin hızla hayata geçirilmesi için çalışan “insani” koridoru destekleyerek, yeni sömürgeci Amerikan projesinin elindeki bir araç olduğunu açıkça göstermiş oldu. Ayrıca Yunus'un geçiş hükümeti, doğrudan Amerikan çıkarlarına hizmet etmekte ve Rohingya Müslümanlarının kanı ve gözyaşları pahasına Myanmar'da Amerikan yanlısı aşırı Budist grup “Arakan Ordusunu” dolaylı olarak desteklemektedir. Nitekim bu politikalar sonucunda halkın öfkesi de artmıştır.Kısa bir süre önce, önceki Hasina hükümetinin işlediğine benzer bir eylemde bulunarak, İngiltere’nin çıkarlarına hizmet etmek için yine Rohingyalılar pahasına “Arakan Ordusunu” bastırma konusunda İngiltere yanlısı askeri konseyi desteklemiştir.

İdeolojik açıdan; ister seçilmiş isterse geçici olsun herhangi bir hükümetin, ümmetin çıkarlarına karşı olan yabancı güçlerle iş birliği yaptığı kanıtlanırsa, yönetim ile insanlar arasındaki “yönetim sözleşmesi” geçersiz bir hale gelir.Ayrıca bu sözleşme ancak rıza ve tercih ile geçerli olup herhangi bir tarafın zorlaması caiz değildir; Dr. Yunus istifa niyetini açıkladığında, ideolojik açıdan yönetim sözleşmesi geçersiz bir hale gelmiş olup ne şerî ne de siyasi olarak görevine devam etmesi caiz değildir; çünkü sanki insanları terk etmekle tehdit ediyormuş gibi onlara çekileceğini ima etmiştir. Bu nedenle onun hükümet başkanlığından istifa etmesi gerekir; aksi takdirde insanlar, ümmete ihanet ederek kafirlerle ittifak kuran tiran Hasina'yı devirdiği gibi onu da devirecektir;çünkü Bangladeş halkı Müslüman olup İslamlarına iman ediyorlar ve onların vicdanlarında Allah Azze ve Celle'nin emirleri kök salmıştır. Nitekim Allahu Teala aziz Kitabı’nda şöyle buyurmuştur: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا عَدُوِّي وَعَدُوَّكُمْ أَوْلِيَاءَ تُلْقُونَ إِلَيْهِم بِالْمَوَدَّةِ وَقَدْ كَفَرُوا بِمَا جَاءَكُم مِّنَ الْحَقِّ Ey iman edenler! Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanlara sevgi göstererek, gizli muhabbet besleyerek onları dost edinmeyin. Oysa onlar, size gelen gerçeği inkâr etmişlerdir.” [Mümtehine 1] 

İslam ümmetinin ayrılmaz bir parçası olarak Bangladeş halkı, sömürgeci kâfirin komplolarına karşı meydan okumada önemli bir rol oynamışlardır.Bu nedenle onlar, sömürgeci kâfir Amerika'ya veya onun Hindistan gibi bölgesel ajanına bağlılık gösteren hiçbir yönetici veya siyasi partiye rıza göstermiyorlar.Ümmet ve İslam akidesi, devletten ayrılmayan iki unsur olup hiçbir yönetici ya da partinin, ümmetin ve onun akidesinin karşısında durması imkansızdır.

Nitekim artık Müslümanların kaderiyle oynayan partilerin veya bireylerin zamanlar geride kalmış oluphain ve ajan yöneticilerin tahtlarını yıkmak için beklenen kalkınmanın ve devin uykusundan uyanmasının zamanı gelmiştir. Nitekim azim olan Allah Kitabı’nda şöyle buyurmuştur: كُنتُمْ خَيْرَ أُمَّةٍ أُخْرِجَتْ لِلنَّاسِ تَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَتَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنكَرِ وَتُؤْمِنُونَ بِاللهِSiz, insanlar için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder, kötülükten meneder ve Allah'a inanırsınız.” [Al-i İmran 110]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Risat Ahmed - Bangladeş

Template Design © Joomla Templates | GavickPro. All rights reserved.