Salı, 08 Rebiu’s Sânî 1447 | 2025/09/30
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mısır
Medya Bürosu

No: MS-BA-2025-MB-TR-34 H. 6 Rabi’-ul Âhir 1447
M. Pazar, 28 Eylül 2025

Ey Kinane Askerleri! Gazze Sınır Kapılarının Yardım Kamyonlarına Değil, Ordulara ve Zırhlı Araçlara İhtiyacı Var

Gazze’deki insanlık dramı, artık kelimelerin kifayetsiz kaldığı, eşi görülmemiş bir felakete dönüşmüştür. Resmî verilere göre şehit sayısı 65 bini geçti; bazı uluslararası raporlar ise bu sayının %40 daha yüksek olabileceğini, yani 100 binin üzerinde olabileceğini belirtiyor. Bölge nüfusunun %90’ını teşkil eden yaklaşık 1.9 milyon kişi ülke içinde yerinden edilmiş kişi statüsündedir. Bu insanlar, en temel insani ihtiyaçlardan bile mahrum, korkunç koşullarda hayata tutunmaya çalışıyorlar. Gazze, özellikle de kuzey bölgeleri, gerçek bir kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya. Hastanelerin durumu ise içler acısı; %30’dan bile az kapasiteyle çalışmaya çabalıyorlar. İlaç yok, yakıt yok... Bu yüzden on binlerce hasta, göz göre göre yavaş bir ölüme terk edilmiş durumda. Bu rakamlar, yaşanan trajedinin büyüklüğünü gözler önüne seriyor ve Gazze’de Müslümanlara karşı aleni bir soykırım yürütüldüğünü kanıtlıyor! Peki es Sisi ne diyor? Sınır kapılarını zorla açmanın büyük güçlerle çatışmaya girmek anlamına geleceğini söylüyor! Gazze halkı için savaşa girme çağrılarına kulak asarak güya Mısır’ı yeni bir savaşa sürüklemek istemediğini öne sürüyor! Gerçekte ise Gazze ve ehline nefes aldırmayan bir ablukayı reva görüyor; elinden gelse onlara soludukları havayı bile yasaklardı. Mısır’ın gazını ve Nil’in suyunu peşkeş çeken de ülkeyi on yıllarca bağımlı kılacak borçlara ve anlaşmalara mahkûm eden de o değil midir? Rejimin borcunun 2050’de %55’e düşeceğini söylemesi ve bunu bir hedef olarak belirlemesi bu ihanetin en büyük kanıtı ve Mısır halkına yapılmış en büyük hakarettir!

Temel sorun, yardımların miktarı veya mekanizması değildir. Aksine temel sorun, ümmeti İslam’a göre yönetecek, potansiyelini birleştirecek ve tüm gücünü düşmanına karşı yönlendirecek ideolojik bir siyasi yapının yokluğu meselesidir. Bu ümmet on üç yüzyıl boyunca Hilafet sancağı altında yaşamıştır. Bu dönemde ümmet, bir karış toprağını bile işgal etmeye yeltenen düşmana derhal karşılık vermiştir. Bugün ise, Hilafet’in yokluğunda Filistin, hem parçalanmışlığın hem de dışa bağımlı rejimlerin esiri olmuştur. Halkı feryat eder hale gelmiştir ama ne yazık ki imdatlarına koşan yok! Oysa ümmetin bütün alimleri, zulüm gören Müslümanlara yardım etmenin bir farz olduğu konusunda hemfikirdir. Nitekim İmam Şafii şöyle demiştir: “Eğer bir düşman Müslümanların topraklarına girerse, gücü yeten herkesin ona karşı savaşması farz olur” İbn Kudâme ise şöyle der: “Düşman bir beldeye saldırdığında, o belde halkının onu defetmesi vacip olur ve cihat o durumda farz-ı ayn haline gelir” Bu demektir ki Gazze’yi savunmak bütün ümmete kesin bir farzdır; daha da pekiştirilmiş bir farzdır. Bu farz en çok da komşu ülkeler, özellikle de Mısır için söz konusudur.

Es Sisi’nin Gazze halkına yardımın ancak Yahudilerle koordinasyon içinde olabileceği yönündeki sözü ise beş para etmez bir bahanedir, hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Zira bir saldırgan, nasıl olur da aynı anda hem davanın tarafı hem de hakemi olabilir? İslam hukukuna göre, Müslüman çocuklara yiyecek ve ilaç götürmek için ümmetin düşmanından izin istemek gibi bir durum kabul edilemez. Aksine Mısır ile Gazze arasındaki o utanç duvarlarının, sınırlarının, tel örgülerinin yerle bir edilmesi farzdır! Ümmetin tüm kaynaklarının, Gazzelilerin bir lokma ekmeğini ve bir yudum ilacını bile kontrol eden Yahudilere meşruiyet kazandırmak için değil, Gazze halkına yardım için seferber edilmesi farzdır!

Ey ümmetin orduları ve özellikle de Mısır ordusu içindeki samimi subaylar! Gazze’deki çocukların kanı, kadınların namusu ve erkeklerin parçalanmış cesetleri sizin boynunuzun borcudur, size emanettir. Allah, kıyamet günü “kardeşlerinize yardım etmek için ne yaptınız” diye size soracaktır? Kardeşleriniz imdat diye feryat ederken, sizden medet umarken, o kışlalardaki gücü ve silahları paslanmaya terk etmenizin geçerli hiçbir mazereti olamaz! Allah’ın dinine yardım etmeniz ve ümmetinizin safında yer almanız farzdır! Haydi, sömürgecilerin size vurduğu prangaları söküp atın ve silahlarınızı doğrultmanız gereken yere: Allah’ın ve sizin düşmanınıza doğrultun. Ve bilin ki ümmet sizinle beraberdir. Ve Allah’a karşı samimi olursanız, şüphesiz Allah da sizin yardımcınız olacaktır.

إِنْ تَنْصُرُوا اللهَ يَنْصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ“Eğer siz Allah’a yardım ederseniz, O da size yardım eder ve ayaklarınızı sağlam bastırır.” [Muhammed 7]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mısır
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
31 el-Cela’ Caddesi, Kahire / Mısır
Telefon: Tel: +(20) 2 27738076 – 5119857010
www.hizb.net/
E-Mail: hizb.ut.tahrir.eg@gmail.com

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER