Logo
Bu sayfayı yazdır
Putin ve Trump'ın Alaska Zirvesi!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber - Yorum

Putin ve Trump'ın Alaska Zirvesi!

Haber:

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Cumartesi günü ABD'li mevkidaşı Donald Trump ile düzenlediği basın toplantısında, Trump ile Ukrayna'nın güvenliğinin sağlanmasının gerekliliği konusunda anlaştıklarını vurguladı ve Rusya'nın bu konuda hazır olduğunu ve Ukrayna'daki çatışmanın sona ermesinden gerçek bir çıkarının olduğunu kaydetti. (Sputnik Arabic)

Yorum:

Birincisi: Trump görevinin başlangıcında Putin' karşı dostane açıklamalar yapmış, ona karşı uzlaşmacı bir tutum benimsemiş, Rusya'nın Ukrayna'daki bölgeleri üzerindeki hakimiyetinin onaylanmasını, Ukrayna'nın NATO'ya katılımının dışlanmasını ve ABD'nin Rusya'ya uyguladığı yaptırımları hafifletilmesini içeren büyük tavizler vermiştir. Hatta Trump'ın, ABD'nin Kırım'ın ilhakını resmen tanıması olasılığına dair girişimlerine işaret eden raporlar bile vardır.

Ancak Putin'in inatçı tavrı, Avrupalıların tutumları ve açıklamaları ile özellikle demokratlar olmak üzere bazı Amerikalı politikacıların tutumları, Trump'ın tutumlarını değiştirmesine neden olmuş gibi görünüyor; zira NATO ile yapılan anlaşmalar kapsamında Ukrayna'ya gelişmiş hava savunma sistemleri ve füzeler dahil olmak üzere askeri teçhizat sağlanacağını ve Rus kıyılarına iki nükleer denizaltı konuşlanacağını açıklamış ve Moskova ve Pekin ise bu açıklamaya ortak askeri tatbikatlarla yanıt vermiştir.Ayrıca Rusya'ya sert petrol yaptırımları uygulayacağını imasında bulunmuş, Putin'den belirli bir süre içinde barış anlaşması imzalamasını talep etmiş, önce 50 gün, ardından bunu 10 veya 12 gün olarak kısaltarak, Ukrayna krizine yönelik uzlaşma girişimlerine yanıt vermezse Rusya ve destekçilerinin ihracatlarına ağır kısıtlamalar uygulayacağı tehdidinde bulunmuştur.

İkincisi: Taraflar arasındaki anlaşma girişimleri, NATO'nun açık kapı politikasında ısrar ettiği bir dönemde Ukrayna'nın NATO'ya dahil olması da dahil savaşa yol açan nedenlere çözüm bulmayı gerektiriyor;orta yol olarak da "NATO'nun" Ukrayna'ya kapılarını 20 yıl boyunca kapatması ve Ukrayna'ya yazılı güvenlik garantileri verilmesine dair öneriler de vardır; bu ise her iki tarafça da kabul edilebilir; özellikle Putin, Finlandiya gibi bazı Avrupa ülkelerinin NATO'ya katılımının coğrafi yakınlığı nedeniyle Ukrayna'nın katılımından daha tehlikeli olduğunun farkındadır; bu yüzden Ukrayna'nın katılımı meselesi, bu ülkelerden daha az tehlikeli bir mesele haline gelmiştir.Nitekim Rusya bu ülkelere karşı herhangi bir yanıt vermemiş, sözlü açıklamalar dışında herhangi bir tavır alamamış olup Rusya'nın ele geçirdiği topraklar meselesi ise çok karmaşık bir mesele olarak kalmaya devam etmiştir; zira bu Ukrayna'da anayasa değişikliği gerektirmektedir çünkü cumhurbaşkanı toprakları terk etme yetkisine sahip değildir. Dolayısıyla bizler, Rusya ile Amerika arasındaki müzakerelerin, saldırıya uğrayan tüm ülkelerin ve tüm Avrupa tarafının yokluğunda gerçekleştiğini biliyoruz.

Rusya, Ukrayna'nın doğusunun tamamını ve Luhansk, Donetsk, Herson ve Zaporijya'nın idari sınırları içinde kalan bazı topraklar da dahil olmak üzere Dinyeper Nehri'nin doğusundaki toprakları talep ediyor, Trump ise bunu reddediyor ve Rusya'nın fiilen kontrol ettiği kısımları almasını öneriyor.

Bu senaryo oldukça olası olup Ukrayna ile Avrupa'yı korkutuyor; çünkü onların çıkarlarına ciddi şekilde zarar verecektir. Nitekim Washington Post, üst düzey bir Avrupalı diplomatın “Bu gece çok endişeliyiz” dediğini aktarmıştır.

Üçüncüsü: Putin'in, ABD'nin önerilerini reddetme konusunda ısrarcı olması halinde, Ukrayna'ya askeri desteğin artması, Rusya'nın daha fazla karıştırılması, daha fazla yıpratılması ve ona çok sert yaptırımlar uygulanması bekleniyor ki Putin de bunun farkındadır; bu yüzden Trump'ın yaptırım zihniyetiyle ilgili korkuları altında ve özellikle Batı zihniyetinin her konuya yönelik bakış açısını temsil eden herkesin kabul edebileceği orta bir çözüm olabilir diye zirveye katılmıştır.

Son olarak: Amerika, ister Rusya'yı yıpratıp şeytanlaştırmak, ister Avrupa'yı korkutup Amerika'nın zillet şemsiyesi altında kalmasını sağlamak, isterse Rusya ile Çin arasındaki ittifakı bozmak ve Rusya'yı Çin'i kontrol altına alma politikasına dahil etmek şeklinde olsun siyasi hedefleri için savaşı körüklemektedir;Amerika'nın bazı hedeflerine ulaştığı, ancak hepsine ulaşamadığı ama ilk turda bazı hedeflerini gerçekleştirmeyi başardığı, bu yüzden belki de stratejik sabrından dolayı özellikle kaybedecek bir şeyi olmayacağı aksine kazançlı çıkacağı geri kalan hedefleri gerçekleştirebilirim diye Rusya ile müzakerelere başvurduğu bilinmektedir.Zira savaş onun savaşı olmadığı gibi finansmanı ondan gelmiyor; ayrıca kan da onun kanı değil ve hiç kimsenin çıkarlarını umursamıyor; çünkü onun çıkarları herkesin üstündedir, bu yüzden Ukrayna meselesi, Amerika'nın emrine teslim olanlar için bir ibret olsun.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Hasan Hamdan

Template Design © Joomla Templates | GavickPro. All rights reserved.