Logo
Bu sayfayı yazdır
Es-Sudani, Katar'ın Bombalanmasını “Şok Edici Bir Olay” Olarak Nitelendiriyor ve “İslam İttifakının” İlan Edilmesi Çağrısında Bulunuyor!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Es-Sudani, Katar'ın Bombalanmasını “Şok Edici Bir Olay” Olarak Nitelendiriyor ve “İslam İttifakının” İlan Edilmesi Çağrısında Bulunuyor!

Haber:

14 Eylül 2025 Pazar günü, Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani, “İsrail'in” Katar’ı bombalamasını kınadı ve saldırganlığa karşı koymak için birleşik bir İslam ittifakının kurulması çağrısında bulundu."Bağdat El Yevm" tarafından aktarılan bir açıklamada es-Sudani, bombalamayı şok edici ve tüm uluslararası hukuk ve normların ihlali olarak nitelendirerek, bunun suçlu “İsrail” hükümetinin saldırgan yaklaşımını teyit ettiğini vurguladı.Bu tehdide karşı koyma bağlamında es-Sudani, Müslüman ülkelerin İslami bir siyasi, güvenlik ve ekonomik ittifak kurması çağrısında bulunarak, Müslüman ülkelerinin savunma amaçlı ortak bir güvenlik gücü şeklinde bir ittifak kurmamaları için hiçbir neden olmadığını belirtti.Başbakan, “saldırganlığın Katar ile sınırlı kalmayacağı” uyarısında bulunarak, Müslüman ülkelerinin “buna karşı koymak için kullanabilecekleri birkaç kozları” olduğunu vurguladı ve “İsrail hükümetinin her şeyi göz ardı ettiği ve iki yıldan fazla bir süredir Gazze'de sistematik bir katliam yaşandığı” eklemesinde bulundu. (Bağdat El Yevm)

Yorum:

Şok edici olay, bir kişi, grup veya ümmeti hiçbir hazırlıkları olmadan yakalayan ve onların davranış bozukluklarına neden olan beklenmedik olağanüstü bir olaydır;bu yüzden tüm fikir ve hayatın sorunlarına yönelik tedaviler ve çözümler için temel fikri bir kaideye sahip değillerse, o zaman onlar, çalkantılı bir hayat içinde kalmaya devam edeceklerdir.

Yahudi varlığının Katar'ı bombalaması ve es-Sudani'nin saldırganlığa karşı koymak için İslam ittifakı çağrısı yapması bizi şu önemli soruyu sormaya sevk ediyor:Yahudilerin İslami bir ülkeye yönelik saldırganlığı yeni bir şey midir?! Yoksa 1948'de Yahudi devletinin kurulmasının ilan edilmesinden, dahası Müslümanların devleti olan Osmanlı Hilafetinin yıkılıp elliden fazla zayıf devletçiğe bölünmesinden, Filistin'e İngiliz mandasının dayatılmasından, ardından 1948, 1956 ve 1967'de yaşanan tiyatro savaşlarının ardından Filistin'in, Allah'ın yarattıklarının en aşağılığı olan Yahudilere teslim edilmesinden, Filistin'in teslim edilmesi konusu resmi bir hale gelsin diye Filistin Kurtuluş Örgütü ve Arap Birliği'nin kurulmasından ve aynı şekilde zihinleri Müslümanların tüm sorunlarına yönelik gerçek çözümden uzaklaştıran ve Filistin'in kaybolmasına ve Müslümanların başlarına onlar hakkında hiçbir anlaşma ve ahit gözetmeyen yöneticilerin musallat olmasına neden İslam İşbirliği Teşkilatı'nın kurulmasından bu yana mı başlamıştır?

Bu nedenle her Müslüman'ın pusulasını düzeltmesi ve orduları seferber edecek, Müslümanlar arasındaki suni sınırları ortadan kaldıracak, başta İsra ve Mirac toprakları olmak üzere işgal altındaki İslam ülkelerini kurtaracak, sınırları koruyacak ve dünyanın dört bir tarafına adaleti ve refahı yayacak olan Nübüvvet Minhacı üzere Hilafet Devleti'ni kurarak İslami hayatı yeniden başlatmak için çalışanlarla bir birlikte çalışması gerekir. Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِلْعَالَمِينَ Biz seni ancak âlemlere rahmet olsun diye gönderdik.” [Enbiya 107]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdullah Abdulhamid – Irak

Template Design © Joomla Templates | GavickPro. All rights reserved.