Logo
Bu sayfayı yazdır
Artık Doğru Çizgiye Bağlı Kalıp Eğri Çizgiden Uzak Durmamızın Zamanı Gelmedi Mi?!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Artık Doğru Çizgiye Bağlı Kalıp Eğri Çizgiden Uzak Durmamızın Zamanı Gelmedi Mi?!

Haber:

2003 yılından sonra altıncı parlamento seçimleri, 11 Kasım 2025'te yapılacak.

Yorum:

Genellikle seçimlere eşlik eden tüm medya abartılarıyla, uygulama konumundakilerin siyasi çalışmalarıyla ve Irak da dahil Müslüman ülkelerdeki bu tür seçimlerin gerçekliğini örtbas etmeye yönelik açıklamalar ve muhalefetle birlikte ve Allahu Teala’nın şeriatıyla hükmetmeyen ve işlerinde ona göre hüküm vermeyen anayasa ve sistemlerin gölgesinde, hakkı batıldan, helali haramdan ve iyi olanı çirkinden ayırt etmek için eğri çizgilerin yanına doğru çizgiyi koymak gerekir. Nitekim Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَأَنَّ هَـذَا صِرَاطِي مُسْتَقِيمًا فَاتَّبِعُوهُ وَلاَ تَتَّبِعُواْ السُّبُلَ فَتَفَرَّقَ بِكُمْ عَن سَبِيلِهِ ذَلِكُمْ وَصَّاكُم بِهِ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَŞüphesiz bu, benim dosdoğru yolumdur. Buna uyun. (Başka) yollara uymayın. Zira o yollar sizi Allah'ın yolundan ayırır. İşte sakınmanız için Allah size bunları emretti.” [En’am 153]

Şerî hükmü bilmek, menatının gerçekleşmesini gerektirir; burada ise menatı, Temsilciler Meclisi üyelerinin seçimi, Meclis çalışmalarının ve yetkilerinin doğası olup şerî hükmün bunların üzerine indirilmesidir.

Demokratik bir sistemde Temsilciler Meclisi, yasalar çıkarma, hükümete güven oyu verme ve onu muhasebe etme, genel bütçeyi onaylama, insan yapımı anayasayı korumaya yemin etme, ittifakları ve antlaşmaları onaylama ve devlet başkanını seçme gibi bir dizi öne çıkan çalışmaları ve görevleri yerine getirmektedir.

Şerî olarak seçimlerin gerçekliğine gelince; kendisi için seçimlerin yapıldığı bir işte vekalet ve temsiliyettir; buna göre seçimler hakkındaki şerî hüküm, vekalet hükmünü almaktadır; dolayısıyla eğer helal olan bir işte vekil olmuşsan, o zaman vekalet de helal olur, yok eğer haram olan bir işte vekil olmuşsan, o zaman vekalet de haram olur.

Yasamaya gelince; bir Müslümanın, şeriattan olmayan bir şeyi uygulaması veya bu yasama İslam'ın hükmüne uygun olsa bile olumlu ya da olumsuz bu anayasa için oy kullanması caiz olmayan bir ameldir; bir yasamanın onaylanması ve referans olabilmesi için, halkın onayı olsun ya da olmasın şeriattan bir delilin olması gerekir. Zira yasama hakkı sadece Allahu Teala’ya aittir ve hiç kimsenin yasama konusunda Allahu Teala’ya ortak olma hakkı yoktur. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: إِنِ الْحُكْمُ إِلَّا للهِ Hüküm sadece Allah’a aittir.” [Yusuf 40] 

Allah'ın indirdikleriyle hükmetmeyen laik bir hükümete güvenmeye gelince; bu bir Müslüman için caiz olmadığı gibi küfür kanunlarına dayalı ittifak ve antlaşmaları onaylaması da caiz değildir; kafirler için ülke ve insanlar aleyhine bir yol kılan anlaşmalardan bahsetmiyorum bile. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَلَنْ يَجْعَلَ اللَّهُ لِلْكَافِرِينَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ سَبِيلًا Muhakkak ki Allah kafirler için müminler aleyhine asla bir yol (sulta) kılmayacaktır!” [Nisa 141]

Anayasayı korumak ve vatana sadık kalmak için yemin etmeye gelince; eğer anayasa insanlar tarafından konulan bir kanunsa, onunla hükmetmek haram olup sadakat ise sadece Allah'a ait olmalıdır; o halde bir temsilci, nasıl olur da hem Allah'ın Kitabı'na, hem Allah'a isyana, hem de O'nun şeriatından başkasıyla hükmetmeye yemin edebilir?!

Muhasebe etme meselesine gelince; bunun önemli ve gerekli bir talep olduğu konusunda bir şüphe yoktur; zira muhasebe, iyiliği emredip kötülükten nehyetme amellerinden biridir; ancak Temsilciler Meclisi'ndeki muhasebe, İslam temelinde mi yoksa insan yapımı anayasa ve kanunlar temelinde mi yapılmaktadır?

Bütçenin onaylanmasına gelince; bu, iki gözü olan herkes için batıldır; zira bütçe, kapitalist ekonomiye uygun olarak vergilere ve faizli kredilere dayanmaktadır.

Bu açıklamanın ardından, bu seçimlerin İslam'a aykırı olan insan yapımı anayasa uyarınca yapıldığı ve bu nedenle onun haram olduğu açıktır; dolayısıyla bu, cahiller, korkaklar veya başka amaçları olan saray mollaları tarafından tasvir edildiği gibi değişimin imkansız olduğu fikrinin güçlendirilmesini hedefleyen sahte bir tanıklıktır.

Ancak İslam ümmeti, Allahu Teala'ya tevekkül edip Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in metoduna bağlı kalır ve Allah'a hamdolsun ki çok sayıdaki samimi muhlislerle el ele verirse, değişimi gerçekleştirebilir. İşte sizleri, Vallahi arkasında bu kastın olduğu hayra davet ediyoruz.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Abdulilah Muhammed – Ürdün

Template Design © Joomla Templates | GavickPro. All rights reserved.