Perşembe, 18 Ramazan 1445 | 2024/03/28
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Almanca Konuşulan Ülkeler
Medya Bürosu

No: DE-BA-2009-MB-TR-0 H. 13 Zilhicce 1430
M. Salı, 01 Aralık 2009

İsviçre'de Minarenin Yasaklanması, Batılı Değerler Manzumesine Elveda Etmektir

 

      İsviçre halkının minare inşasının yasaklanmasını oylaması, ifade özgürlüğü ve hoşgörü gibi çok meşhur olan Batılı değerlerin propagandasını yapanların tutumlarını açığa vurmaya sevk etmesi bakımından açık ve net bir şekilde gerçekleşmiştir. Diğer bir ifadeyle bu oylamanın sonuçları karşısında oldukça zor bir durumdaydılar.

Geçen pazar günkü referandum, Batılı ülkelerdeki insanların sistematik olumsuz medya propagandası nedeniyle İslam karşıtı çılgınlığında nasıl bir boyuta ulaştıklarını bir kez daha gözler önüne serdiği gibi Avrupa halklarına kök salmış olan İslam'a ve İslami simgelere nefretin derinliğini de göstermektedir. Böylece kişi, değişim götürmeyen şekilde kökleşmiş olması gereken laik akidesinin mefhumlarını -ki temel direk sayılan inanç özgürlüğü bunlardan biridir- terk etmeye hazır hale gelmektedir. Yani kişi tüm bunları, derinliklerde saklı olan muayyen bir dinin öğretilerine yönelik karşıtlığı boşaltıp rahatlamak için yapmaktadır.

Şöyle buyuran Azim olan Allah ne kadar da doğru söylemiştir:

قَدْ بَدَتِ الْبَغْضَاء مِنْ أَفْوَاهِهِمْ وَمَا تُخْفِي صُدُورُهُمْ أَكْبَرُ "Gerçekten, kin ve düşmanlıkları ağızlarından (dökülen sözlerinden) belli olmaktadır. Kalplerinde sakladıkları (düşmanlıkları) ise daha büyüktür." [Âl-i İmrân 118]

İflasın kanıtı olan referandumun bu sonucu, esası bakımından laikliğin temel ilkelerinin şu ana kadar olması gerekenden daha az yerleştiğini göstermiştir. Yine dikkat çekicidir ki yasağı destekleyenler sadece oy kullanma hakkı olan beş milyonun çoğunluğu değildir. Bilakis İsviçre'nin 26 kantonundan talep edilen çoğunluk da böyledir.

Bu kararın taklit edilen bir emsal olacağı, İslami şiarlarını eda ederlerken Avrupa'daki Müslümanlara yönelik baskının ve sıkıştırmanın giderek artacağı açıktır. Zira Müslümanlara yönelik sıkboğaz politikasının giderek arttığını mülahaza ettik. Mesela başlangıçta Müslüman kadınların başörtüsü takma yasağı devlet okullarındaydı, bunun ardından Avusturya "Curtin'de" kubbeli mescitlerin ve minarelerin inşa edilmesi yasaklandı ardından genel hayatta peçe takılması tartışmaya açıldı ve şimdi de İsviçre'de minare yasaklanması üzerinde referandum yapıldı.

Müslümanlara deriz ki: Eğer dünyadaki tüm Müslümanların maslahatlarını gözetecek Hilafet, İslami alemde mevcut olsaydı kesinlikle Avrupa'da İslam tartışması başka bir boyut kazanırdı. Dahası aslen böyle bir şeyi çıkaramazdı. Zira bir Arap ülkesi olan Libya, ekonomik ve siyasi baskı sonucunda -İsviçre'nin söylediğine göre- İsveç'i Hannibal Kaddafi'yi açık bir suç işlemesine rağmen serbest bırakmak zorunda bıraktı. O halde Batılı devletler, ekonomik sebeplerden dolayı suçları takip etmeyi bırakmaya hazırsa İslami Devlet tarafından gerekli baskı olduğunda Müslümanların haklarını tanımaya hazır olması daha evla değil midir? Özellikle bu örnek, İslami alemde hatta Avrupa'da ikamet eden Müslümanlar açısından Hilafet'in gerekliliği boyutunu bir kez daha göstermektedir.

İslami alemdeki ajan olan bozuk nizamlara ilişkin olana gelince; liderlerin evlatlarının cürümlerini örtmek için ellerinden gelen her şeyi yapmalarına rağmen İslam ve Müslümanların uğrunda hareket etmeyenleri harekete geçirmeye hazır değildirler. Artık kör olanlar için bile açığa çıkmıştır ki bu nizamlar, helak olmuş ve yok edilmelerinin zamanı gelmiştir. Birer Müslüman olarak bizler açısından bu durum, böylesi bir zamanda son derece önceliklidir.

Bu karar, bizleri durup düşünmeye çağırmaktadır. Zira bir yönden bizlere her yerde propagandası yapılan Batılı laik sistem değerlerinin hoş görüsünün sarsıldığını ve yorgun düştüğünü göstermektedir. Bu da Batı hayranlarını İslam'a geri dönmeye sevk eden bir şok olması gerektiği gibi buradaki insanlarla laikliğin akli eleştirel teste tabi tutulduğu fikri tartışmaya girmemize de imkan vermektedir.

Diğer taraftan bu oylama; özellikle kendilerine birer lider tacı giydirenler olmak üzere Avrupa'daki bazı Müslümanların temsil ettiği adaptasyon, teslimiyet ve İslami değerlerden taviz verme zihniyetinin başarısızlığa uğradığını ve onları daha fazla taviz vermeye sürükleyeceğini göstermektedir. Bundan dolayı bizlere düşen, kararlılık, izzet-i şeref ve azimle haklarımızı talep etmekle birlikte bu hususta söz birliği yapmaktır ki işte o zaman bunda başarılı olacağızdır.

وَاللّهُ غَالِبٌ عَلَى أَمْرِهِ وَلَـكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لاَ يَعْلَمُونَ "Şüphesiz ki Allah, emrine galiptir, muktedirdir. Velâkin insanların çoğu bunu bilmezler!" [Yûsuf 21]

Mühendis Şâkir Âsım
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Medya Temsilcisi
Almanya ve Alman Bölgeleri

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Almanca Konuşulan Ülkeler
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER