Salı, 15 Zilkâde 1446 | 2025/05/13
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Ürdün Vilâyeti
Medya Bürosu

No: RD-BA-2025-MB-TR-08 H. 11 Zilka’de 1446
M. Cuma, 09 May 2025

Ürdün’de Düşmanlarla Yapılan Ortak Askeri Tatbikatlar ve Kurulan Askeri Üsler Sadece Doğrudan Bir Tehdit Değil, Aynı Zamanda Bölgede Uygulanması Planlanan Sömürgeci Projelere Bir Ön Hazırlık Niteliğindedir

Ürdün Haşimi rejimi, İngiltere’nin Balfour Deklarasyonu’nu hayata geçirme planlarının bir parçası olarak kendisine biçilen siyasi misyon ve rolün farkındaydı. İngiltere’nin biçtiği bu rol, Yahudiler için bir devlet kurulmasını öngördüğü gibi o devletin ayakta kalmasını, korunmasını ve istikrarını da öngörüyordu. Ürdün rejimi İngiltere ve ardından ABD’nin kendisine biçtiği siyasi rolü çok iyi oynadı. ABD, Yahudi varlığını güçlendirmek ve korumak için bu rejimi “dost ve stratejik ortak” olarak tanıdı ve onu her türlü desteği sağladı.

Sömürgeci projelerin gerçekleştirilmesi, Yahudi varlığının emellerinin hayata geçirilmesi, Ürdün rejimi ile etrafındaki Arap rejimlerinin bu Yahudi varlığını güçlendirmek için kurduğu kirli ittifak, bir anda vuku bulacak bir şey değildi. Aksine aldatıcı projelerle, sömürge anlaşmalarıyla ve ihanet kokan sözleşmelerle ilmek ilmek dokundu. Ümmetin dinine bağlılığını zayıflatmak için fikri saldırılar düzenlendi. Ulusal sınırlar ile ümmet parçalanıp zayıf düşürüldü. Sömürgeci güçler, dost ve müttefik maskesiyle bölgeye sinsice sızdılar. Ürdün ve diğer Müslüman topraklarında askeri üsler kurdular. Bölgede yapılan askeri tatbikatlar, manevralar ve toplantılar ile bizim zayıf ve güçlü yanlarımızı analiz ettiler, arazimizin özelliklerini ayrıntılı bir şekilde tanıdılar ve böylece olası kaçınılmaz çatışmaya karşı gerekli tüm hazırlıkları yaptılar.

Örneğin, uluslararası toplumun gözleri önünde Yahudi varlığının Gazze’ye yönelik vahşi bombardımanı ve aç bırakma politikaları devam ederken, sadece bir ay içerisinde Ürdün’de ABD, İngiltere ve Fransa gibi sömürgeci ve Yahudi destekçisi güçlerle bir dizi askeri tatbikat ve görüşmeler gerçekleştirildi. Bu güçlerin Ürdün, Filistin ve Müslümanların düşmanı olduğu ve bölge kaynaklarında gözü olduğu biliniyor. Söz konusu etkinliklerden bazıları şunlar:

- Amerikan ordusunun internet sitesinde yer alan habere göre, ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı General Michael Kurilla, 2 Nisan 2025 tarihinde Ürdün’ü ziyaret etti. Ziyareti sırasında Ürdün Genelkurmay Başkanı ve Kraliyet Hava Kuvvetleri Komutanı ile bir araya gelen Kurilla, Ürdün Silahlı Kuvvetleri ile askeri ilişkilerin daha da geliştirilmesini ele aldı.

- “Jebel 6” Ortak Taktik Tatbikatı. 14 Nisan 2025 günü, Muhammed bin Zayed Al Nahyan Hızlı Müdahale Tugayı’na bağlı Komando Taburu, geniş katılımlı bir askeri tatbikata start verdi. Fransız özel kuvvetlerinden bir ekibin de yer aldığı tatbikat, tugay komutanının katılımıyla gerçekleştiriliyor.

- Amerika ile gerçekleştirilen Jade Chameleon 25.2 ortak askeri tatbikatı, 23 Nisan 2025’te sona erdi.

- İngiltere’nin Amman’daki büyükelçiliği, 29 Nisan 2025’te Ürdün ordusundan ve güvenlik birimlerinden subaylar ve astsubaylar için bir resepsiyon verdi. Büyükelçilik sitesindeki açıklamada, Ürdün’ün Birleşik Krallık için Orta Doğu’daki stratejik ortaklardan biri olduğu belirtildi.

- Genelkurmay Başkanı, 28 Nisan 2025 tarihinde İngiliz Sandhurst Kraliyet Askeri Akademisi Komutanı’nı kabul etti. Görüşmede, iki “dost” ülkenin silahlı kuvvetleri arasındaki askeri ve eğitim iş birliğinin güçlendirilmesi konuları ele alındı. Genelkurmay Başkanı, bu görüşmeden önce 24 Nisan’da İngiltere’nin Amman Büyükelçisi Philip Hall ile de savunma iş birliğini geliştirme konusunu görüştü.

Bu düşman sömürgeci devletler sadece ortak askeri tatbikatlarla yetinmediler. Yıllar içinde Ürdün’de askeri üsler de kurdular ve şimdi bu üslerden özgürce operasyonlar düzenleyebiliyorlar. “Terörle mücadele” adı altında yürüttükleri bu faaliyetlerin asıl hedefi ise, siyasal İslam ve onun bağrında yeşeren direniş ruhudur. ABD’nin, 2021’de Ürdün ile imzaladığı savunma anlaşması kapsamında, ülkede 11’den fazla askeri üssü ve 3000’den fazla daimî askeri bulunmaktadır. Bu askerler, yerel yasa ve düzenlemelere tabi olmayan bir dokunulmazlığa sahiptirler ve askeri lojistik, yani ikmal ve tedarik sanatı üzerine eğitim almaktadırlar. Aynı şekilde Fransa, Almanya ve Birleşik Krallık’a ait askeri üsler de mevcuttur. Bu yabancı güçlerin bir kısmı, Arap Ordusu’nun üslerini ortak kullanmakta veya doğrudan kontrol etmektedir. Çoğu resmen açıklanmayan bu üslerden bazıları, 3 Amerikan askerinin öldüğü ‘Kule 22’ ve Macron’un Noel’i kutladığını gösteren bir videonun sızmasının ardından deşifre olan Fransız üssü gibi tesadüfi olaylar neticesinde ortaya çıkmıştır.

Ürdün Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü’nün bu ortak askerî tatbikatları ‘savaş doktrinini geliştirmek’, ‘uluslararası ortaklığı güçlendirmek’ ve ‘bireysel/kolektif güvenliği sağlamak’ gibi gerekçelerle savunması ne akla ne mantığa ne İslam şeriatına ne de egemen devletlerin siyasi bağımsızlık ilkelerine sığan bir açıklamadır! Ürdün Haşimi Krallığı’nın güvenliğinin bölgesel ve küresel güvenliğin parçası olduğu’ iddiası ise tam bir aldatmacadır. Ordunun doktrini, Batı’nın yoz değerleriyle yenilenmeyi bekleyen cılız bir ağaç değildir. Kökleri İslam’ın mübarek toprağına uzanan, dalları Allah yolundaki kavganın heybetiyle yükselen bir çınardır o...

Ortak askeri tatbikatlar, mutlak sömürgeci çıkarlar ve siyasi-ekonomik hakimiyet perspektifinden analiz edilmelidir. Amerikan Deniz Piyadeleri Hızlı Keşif Kuvvetleri Komutanı Albay Farrell Sullivan’ın ‘Hazır Aslan’ tatbikatlarına ilişkin Business Insider’a yaptığı, ‘Bu son derece eşsiz bir fırsattır... Bu kadar derin bir ortaklık kurma fırsatı her gün ele geçmez.” şeklindeki değerlendirmesi, bu durumu teyit etmektedir. Ümmetin akidesi ve Ürdün’ün çıkarları, Batı’nın hegemonya kurma ve Yahudi varlığını güçlendirme hedefleriyle kesinlikle bağdaşmamaktadır. Ürdün’deki rejimin, sömürgeci güçlerle askeri işbirliğine girerek Yahudi varlığını koruma çabaları, bu durumun en somut göstergesidir. ABD, bölgedeki insanları kendi çıkarcı değerleriyle eğiterek, kendisine bağlı askerler yetiştirmeyi planlıyor. Bu askerleri, ileride çıkabilecek çatışmalarda kendi yerine savaştırmayı amaçlıyor.

Günümüzde Müslüman ülkelerin yöneticileri, Müslümanları sömürgecilere boyun eğdirmek, özgürlüklerine mâni olmak, işgal altındaki topraklarını kurtarmalarını, ülkelerini ve servetlerini savunmalarını engellemek için çalışmaktadırlar. Amerika fiilen savaş halinde olduğumuz düşman bir devlettir. Zira Gazze’deki kardeşlerimize karşı yürütülen soykırım savaşını doğrudan desteklemekte, Yahudi varlığına mali ve askeri destek sağlamakta, ona her türlü yaşam kaynağını temin etmektedir. Dolayısıyla ABD ve Avrupa ile yapılan askeri anlaşmalar ve tatbikatlar, İslam’a göre haramdır, ümmete aşağılamak ve prangaya vurmaktır. Bu anlaşmaların ve askeri iş birliği faaliyetlerinin asıl amacı, ümmeti aşağılamak ve onu sömürgeci Batı ile Yahudi varlığının çıkarlarına boyun eğdirmektir. Bölgenin zenginliklerini kontrol altına almak ve ümmeti, Hilafetin yeniden kurulması hedefinden uzaklaştırmaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَلَنْ يَجْعَلَ اللَّهُ لِلْكَافِرِينَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ سَبِيلاً“Allah, müminlerin aleyhine kâfirlere hiçbir yol vermeyecektir. [Nisa 141]

Ey Ürdün halkı! Sizlerin, sömürgeci kâfirin tamahkarlığının, ABD, Avrupa ve Yahudi varlığının Ürdün’ün bereketli topraklarına göz dikmesinin ve rejimin bu güçlerle yaptığı işbirliğinin farkında olduğunuzu biliyoruz! Şüphesiz Ürdün, Müslümanların topraklarının bir parçasıdır ne yağmacılık ve egemenlik coğrafyasıdır ne de sömürgeci kâfirlere yardakçılık yapılacak bir siyaset sahasıdır. O halde, ülkenizi korumanıza engel olanlara karşı çıkın, Gazze ve Batı Şeria’daki mazlum kardeşlerinize yardım edin. Sizi sömürgecilerin boyunduruğundan kurtarmak, İslam Devletini kurmak, Allah’ın vaadini ve Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesini gerçekleştirmek için çalışanların yanında yer alın. Ancak bu şekilde ülkeyi ve insanları sömürgecilerin hegemonyasından ve onları dost edinen yöneticilerin vurdumduymazlığından kurtarabilirsiniz.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَوَلَّوْا قَوْماً غَضِبَ اللهُ عَلَيْهِمْ قَدْ يَئِسُوا مِنَ الْآخِرَةِ كَمَا يَئِسَ الْكُفَّارُ مِنْ أَصْحَابِ الْقُبُور “Ey iman edenler! Kendilerine Allah’ın gazap ettiği bir kavmi dost edinmeyin. Zira onlar, kâfirlerin kabirlerdekilerden (onların dirilmesinden) ümit kestikleri gibi ahiretten ümit kesmişlerdir.” [Mümtehine 13]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Ürdün Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 
http://www.hizb-jordan.org/
E-Mail: info@hizb-jordan.org

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER