Salı, 13 Muharrem 1447 | 2025/07/08
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi

No: HT–BA–2025–MB–TR–40 H. 2 Muharrem 1446
M. Cuma, 27 Haziran 2025

Trump ve Netanyahu Göğüslerini Gere Gere Övünüp Böbürlenirken Bizim Yöneticilerimiz İse Ölüm Sessizliğini Bürünmüş Durumda!

İran ile Yahudi varlığı arasındaki çatışma sona erdi. Ancak Gazze’deki Yahudi vahşeti savaş boyunca sürdü, hâlâ da sürüyor. Amerika, tiyatral bir hamleyle sahneye çıkarak İran’ın nükleer kapasitesini yok ettiğini iddia etti. Bu hamle, İran dışişleri bakanının, Trump döneminde ABD’nin çekildiği nükleer anlaşmanın Avrupalı taraflarıyla sözde Troyka gerçekleştirdiği görüşmeden hemen sonra geldi. İran, Amerika’yı önceden bilgilendirerek göstermelik bir hamleyle Katar’daki Amerikan el-Udeyd üssüne birkaç füze fırlattı. Bu gelişmeler yaşanırken Müslüman ülkelerin yöneticilerinden Yahudi varlığı ve Amerika’nın İran’ın, İran’ın da Katar’ın egemenliğini ihlal etmesine karşı art arda kınama mesajları geldi. Ama aynı yöneticilerin bazıları, İran’ı vurabilmeleri için Yahudi varlığı ve Amerikan uçaklarına kendi hava sahalarını açmış, hatta bazıları Yahudi varlığına giden İran füzelerini ve SİHA’larını vurmuştur!

Analistlerin ‘senaryolaştırılmış bir gösteri’ olarak nitelendirdiği, hatta sıradan insanların bile kolayca anlayabildiği bu olayların sonrasında Trump sahneye çıkıp İran nükleer dosyasındaki sözde başarılarını ballandıra ballandıra anlatmakla bitiremedi. Hemen arkasından da Netanyahu, bir karga gibi gaklayarak İran’ı nükleer silahtan men etme yalanını kustu ve ona karşı kazandığı hayali zaferle övündü.

Oysa İran ve diğer İslam beldelerinde yönetenlerin umurunda bile değildir tüm bu olup bitenler. Onların asıl derdi bambaşka!

İran’daki yöneticiler savaşın geleceğini bile bile hazırlıksız yakalandı! Öncesinden yapılan açık tehditlere, gerilimin her geçen gün tırmanmasına rağmen, saldırı karşısında âdeta şaşkına döndüler. Hiçbir hazırlık yapmadılar. Bu hazırlıksızlık, Yahudi hava kuvvetlerinin İran hava sahasında operasyon yapmasına ve hedefleri vurmasına olanak tanıdı. Bu saldırıya karşı hiçbir hazırlık yapmadıkları gibi, Yahudi uçakların İran semalarında cirit atmasına, istedikleri gibi öldürüp yıkmasına adeta göz yumdular. Savunma sistemlerinin saldırılar sonrasında devreye girmesi ise operasyonel zafiyetleri gözler önüne serdi. Yaptıkları şey gerçekten de ne kötü! Sonra kendilerine saldırılmasına rağmen savaşı sonlandırmaya razı oldular. Şimdi ise Trump ve Netanyahu’nun küstahça açıklamaları karşısında dut yemiş bülbüle dönmüş durumdalar. Yiğitliğin, mertliğin esamesi bile okunmuyor bu yöneticilerde!

Müslüman beldelerin diğer yöneticileri de bunlardan pek farksız. İhanet ve entrika gibi her türlü desise var! Ümmetin azılı düşmanlarının topraklarımızda at koşturmasına, kan döküp dilediğince zulmetmesine müsaade ediyorlar. Yahudi varlığının Gazze’yi yerle bir etmesine, toplu katliamlar işlemesine, insanları yerinden etmesine ve aç bırakmasına izin verdiler. Tek yaptıkları şey, göstermelik kınama açıklamaları! İçlerinden en akıllı olanları ise, meseleyi İslam düşmanlığı ile meşhur uluslararası kuruluşlara taşımayı öneriyorlar. Yazıklar olsun! Yaptıkları şey ne kötü!

Bu yöneticilerde hiç mi erkeklik namına bir şey kalmadı?! Hiç mi onur, şeref, haysiyet yok?! Onların sözlüğünde kınama ve ayıplamadan başka bir şey yok mu? Sözlüklerinde Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in “Kimse Beni Kurayza’ya varmadan ikindi namazını kılmasın” buyruğu yok mu? Sözlüklerinde “Harun Reşid’den Bizans köpeği Nikiforos’a” diye başlayan o izzet dolu mektup yok mu? Sözlüklerinde “Yetiş ya Mu’tasım!” diye haykıran bir bacımızın namusu için orduları sefere çıkaran Halife Mu’tasım’ın şanlı hamiyeti yok mu? Sözlüklerinde Kudüs’ü haçlı pisliğinden temizleyen Selahaddin’in kahramanlığı yok mu? Sözlüklerinde, “Bir karış dahi olsa toprak satmam!” diyen Sultan Abdülhamid Han’ın tavizsiz duruşu yok mu?

Ey Müslümanlar! İşte yöneticilerinizin gerçek yüzü artık tamamen ortaya çıkmış ve maskeleri düşmüş durumda. Sizin değil, düşmanlarınızın çıkarlarına hizmet ettikleri artık açıkça anlaşılmıştır. Çürük koltuklarını korumak uğruna sizleri düşmanlarınıza kurban etmekten asla çekinmezler. Bunu daha önce defalarca yaptılar; Gazze bunun en net kanıtı. İran olayı gözler önünde. Somali, Irak, Yemen, Libya, Suriye ne çabuk unutuldu?! Bir deyiş vardır ya: “Halka çekildikçe sıradaki gelir.” Peki siz ne yapıyorsunuz? Daha ne kadar susup seyirci kalacaksınız?!

Artık kararınızı vermenin, iradenizi ortaya koymanın, bu hain yöneticileri devirmenin ve Hizb-ut Tahrir ile çalışmanın zamanı gelmiştir. Hizb, size asla yalan söylemeyen bir liderdir, gerçek kalkınmanızın tek adresidir. İzzetinizi, şerefinizi geri almak ve ümmeti yeniden dünya sahnesine taşımak sizin elinizdedir!

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan
Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43
www.hizb-ut-tahrir.info
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER