- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt

بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Mısır'ın Alimleri, Allah'ın Misakını ve Emanetini Taşımak ile Siyasi Düzenbazlık Arasındadır!
Haber:
Mısır el-En sitesi 13/7/2025 pazar günü, Mısır Vakıflar Bakanı Dr. Usame El-Ezheri'nin Gazze halkına, “canlarının ve çocuklarının feda edilmesine mal olsa bile” topraklarında sebat etmeleri çağrısında bulunduğunu ve Filistinlileri yerinden etmeyi ve Filistin davasını tasfiye etmeyi amaçlayan bir Siyonist komplosu konusunda uyardığını aktardı.Bu bağlamdaki konuşması, İslam İşbirliği Teşkilatı Radyo ve Televizyonlar Birliği ile işbirliği içinde düzenlenen dokuzuncu medya kursuna katıldığı sırada geldi; ayrıca Mısır Cumhurbaşkanı'na bir selam mesajı göndererek, onun liderliğindeki Mısır devletinin Filistin davasına verdiği destek ve Gazze halkına yardım ulaştırma konusundaki kararlılığını övdü ve iki devletli çözümden ve Doğu Kudüs'ü başkent olarak kabul eden bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasından başka bir alternatif olmadığını vurguladı.
Yorum:
El-Ezheri'nin sözleri, Gazze halkının direnişine yönelik bir sempati ve takdir içeriyor gibi görünse de ancak bu sözler, alimlerin, sanki karar, silah ve ordu sahipleriymiş gibi Gazze halkını sadece sebat etmeye çağırmak değil, Filistin'i kurtarmak için Müslüman ordularını harekete geçmesi talebinde bulunanların ön saflarında yer almaları gerektiği şeklindeki doğru şerî bir temelden yoksundur!Gazze halkının, kendilerine sebat etmeleri gerektiğini hatırlatacak birine ihtiyacı yoktur; çünkü onlar zaten birer sebat ve kararlılık örneğidir; ancak onların, kendilerini kurtarmak için çağrıda bulunacak birine ihtiyaçları vardır.Böyle bir durumda şerî alimlerin rolü açık ve nettir ki o da: Hakkı söylemek, onlara destek olmaları için orduların harekete geçirilmesini talep etmek, onları kuşatan ve Yahudi varlığını koruyan rejimleri övmemektir. Onların kuşatılmasına sessiz kalmak, orduları onların yardımına koşup onları kurtarmaya teşvik etmekten kaçınmak ve kendileriyle bunun arasında engel olanları ortadan kaldırmak, Allah'ın ahdine bir ihanettir.
El-Ezheri'nin bu konuşmasında garip bir şekilde Sisi'ye teşekkür etmesi, onu övmesi, Gazze'ye verdiği destekten dolayı onu takdir etmesi, şaşkınlık ve hayret, hatta öfke uyandıran bir durumdur.Çünkü uzak yakın herkesin bildiği üzere Mısır rejimi, Gazze'yi kuşatıp yaşam ve hayatta kalma kaynaklarını kesen en önemli araçlardan biridir. Zira Refah geçişini kapatıp direnişe silah girmesini engellerken, Yahudilerin kontrolündeki malları içeri sokup onlara mal ve silah temin eden, ümmetin çalınan gazını onlardan satın alan, Camp David Anlaşması uyarınca Yahudi varlığıyla güvenlik ve istihbarat koordinasyonu sağlayan, Gazze ile İslam ümmetinin derinlikleri arasındaki her türlü bağlantıyı kesmek için yeraltında ve yerüstünde duvarlar inşa eden bizzat Mısır rejimidir.Mısır rejimine bu desteği için mi teşekkür ediyor? İhanet artık koruma olarak mı nitelendiriliyor?
Ey Vakıflar Bakanı! Sizin üstlenmeniz ve çağrıda bulunmanız gereken şey, başta Kinane ordusu olmak üzere Müslüman ordularını Filistin'i kurtarmak için harekete geçirmek olup sadece onlara dua etmek ve sabır ve kararlılığa teşvik etmek değildir.Şeriat, Gazze halkının kurtarılmasını vacip kıldığı gibi bunun uğrunda cihad etmeyi, Allah'a imandan sonra en büyük vaciplerden biri saymıştır.
Bugün alimlerin sorumluluğu çok büyük olup olabilecek en tehlikeli şey, dinin ihaneti aklamak için kullanılması ve vaazların da suçu örtbas etmek için bir araç haline getirilmesidir.Fetva yayınlayan herkes Allah'tan ittika etsin; çünkü kıyamet gününde hesap vermek, medya kameralarının önünde olmayacak, aksine aziz ve cebbar Olan Mâlikul Mülk'ün huzurunda olacaktır.Alimlerin bugün haykırmaları gereken şey, ordulara, sınırları kaldırmak ve Filistin'i tamamen kurtarmak için derhal harekete geçmelerinin vacip olduğu yönündeki çağrıları olmalıdır; zira alimlerin minberleri, sakinleştirme veya övgü için değil, aksine hakkı açıkça söyleme, cihada teşvik etme, hainleri ve ajanları ifşa etme minberleridir.
“Bizim elimizde sadece dua etmek geliyor” diyenlere gelince;bu, aciz veya zayıfların sözüdür;çünkü alimler, söz, minber ve fetva sahibi kimseler olup ümmetin üzerinde güçlü etkileri vardır; bu yüzden şayet ümmetin kurtuluşu için harekete geçmemeleri halinde işgalin devam etmesinde suç ortağı olurlar.
Ey İslam alimleri, Allah'a, Resulüne ve dinine ihanet dışında yapmanız gereken şey, ümmeti ve ordularını, Filistin'in tamamen kurtarılması ve Yahudi varlığını koruyup onun bekasını ve devamlılığını sağlayarak Yahudi varlığının gerçek demir kubbesine dönüşen ihanet ve utanç verici rejimler gibi ordular ile bu vacip arasında duran tüm engelleri ortadan kaldırmak için teşvik etmektir.Zira Filistin'in kurtuluşu, bu rejimlerin kökünden sökülüp atılmasıyla başlar; bu yüzden Filistin'in kurtuluşunun Kahire'nin kurtuluşuyla, Kahire'nin kurtuluşunun bu rejimin kökünden sökülüp burada, ordusunu ve enerjisini halkını desteklemek, topraklarını kurtarmak ve kutsallarını yüceltmek için seferber edecek İslam Devleti'nin kurulmasıyla başladığını söyleyen ne kadar da doğru söylemiştir.İşte o zaman Yahudiler kendilerini barındıracak bir yer ve kendilerini gölgelendirecek bir gökyüzü bulamayacaklar ve bugün onları destekleyen kafir Batı da, onlardan elini çabucak geri çekecektir. Evet, İslam Devleti işte bunu yapacaktır. Allah'ım bunu çabuklaştır ve Mısır ordusunu da onun ensarlarından kıl.
وَإِذْ أَخَذَ اللَّهُ مِيثَاقَ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ لَتُبَيِّنُنَّهُ لِلنَّاسِ وَلَا تَكْتُمُونَهُ فَنَبَذُوهُ وَرَاءَ ظُهُورِهِمْ وَاشْتَرَوْا بِهِ ثَمَناً قَلِيلاً فَبِئْسَ مَا يَشْتَرُونَ
“Allah, kendilerine kitap verilenlerden, «Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz» diyerek söz almıştı. Onlar ise bunu kulak ardı ettiler, onu az bir dünyalığa değiştiler. Yaptıkları alış-veriş ne kadar kötü!” [Al-i İmran 187]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Mahmud El-Leysî - Mısır