- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Irak’ın El-Sukur (Şahinler) Timi Suriye'de Hava İndirme Operasyonu Gerçekleştirdi!
Haber:
Hücreden yapılan açıklamada, "Silahlı Kuvvetler Başkomutanı'nın talimatı ve takibiyle, İçişleri Bakanlığı Federal İstihbarat ve Soruşturma Ajansı'ndaki El-Sukur (Şahinler) İstihbarat Timi'nin kahraman personeli tarafından gerçekleştirilen özel bir operasyonla, bu kahraman timden hava indirme birimi, Suriye güvenlik güçleriyle koordinasyon ve uluslararası koalisyonun teknik destek ve yardımıyla, Suriye toprakları içinde kuzeydoğu Suriye'de Irak yargısının aranan iki önemli hedefine yönelik bir hava indirme operasyonu düzenleyerek onları yakalamayı başardı" denildi. Açıklamada, bu operasyonların, devletlerin sınır ötesi güvenlik zorluklarıyla başa çıkma kapasitesini güçlendirdiği ve ulusal çıkarları koruduğu eklemesinde de bulunuldu. (Ajanslar)
Yorum:
Şerî kaide şöyle diyor: (Fiillerde asıl olan, şerî hükümlere bağlı kalmaktır); burada, Suriye güvenlik güçleriyle koordinasyon ve uluslararası koalisyonun teknik destek ve yardımıyla, aranan kişilerin tutuklanması amacıyla askeri bir güç tarafından gerçekleştirilen bir operasyon görüyoruz ki bu üç taraf da kör bir bayrak altında savaşmaktadır. Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem, bu bayraklar konusunda bizleri uyararak şöyle buyurmuştur: مَنْ قُتِلَ تَحْتَ رَايَةٍ عِمِّيَّةٍ يَدْعُو عَصَبِيَّةً أَوْ يَنْصُرُ عَصَبِيَّةً فَقِتْلَةٌ جَاهِلِيَّةٌ“Her kim körü körüne (çekilmiş) bir bayrağın altında savaşır, bir asabeye-ırkçılığa davet eder veya bir asabeye yardımda bulunursa, cahiliye ölümüyle ölmüş olur.” Nitekim Uhud savaşında bir grup Yahudi, Müslümanlarla birlikte savaşmak isteyince, Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem onları engellemiş ve şöyle buyurmuştur: إِنَّا لَا نَسْتَعِينُ بِمُشْرِكٍ “Biz müşriklerden yardım almayız.” Münafıkların başı Abdullah ibn Übey ibn Selül’ün ordunun üçte birini oluşturan grubunun savaş alanından geri çekilmesine rağmen, "لا الله إلا الله وأن محمدا رسول الله" şehadetini getiren ve Amerika'nın Irak'ta işlediği suçları bilen bir Müslüman, nasıl olur da uluslararası haç bayrağı altında savaşabilir? Nitekim Allah Subhanehu ve Teala, kafirlere itaat etme konusunda bizleri uyarmış ve şöyle buyurmuştur: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِنْ تُطِيعُوا فَرِيقاً مِنَ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ يَرُدُّوكُمْ بَعْدَ إِيمَانِكُمْ كَافِرِينَ“Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilenlerden bir guruba uyarsanız imanınızdan sonra sizi yeniden inkârcılığa sevk ederler.” [Al-i İmran 100] Ve şöyle buyurmuştur: إِنَّمَا يَنْهَاكُمُ اللهُ عَنِ الَّذِينَ قَاتَلُوكُمْ فِي الدِّينِ وَأَخْرَجُوكُم مِّن دِيَارِكُمْ وَظَاهَرُوا عَلَى إِخْرَاجِكُمْ أَن تَوَلَّوْهُمْ وَمَن يَتَوَلَّهُمْ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ “Allah, yalnız sizinle din uğrunda savaşanları, sizi yurtlarınızdan çıkaranları ve çıkarılmanız için onlara yardım edenleri dost edinmenizi yasaklar. Kim onlarla dost olursa işte zalimler onlardır.” [Mümtehine 9]
Şu yaralı Gazze, iki yıldan fazla bir süredir bombardıman, kuşatma ve soykırım altında olup yetmiş bin şehit ve yüz binlerce yaralının kurban verildiği, evlerin sakinlerinin başlarına yıkıldığı, camiler ve hastaneler yerle bir edildiği halde ordularımız, sanki iman kardeşlerine olanları görmüyor veya işitmiyormuş gibi kışlalarında konuşlanmakta ve mübarek Filistin topraklarında Yahudilerin işlediği suçlara şahit oldukları halde damarlarındaki kan kaynamamaktadır!
Bu nedenle onların, şeriatın kendilerine vacip kıldığı görevi, Nübüvvet Minhacı üzere Hilafet Devleti’ni kurarak İslami hayatı yeniden başlatmak için çalışanlara yardım etmektir; zira Hilafet, İslam beldelerini İslam sancağı altında birleştirecek ve İslam’ı, hidayet ve nur risaleti olarak yeryüzünün tüm halklarına taşıyacaktır. Nitekim Allahu Teala şöyle buyurmuştur: إِنَّ اللهَ اشْتَرَى مِنَ الْمُؤْمِنِينَ أَنفُسَهُمْ وَأَمْوَالَهُم بِأَنَّ لَهُمُ الْجَنَّةَ يُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللهِ فَيَقْتُلُونَ وَيُقْتَلُونَ وَعْداً عَلَيْهِ حَقّاً فِي التَّوْرَاةِ وَالْإِنجِيلِ وَالْقُرْآنِ وَمَنْ أَوْفَى بِعَهْدِهِ مِنَ اللهِ فَاسْتَبْشِرُوا بِبَيْعِكُمُ الَّذِي بَايَعْتُم بِهِ وَذَلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ “Allah müminlerden, mallarını ve canlarını, kendilerine (verilecek) cennet karşılığında satın almıştır. Çünkü onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler, ölürler. (Bu), Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da Allah üzerine hak bir vaattir. Allah'tan daha çok sözünü yerine getiren kim vardır! O halde O'nunla yapmış olduğunuz bu alış verişinizden dolayı sevinin. İşte bu, (gerçekten) büyük kazançtır.” [Tevbe 111]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdullah Abdulhamid – Irak