Cumartesi, 28 Rebiu’l Evvel 1447 | 2025/09/20
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları

No: HT-BA-2025-MO-TR-22 H. 22 Ramazan 1447
M. Pazar, 14 Eylül 2025

Ey Müslümanlar! Gazze Halkı Tamamen Yok Olmadan Önce Onların İmdadına Koşun, Allah’ın Gazabının ve Azabının Hepinizi Kaplamasından Sakının

Yahudi varlığı, Gazze Şeridi’ne yönelik soykırım savaşını aralıksız sürdürüyor. Gazze Şeridi’nde çeşitli sivil yerleşim yerlerinin de hedef alındığı yoğun hava ve kara bombardımanları neticesinde, günlük olarak onlarca insan şehit oluyor ve yaralanıyor. Son birkaç haftadır Yahudi varlığı, Gazze’yi yeniden işgal etme planı doğrultusunda, hem yerel halkın hem de kuzeyden gelen göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı Gazze şehrine yönelik acımasız bombardımanını artırmış durumda. Okulları ve sığınma merkezlerini vuran Yahudi varlığı, bütün mahalleleri dinamitleyerek yerle bir ediyor ve tüm bu yıkımın ortasında insanlara bölgenin güneyine kaçmaları için uyarılar gönderiyor.

700 günü aşkın bir süredir devam Gazze’deki soykırım savaşı boyunca Yahudi varlığı, Gazze halkına karşı tarihin en vahşi katliam, yıkım, tehcir ve açlık suçlarına imza attı. Filistin Sağlık Bakanlığı verilerine göre, şehit sayısı 60.000’i, yaralı sayısı ise 100.000’i geçti. Çoğu bebek ve çocuk olmak üzere 400’den fazla masum, açlık ve kıtlık nedeniyle hayatını kaybetti. UNICEF, çocuk beslenmesindeki çöküşün ‘eşi benzeri görülmemiş’ boyutlara ulaştığı konusunda alarm verirken, yapılan son testlerin her beş çocuktan birinin ölümcül düzeyde akut beslenme yetersizliği çektiğini doğruladığını açıkladı. Gazze halkı, o kurak günlerde yaşadıkları vahşetin dehşetini “Sanki kıyamet gününün korkunç manzaralarıydı’ sözleriyle tanımladılar. Zira kan, ceset parçaları, bir deri bir kemik kalmış bedenler ve gece gündüz demeden aralıksız devam eden bombardıman sesleri arasında adeta mahşer gününü yaşıyorlardı.

700 günü aşkın süredir Yahudi varlığı, adına kırmızı çizgi denilen ne varsa hepsini çiğnedi geçti. Artık ne yaşlının, ne kadının, ne çocuğun, ne de anne karnındaki bir ceninin dokunulmazlığı kaldı. Ne hastaneler, ne sığınma evleri, ne camiler ne de kiliseler... Hiçbir yerin kutsallığı kalmadı. Gazze’de sığınılacak güvenli bir yer yok. Ordunun güvenli dediği yerler bile birer ölüm tuzağına, birer katliam alanına dönüştü. Evlerini, yurtlarını terk etmeye mecbur bırakılan sayısız insan, şimdi ne bir ev ne de bir çadır bulabiliyor. Soğuk toprağın üzerinde, üzerlerinde sadece gökyüzüyle hayata tutunmaya çalışıyorlar. İnsanları kontrol altına almak ve öldürmek amacıyla aç bırakma politikası da bir silah olarak kullanılıyor. Özellikle Amerikan yardım dağıtım noktalarında yaşanan olaylarda çok sayıda sivil hayatını kaybetti. Bu süreçte tüm insan, kadın ve çocuk hakları sloganları çöktü ve bu sloganların savunucusu olan devletlerin ve kurumların sahtekârlığı gün yüzüne çıktı.

Ey Müslümanlar! Yahudiler, azgınlıkta sınır tanımıyorlar; Gazze halkını kitlesel olarak katletme ve sağ kalanları sürgün etme planlarını kararlılıkla uyguluyorlar. Liderlerinin küstahça dile getirdiği, Nil’den Fırat’a kadar uzanan bölgede bir devlet kurma yönündeki Tevrat kaynaklı hayallerini gerçekleştirmek için adım adım ilerliyorlar. Arkalarında ABD ve suçlu, kibirli başkanı Trump’ın desteği var. Zulüm ve cürümleri Mübarek Toprağın sınırlarını aşıp Suriye, Lübnan, Yemen, İran ve Katar’a uzandı ve bu daha bir başlangıç! Onlar bu caniliklerinde, yöneticilerinizin ihanetine ve suç ortaklığına güveniyorlar; özellikle de onları koruyan, Gazze halkını boğan ve onlara yardım için atılacak her adımı engelleyen komşu ülkelerin yöneticilerine! O halde, bu hain ve cani yöneticilere karşı bu sessizlik daha ne kadar sürecek? Müslüman ordularındaki samimi yüreklerin ve temiz vicdanların gayret, hamiyet ve mertlik damarlarının kabarmasının hala vakti gelmedi mi? Kardeşleriniz topyekûn yok olmadan önce onların imdadına yetişmeyecek misiniz? Bu zillet dolu sessizliğin ve ihanetin bir sonucu olarak Allah’ın gazabı ve azabı tepenize inmeden önce hem Gazze halkını hem de kendinizi kurtarmayacak mısınız? Allah Subhânehu ve Teâlâ, şöyle buyuruyor:

وَإِن تَتَوَلَّوْا يَسْتَبْدِلْ قَوْماً غَيْرَكُمْ ثُمَّ لا يَكُونُوا أَمْثَالَكُمْ“Eğer O’ndan yüz çevirirseniz, yerinize sizden başka bir toplum getirir, artık onlar sizin gibi de olmazlar.” [Muhammed 38]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan
Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43
www.hizb-ut-tahrir.info
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER