Logo
Bu sayfayı yazdır
Pakistan Liderliği, Gazze'yi Desteklemek İçin Seferber Olmak Yerine Amerika'nın Çıkarlarını Güçlendirmek İçin Bölgesel Savunma Konferansına Ev Sahipliği Yapıyor!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber - Yorum

Pakistan Liderliği, Gazze'yi Desteklemek İçin Seferber Olmak Yerine Amerika'nın Çıkarlarını Güçlendirmek İçin Bölgesel Savunma Konferansına Ev Sahipliği Yapıyor!

Haber:

Pakistan Silahlı Kuvvetleri'nin basın kanadı olan Silahlı Kuvvetler Halkla İlişkiler Birimi 26 Temmuz 2025 tarihinde Pakistan'ın bugün İslamabad'da, ABD, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan'dan üst düzey askeri yetkililerin katılımıyla Bölgesel Savunma Komutanları Konferansı'na ev sahipliği yaptığını duyurdu.Medya kanadı açıklamada şunlara dikkat çekti: “Bu çok taraflı etkinlik, katılımcı ülkeler arasında bölgesel güvenlik iş birliğinin, askeri diplomasinin ve stratejik diyaloğun güçlendirilmesi yönünde atılmış önemli bir adımdır.” “Bağlantıları Güçlendirme ve Barışı Güvence Altına Alma” sloganı altında düzenlenen konferans, güvenlik iş birliğini güçlendirmeyi, eğitim programlarını geliştirmeyi ve terörle mücadele ile diğer savunma ve güvenlik alanlarında en iyi uygulamaları karşılıklı paylaşmayı amaçlamaktadır.

Yorum:

Pakistan'ın yöneticileri, ABD'nin gözetimi altında Pakistan ve Orta Asya ülkelerinin Müslüman ordularının liderlerinin katıldığı önemli bir bölgesel güvenlik konferansı düzenlemek yoluyla ABD'nin bölgesel vizyonuna bağlılıklarını yeniden teyit ettiler.Müslüman orduların Gazze'yi kurtarmak ve Yahudi varlığını kökünden söküp atmak için acilen harekete geçmesi gerektiği bir zamanda Pakistan ordusunun komutanı, terörle ve aşırılıkla mücadele kisvesi altında koordineli bir şekilde “siyasal İslam” denilen şeyle mücadele etmek yoluyla bölgeyi Amerikan gündemine yönlendirmeyi amaçlayan bir konferansla meşgul olmaktadır.

Bu konferans, Pakistan ordusu komutanı tarafından başlatılan ve Orta Asya'dan askeri liderleri ve ABD Merkez Komutanlığı'nı bir araya getiren benzersiz bir girişimdir.Amerika Birleşik Devletleri'ni ise Amerikan Merkez Komutanlığı Komutanı Michael Erik Kurilla temsil etmiştir.Konferans, Amerika'nın bölgedeki üç temel hedefinin gerçekleştirilmesine yönelik taahhüdün güçlendirilmesine odaklamış olup bu hedefler şunlardır:Konferans bildirisinde açıkça belirtildiği gibi terörle mücadele, bölgesel istikrar ve askeri koordinasyon.Bu üç eksen, ABD merkezi yönetiminin hedeflerinin özünü oluşturmakta olup Pakistan ise bu hedeflerin gerçekleştirilmesi için temel dayanak olarak görülmektedir.

Amerika'nın hareketlerini ve bu bağlamda Pakistan'ın önemini anlamak için daha geniş jeopolitik tabloyu okumak gerekir:

Birincisi: Orta ve Güney Asya, Güney Asya'nın insan gücü ile Orta Asya'nın enerji zenginliklerinin birleştiği iki önemli İslam bölgesi sayılmaktadır.Afganistan ise iki bölgeyi birbirine bağlayan köprü görevi görmektedir.Stratejik konumu, demografisi ve doğal kaynakları nedeniyle, Amerika, Rusya ve Çin arasında bu bölgelerde stratejik rekabet kızışmış olup rekabetler ise, enerji, hayati mineraller ve bağlantı koridorlarına erişim üzerinde yoğunlaşmaktadır.Rusya'nın Ukrayna ile uzun süren savaşın bir sonucu olarak zayıflaması nedeniyle, Amerika ve Çin Orta ve Güney Asya'da öne çıkan aktörler haline gelmiştir.Taliban tarafından aşağılık bir yenilgiye uğramasının ardından ABD'nin Afganistan'dan çekilmesine rağmen, Pakistan askeri kurumu içindeki güvenilir ajanları aracılığıyla bölgeye yeniden girmiştir.

İkincisi: Kibirli Trump'ın liderliğindeki cumhuriyetçi yönetiminin geri dönüşü, Pakistan askeri liderliğinin Amerika'nın bölgesel planlarında daha büyük rol oynamasının yolunu açmıştır.Zira Biden yönetimi, Afganistan'dan çekilmesinin ardından İslam'la mücadele alanındaki iş birliği dışında Pakistan'la ilişkilerini ve çıkarlarını azaltmıştı.Trump ise, Pakistan ordu komutanı General Asim Munir ile ABD ziyareti sırasında benzeri görülmemiş bir adım atarak öğle yemeğinde bir araya gelmiştir.Ayrıca Munir, yeni talimatlarını almak için ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve diğer ABD'li yetkililerle bir araya gelmiştir.

Pakistan ve ABD arasında yapılan bu üst düzey görüşmelerin ardından Orta Asya ülkelerinin savunma liderlerinin Pakistan'da ağırlanması, Pakistan'ın Orta ve Güney Asya'yı ABD'nin çıkarları doğrultusunda yönlendirmeye hazır olduğunu göstermektedir.Bu gelişmelerin ardından Rusya ve Çin'in Pakistan'a yönelik şüphelerinin artması muhtemeldir.Amerika'nın gözetimi altında bölgesel güvenlik iş birliğini sağlamanın yanı sıra Pakistan, yeni ticaret ve ulaşım yolları gibi bölgesel bağlantı projelerinin hızını artırmıştır. Örneğin Afganistan, Özbekistan ve Pakistan arasında yakın zamanda demiryolu projesi hakkında üçlü çerçeve anlaşması imzalanmıştır.Farklı aşamalarda hayata geçirilen mevcut diğer projeler ise şunlardır:(Türkmenistan-Afganistan-Pakistan- Hindistan) gaz boru hattı,Afganistan'dan geçen demiryolu projesi,Orta ve Güney Asya arasında elektrik nakli için CASA-1000 projesi ve Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan, Afganistan ve Pakistan arasında enerji bağlantısı için TUTAP projesi.Tüm bu projeler ABD'nin desteğini almakta ve Pakistan yoluyla Orta Asya ülkelerinin Rusya ve Çin'den koparılmasını hedeflemektedir.

Ne yazık ki ABD ve diğer büyük güçler, enerji ve maden servetleri ve askeri kapasiteleri bakımından zengin olan İslam beldelerini sömürüyorlar.1924 yılında kâfir Batı tarafından Hilafetin yıkılması, İslam ümmetinin gücünün parçalanmasına ve onun yapay devletçiklere bölünmesine yol açmıştır.Bu parçalanmanın yanı sıra Batı, kendisine fikri olarak bağlı, vizyonu sınırlı ve Müslüman ülkelerin Hilafetin gölgesinde birleşmesinin önünde engel teşkil eden yönetici bir elit sınıfı dayatmıştır.Dolayısıyla Pakistan'ın askeri liderliği, İslam beldesindeki diğer seküler kurumlardan farklı değildir.Eğer gerçek bir iradeye ve samimi bir vizyona sahip olsaydı, Körfez ve Orta Asya'nın enerjisi ile Güney Asya'nın insan gücünün arasını, Hilafetin çatısı altında birleştirirdi.Bu hala mümkündür, hatta Amerika'nın zayıflığının ve bölgesel görevlerini yerine getirmek için Pakistan'a bağımlı olmasının gölgesinde daha da acil hale bir gelmiştir.Bundan daha da önemlisi, ümmetin köklü bir değişim için hazır bir hale gelmiş olmasıdır.

Pakistan askeri kurumu içindeki sadık unsurların, ümmetin gücünü geri kazanmak ve Müslümanların topraklarındaki soykırım ve işgale son vermek için Hilafetin kurulmasını hızlandırmaları gerekir.Zira gelmekte olan Hilafet, yabancıların gündemine hizmet eden boş konferanslarda zaman kaybetmek yerine Filistin ve Keşmir'i kurtarmak amacıyla harekete geçirmek için Müslüman orduları birleştirecektir. Nitekim Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: إنَّ اللهَ زَوَى لِي الْأَرْضَ فَرَأَيْتُ مَشَارِقَهَا وَمَغَارِبَهَا، وَإِنَّ أُمَّتِي سَيَبْلُغُ مُلْكُهَا مَا زُوِيَ لِي مِنْهَاAllah yeryüzünü benim önüme dürdü, koydu. Bana dünyanın doğusunu ve batısını gösterdi. Bana gösterdiği bütün memleketlere ümmetim sahip olacaktır.” [Sahih-i Müslim] Allahu Teala, Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmuştur: هُوَ الَّذِي أَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدَى وَدِينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدِّينِ كُلِّهِ وَلَوْ كَرِهَ الْمُشْرِكُونَO (Allah), müşrikler hoşlanmasalar da (kendi) dinini bütün dinlere üstün kılmak için Resulünü hidayet ve hak din ile gönderendir.” [Tevbe 33]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Muhammed Selçuk – Pakistan

Template Design © Joomla Templates | GavickPro. All rights reserved.