حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Britanya
Medya Bürosu
No: BRu2013BAu20132010u2013MBu2013TRu20130016 |
H. 14 Şevvâl 1431 M. Perşembe, 23 Eylül 2010 |
-Basın Açıklaması- Dr. Afiyet'in 86 Yıl Hapse Mahkum Edilmesi, Amerikan Adaletinin Saçmalığını ve Amerikan Demokrasisinin Katılığını Göstermektedir
New York Manhattan'daki ABD Federal Mahkemesi, 23 Eylül perşembe günü, Afganistan'daki Amerikan subaylarına suikast girişiminde bulunmasından dolayı Dr. Afiyet hakkında 86 yıl hapis kararı verdi. Bu karar, hiçbir sağlam kanıt olmamasına rağmen suçlama kararına yol açan uyduruk iddialara binaen akrabosi mahkeme salonundaki saçma bir yargılamanın ardından verildi. Dolayısıyla onun hakkındaki bu kararın verilmesi meselesi, gerçeğe değil Dr. Afiyet'e, Müslümanlara ve İslam'a karşı olan nefrete dayanmaktadır. Bu masum kadının ve üç çocuğunun Amerikan otoritelerinden çektiği büyük çileyi gizlemek için sıkı bir organize tertip edilmiştir.
Hizb-ut Tahrir / İngiltere Kadın Medya Temsilcisi Nesrin Nevaz, bu hususta şöyle bir değerlendirmede bulundu: "Dr. Afiyet'i suçlama ve hakkındaki bu saçma karar, Amerikan demokrasisinin başka bir suçudur. Masum bir kadın hakikate değil de önyargıya binaen suçlanırsa Amerikan tarzı adalet böyle olur. Çünkü Amerikan yönetimi, siyasi bir kazanım için genç bir anneye ve çocuklara vahşice bir cürüm işlemekten zevk alan, ulusal çıkarları garantilemek için kaçırma, gizli tutukevleri ve işkence eylemleri ticaretini kabullenen, "hedeflerimizi için her şey meşrudur" mantığına dayalı merhametten yoksun gayriinsanî, adaleti veya insan haklarını alçakça alaya aldığı hatta çocukları bile siyasi mahkumlar olarak gördüğü ifşa olan bir sistemdir. Burada gerçek suçlu Dr. Afiyet değil Batı demokrasisidir."
"Burunlara Zerdari hükümetinin her pisliğinden kaynaklanan iğrenç bozuk bir hıyanet kokusu gelmektedir. Zira bu masum Müslüman kadını hayasızca yalnız başına bırakarak Müslümanların kanlarına bulanmış ellere terk ettiler, onu Batılı efendilerinin nezdindeki prestijlerini korumak ve ceplerine akan dolarları güvence altına almak için bir pazarlık kozu olarak kullandılar. Dr. Afiyet'in Amerikalı otoritelerden çektiği büyük çileye rağmen Pakistanlı liderler, hala neşeyle ona zulmedenlerle sarmaş dolaş olmaya ve yüzlerce Pakistanlı Müslümanın hapsedilmesine, kötü muamele görmesine ve katledilmesine yol açan "terörizmle savaşlarında" onlara yardım etmeye devam etmekteler. Bir de utanmadan kendi vatandaşlarını kaçıran, onlara işkence eden, servetlerini çalan, Pakistan'ı egemenliğini çiğneyen Batılı hükümetler tarafından 'yüzlerine şamar indirilmesini' kabullenmekteler. Böylece zelil bir şekilde kölelik boyunduruğunu boyunlarına vurmaktalar ve onların emirlerine amade olmaktalar. Demir parmaklıklar arkasında olması gereken Dr. Afiyet değil hıyanetlerinden dolayı bizzat bu yöneticilerdir."
"Batılı hükümetler, kendi bayrakları altında Sayın Dr. Afiyet'e yapılan muamele de dahil bu değerlerin dünya genelinde başlattığı onca vahşete, kaosa ve sefalete şahit olmasından sonra İslam dünyasının Batılı özgürlüklere ve demokrasiye inanacağını sanıyorlarsa çok çok yanılıyor. Gerçekten işgal, savaş, zulüm ve zorbalıkla nam yapmış ajan yöneticiler yoluyla nizama boyun bükmeyi zorla dayatacaklarına inanıyorlar mı? Bugün dünya, Batılı zulmün lideri, terörün önderi, insanlık için ölümü ve yıkımı yaymanın öncüsü demokrasinin gerçek yüzünü görmektedirler."
"Şu halde İslam dünyasının köklü alternatif bir nizamı, İslami Hilafet Devleti'ni kendilerini mevcut bataklıklarından çıkaracak bir can simidi olarak talep etmesi bir sürpriz midir? Bu nizam, gerçekten vatandaşlarına önem verecek bir liderlik ortaya çıkaracak, İslam beldelerindeki korku halini ortadan kaldıracak, halkını tekrar şereflendirecek, hayatlarında güvenlik oluşturacak, Dr. Afiyet'i, 'terörizmle savaş' altında tutuklu bulunan diğer masum Müslümanları kurtarmak için mevcut tüm araçları kullanacak, hiçbir yabancı devletin herhangi bir kız çocuğunun şerefini kirletmesini bir daha asla izin vermeyecek, sefalete, eleme, İslam ümmetinin akan göz yaşlarına son verecek, İslam dünyasının umudu, gücü ve adaleti için yeni bir fecrin doğuşunu ilan edecek, insanlığın hayattaki gerçek saygınlığını, insanlık onurunu ve adaleti ortaya çıkaracak bir devlet olacaktır."
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Britanya Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: (+44) 070 74 – 19 24 00 www.hizb.org.uk |
E-Mail: media@hizb-ut-tahrir.info / press@hizb.org.uk |