Logo
Bu sayfayı yazdır
Müslüman Ülkelerdeki Kurumlar!

بسم الله الرحمن الرحيم

(Hizb-ut Tahrir Emiri Celil Âlim Ata İbn Halil Ebu Raşta Tarafından Facebook Sayfası Takipçilerinin “Fikrî” Sorularına Verilen CevaplarSilsilesi)

Soru-Cevap

Müslüman Ülkelerdeki Kurumlar!

Jumah Alsaad’a

Soru:

Kerim kardeşim;

Esselamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berekâtuh.

Soru: Hizb-ut Tahrir Mefhumları Kitabı’nın 76. Sayfasının ilk paragrafının 1.2.4. ve 5. Satırlarında şöyle geçmektedir: (Bilakis beldeleri, kurumları ve fikirleri tamamen işgalden kurtarmak için sömürgeci kâfirin oluşturduğu tüm durumları, kökünden söküp atmak için çalışır.) 

“Kurumlar” kelimesinden kastedilen nedir?

Allah sizi, sevdiği ve razı olduğu şeylere muvaffak kılsın. 

Kardeşiniz / Radi

Cevap:

Ve Aleykumselam ve Rahmetullahi ve Berekâtuh.

Hakkında sormuş olduğunuz konu, Hizb-ut Tahrir Mefhumları Kitabı’nın word dosyasının 75. Sayfanın son paragrafında ve 76. Sayfanın ilk paragrafında şöyle geçmektedir:

[İşte bundan dolayıdır ki Hizb-ut Tahrir, İslami bölgelerin tümünü, sömürgecilikten kurtarmak için çalışır. Hiç müsamaha göstermeden sömürgeciliğe karşı savaşır. Fakat bu savaşı, sadece askerî olarak geri çekilme talebiyle ya da yalancı bir bağımsızlık için yapmaz. Bilakis beldeleri, kurumları ve fikirleri tamamen işgalden kurtarmak için yapar. Bu işgal ister askerî, ister fikrî, ister kültürel, ister iktisadî, isterse başka türde bir işgal olsun fark etmez. Yine sömürgeci kâfirin oluşturduğu tüm durumları, kökünden söküp atmak için çalışır ve sömürgecilik yönlerinden herhangi bir yönü savunan herkese karşı savaşır. Ki böylelikle, İslam risaletini tüm aleme taşıyacak bir İslam devleti kurarak, İslami hayatı yeniden başlatabilsin. Allah’tan diliyoruz ve O’na yalvarıyoruz ki, bu ağır mesuliyetleri yerine getirebilmemiz için bizi katından bir yardım ile desteklesin, muhakkak ki O, işitendir ve dualara icabet edendir.]

Bu bağlamda "kurumlar" kelimesinden kastedilen ister okullar, ister kolejler, ister üniversiteler isterse benzerleri oldun eğitim kurumlarıdır.Bu bağlamda “kurumlar” lafzının kapsamına tüm eğitim kurumları girmektedir; çünkü sömürgeci kâfir, Müslüman ülkelerdeki eğitim politikalarını kendi fikirleri ve hayata bakış açısına dayalı olarak belirlemiş, böylece öğrencilerin zihinlerini zehirlemiş ve onları İslam'ın fikirlerinden ve onun hayata bakış açısından uzaklaştırmıştır. Bu nedenle kurtuluş sürecine Müslüman ülkelerde mevcut olan kurumların da dahil edilmesi gerekir ki böylece bu ülkelerdeki eğitim siyasetleri İslam’a göre olsun…Nitekim bu anlamı açıklayan sözleri İslam Devleti kitabının word dosyasının 335-336-337. sayfalarında belirtmiş ve şöyle demiştik:

[Sömürgeci kâfirler, bu beldeleri işgal eder etmez Batı kanunlarını doğrudan uygulamaya başladılar. Bu kanunları İslami kanunlar olarak değil medenî kanunlar olarak uygulamaya başladılar. Böylece şerî hükümler terk edildi, İslam hükmü uzaklaştırılıp küfür hükmü yerleştirildi. Bu hususta kendilerine yardım eden faktör, yönetimin temelini ve hayatla ilgili bütün hususları, öğretimde ve eğitimde çizdikleri siyaset ve müfredatlar esası üzerine oturtmalarıdır. Ve bu durum bugüne kadar tüm İslam beldelerinde devam etmektedir. Bu müfredatları korumak ve himaye etmek için tahsilliler ordusu oluşturdular ve onları söz sahibi kıldılar. Bunların hepsi sömürgeci kâfirlerin isteğine göre yürümeye başladı. Öğretim siyaseti ve programları şu iki esas dayanır: Birincisi; dini hayattan ayırmaktır. Bundan otomatikman dini devletten ayırma hususu doğar ve budurum Müslüman çocuklarının İslam Devleti’nin kurulma fikri ile savaşmalarını gerektirir. Çünkü İslam Devleti fikri, gördükleri öğretim ve eğitimin esası ve siyaseti ile çelişmektedir. İkinci esas ise; bilgi ve kültürle yetişen zihinleri doldurmak için sömürgeci kâfirlerin şahsiyetleri baş kaynak olarak gösterildi. Bu durum, sömürgeci kâfirlere saygı göstermeyi gerektirir ve onu yüceltmeye götürür. Aynı anda ona benzemek ve taklit etmeye yöneltir. Sömürgeci ve kâfir olsa bile bu ona yönelişi meydana getirir. Ayrıca Müslümanları horlamayı, ondan uzak kalmayı, ondan nefret etmeyi ve ondan herhangi bir şeyi almamayı icap ettirir. Böyle durum olunca, İslam Devleti’nin kuruluşu ile savaşmayı gerektirecek ve onu gericilik olarak saydıracak.Sömürgeciler kontrol ettikleri okulların müfredatları ile veya hükümetlerin kendi yerine kurdurduğu okulların müfredatları ile yetinmedi. Bunların yanında sömürgecilik esası üzerine kurulan misyoner okulları kurdu. Bunun yanı sıra yanlış siyasî bilgiler vermeyi ve yanlış yönlendirmeyi ve hatalı, karışık kültürel yönlendirme işini üslenecek kültür enstitüleri ve fakülteleri kurdurdu. Böylece okulların değişik şekilleri ile ve kültür enstitüleri ile toplumda fikrî havayı karıştırıp ümmeti bununla kültürlendirmeye başladı. Bu kültürle ümmeti İslam Devleti’ni düşünmekten ve onun için çalışmaktan uzaklaştırmaya çalıştı.

Öte yandan bütün İslam beldelerinde siyasî programlar, “dini hayattan ayırma” esası üzerine kuruldu. Bunun neticesi, tahsilliler nezdinde dini devletten ve halk nezdinde dini siyasetten ayırmak genel bir örf oldu. Bunun sonucu kültürlü ve tahsillilerden bazı topluluklar çıkıp şöyle iddia etmeye başladılar: “Müslümanların geri kalmasının sebebi dine bağlı olmalarından kaynaklanıyor. Bunun için kalkınmanın tek yolu milliyetçilik ve milliyetçi harekettir.] Bitti.

Binaenaleyh İslam beldelerini, Müslüman ülkelerdeki kurumları ve Müslümanların fikirlerini sömürgecilerin her türlü şaibesinden kurtarmak gerekir ki böylece onların kökleri kesilsin ve ümmet fikirlerinde saf bir hale gelebilsin.

Kardeşiniz

Ata İbn Halil Ebu Raşta

H. 21 Muharrem 1447

M. 16/07/2025

Cevaba, Emir’in (Allah onu korusun) web sitesinden bağlanabilirsiniz:

https://www.facebook.com/ataabualrashtah1942/posts/122143845674716841

Template Design © Joomla Templates | GavickPro. All rights reserved.