حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Bangladeş Vilayeti
Medya Bürosu
No: BG-BA-2025-MB-TR-23 |
H. 8 Zilhicce 1446 M. Çarşamba, 04 Haziran 2025 |
2025-26 Ulusal Bütçesi: ABD ve Sömürgeci Kurumu IMF’nin Beklentilerini Karşılayan ve Tiran Hasina’nın Kapitalist Politikaları ile Halkın Sefaletini Devam Ettiren Bir Bütçedir
ABD’nin gümrük politikaları önünde diz çöken ve ABD emperyalizminin kuklası IMF’nin sanayiyi çökerten sömürücü vergi sistemini uygulayan geçici hükümet, 2025-26 bütçesini hazırladı. Merkezi Politika Diyalog (CPD) raporlarına göre, son dokuz ayda 2,7 milyondan fazla kişi yoksulluk sınırının altına düşmüş ve halkın satın alma gücünde istikrarlı bir gerileme gözlenmiştir.
Hükümetin sunduğu bu bütçe, sözde enflasyonu dizginlemeyi vaat etse de, halkın günlük temel ihtiyaçları üzerindeki ithalat vergileri ve KDV yükünü hafifletecek dişe dokunur hiçbir adım içermemektedir. Bu durum, verilen sözlerin göz boyamadan ibaret olduğunu ve ümmetin bitmek bilmeyen çilesiyle adeta dalga geçildiğini gözler önüne seriyor. Üstelik geçici yönetim, bir yandan Trump’ın yüzde 37’lik gümrük tarifelerine karşı mücadele ettiğini iddia ederken, diğer yandan pamuk ithalatını körükleyip Amerikalı Argent LNG şirketiyle devasa anlaşmalara imza atmıştır. 110 ABD ürününe gümrük vergilerini sıfırlamış ve böylece kime hizmet ettiğini açıkça belli etmiştir.
Hükümet, izlediği bu pısırık politikalara kılıf olarak bir de Bangladeş’in hazır giyim ürünlerini Amerikan pazarına vergisiz sokma hedefini öne sürüyor. Oysa gözden kaçırdıkları bir şey var: Şayet ABD, hazır giyime ek vergi getirirse, bunun ceremesini en başta kendi vatandaşları çekecek ve Amerikan halkı faturayı doğrudan Trump’a kesecektir. Zira bu durumda ithalatçılar, dünya pazarındaki daha uygun fiyatlı ürünlere erişim imkânını kaybedecektir. Öte yandan, Amerikan ürünlerinin gümrüksüz (sıfır tarife ile) ithal edilmesi dahi maliyetli bir seçenektir; çünkü bu ürünlerin üretim ve nakliye gibi tarife dışı maliyetleri oldukça yüksektir.
IMF’nin, serbest piyasa ve vergi politikaları yoluyla ülkelerin ekonomileri üzerinde hakimiyet kurmayı amaçlayan, Amerika’nın yeni-sömürgeci bir organı olduğu, dünya genelinde kanıtlanmış bir olgudur. Ülkedeki sanayi kuruluşları, kesintisiz enerji temini ve artan akaryakıt fiyatları gibi çeşitli sorunlarla mücadele ederken, geçici hükümetin elektrik ve akaryakıt üzerindeki KDV ve diğer vergileri kaldırmamış olması dikkat çekicidir. Bu politikalar neticesinde yerli sanayi sektörü ciddi darbe almış durumdadır. Buna karşılık yabancı sermayeyi ülkeye çekebilmek için kesintisiz enerji ve vergi afları gibi vaatler havada uçuşmaktadır. İş dünyası liderleri, hükümetin iş dünyası dostu olmayan bu bütçesinden duydukları endişeyi dile getirdiler.
Bu şekilde, seküler-kapitalist iktidar sınıfı, IMF politikalarını takip ederek Batı’nın sadakatini kazanırken halkı sırtından hançerlemektedir. Allah Subhânehu ve Teâlâ bu tür akılsız yöneticiler hakkında bizleri şöyle uyarmaktadır:
وَلاَ تُؤْتُواْ السُّفَهَاء أَمْوَالَكُمُ الَّتِي جَعَلَ اللهُ لَكُمْ قِيَاماً“Allah’ın sizi koruyucu kılmış olduğu mallarınızı, beyinsizlere vermeyin.” [Nisa 5] Bu halk, zalim Hasina’yı devirmek için onca bedel ödemişken, başa gelen geçici hükümet ne yapıyor? Bir avuç yerli ve yabancı para babasının ve sömürgeci efendilerinin çıkarlarını koruyarak Hasina’nın bıraktığı yerden aynen devam ediyor. Örneğin ülkenin aleyhine olan Adani anlaşmasını feshetmedikleri gibi, “kapasite bedeli” maskesiyle haraççı şirketlerin milyarları yağmalamasına göz yummaktadırlar! Bununla da kalmayıp, Japonya’nın başlattığı (yeraltı tüneli ve Matarbari santrali gibi) plansız ve ülkeye hiçbir faydası olmayan projelere tam gaz devam ediyorlar. Sonuç olarak, kapasite ücretlerini ve dış kredilerin faizlerini ödemek için halka ek vergi yükü bindirerek Hasina’nın ekonomik baskı politikalarını aynen devam ettirmektedirler. En acısı da, ‘ayrımcılık karşıtı’ iddiasıyla kurulan bu ara hükümet, kara para aklama sistemini sürdürerek bizzat ayrımcılığın mimarı olmaktadır!
Ey insanlar! Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
وَمَنْ أَعْرَضَ عَن ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنكاً“Her kim de benim zikrimden yüz çevirirse, mutlaka ona dar bir geçim vardır.” [Taha 124] Halkın çıkarlarını ancak İslami bir bütçe koruyabilir.
Birincisi: Devletin asli görevi, her vatandaşın din ve mezhep ayrımı gözetmeksizin temel ihtiyaç ve haklarını karşılamaktır. Bu nedenle Hilafet, tüm vatandaşlar için yeterli istihdam sağlayacak şekilde bir bütçe hazırlayacak ve engelli vatandaşların bakımı için bütçede özel bir pay ayıracaktır.
İkincisi: İslam hukukuna göre yerli tüccarlardan ithalat vergisi (gümrük/uşûr) ve KDV gibi vergilerin alınması caiz değildir. Gümrük vergisi sadece yabancı tüccarlardan alınacaktır. Nitekim, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem bu konuda şöyle buyurmuştur:
لَايَدْخُلُ الْجَنَّةَ صَاحِبُ مَكْسٍ “Meks sahibi cennete giremez.” [Ebu Davud]
Üçüncüsü: Petrol, gaz ve elektrik İslam’da ne devletin ne de özel sektöründür, doğrudan ümmetin ortak malıdır! Özelleştirme maskesi altında yerli-yabancı şirketlere peşkeş çekmek kesinlikle haramdır! Bu sektör devlet tarafından yönetilecek ve buradan elde edilen gelir, kamu yararına kullanılacaktır. Ayrıca, bu sektörden elde edilen gelirler, halkın ortak kullanımına açık olan altyapıların (yol, köprü vb.) inşasında kullanılmalıdır. Bu sayede, kamusal kalkınma projelerinin hayata geçirilmesi için ülkeyi yıpratan dış borçlanma ihtiyacı ortadan kalkacaktır. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’den rivayet edildiğine göre
الْمُسْلِمُونَ شُرَكَاءُ فِي ثَلَاثٍ: الْمَاءِ، وَالْكَلَأِ، وَالنَّارِ“Müslümanlar üç şeyde ortaktırlar: Su, mera ve ateş.” [Ebu Davud] Başka bir rivayette ise şöyle geçmektedir:
وَثَمَنُهُ حَرَامٌ“Onun bedeli da haramdır.” “Ateş”ten kasıt yakıt kaynaklarıdır. Dolayısıyla şeriat hükümlerine göre petrol, doğalgaz ve elektrik sektörünün yerli ve yabancı sermaye gruplarının elinden kurtarılarak devlet yönetimine alınması ve gelirlerinin kamu yararına harcanması farzdır. Ve unutulmamalıdır ki, her şeyin çözümü olan Hilafet sisteminde bütçe, insanların keyfine göre değil, doğrudan doğruya her şeyi en iyi bilen Yüce Rabbimizin koyduğu ilahi kanunlara göre hazırlanacaktır. İşte böyle bir bütçe, hem halkın refahını garanti altına alacak hem de bu ümmetin hasretle beklediği umutları ve hayalleri gerçeğe dönüştürecektir.
وَلَوْ أَنَّ أَهْلَ الْقُرَى آمَنُوا وَاتَّقَوْا لَفَتَحْنَا عَلَيْهِمْ بَرَكَاتٍ مِنَ السَّمَاءِ وَالْأَرْضِ وَلَكِنْ كَذَّبُوا فَأَخَذْنَاهُمْ بِمَا كَانُوا يَكْسِبُونَ“O ülkelerin halkı inansalar ve sakınsalardı, elbette onların üstüne gökten ve yerden nice bereket kapıları açardık, fakat yalanladılar, biz de ettikleri yüzünden onları yakalayıverdik.” [Araf 95]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Bangladeş Vilayeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi H. M. Siddque Mansion 55/A Purana Patlan, 4th Floor / Dhaka 1000 / Bangladesh Telefon: +(880) 17 13 00 88 22 www.khilafat.org |
Fax: +(880) 29 55 88 54 E-Mail: info@khilafat.org |