- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt

بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Gerçek ve Siyasi Mesaj Arasında
Yahudi Varlığının İran’ın Nükleer Tesislerini Vurması Hakkındaki Konuşmalar!
Haber:
ABD'li yetkililer CNN'e, Amerika'nın, Trump yönetiminin Tahran ile diplomatik bir anlaşmaya varmaya çalıştığı bir zamanda Yahudi varlığının, İran'ın nükleer tesislerini vurmak için hazırlık yaptığına işaret eden yeni istihbarat bilgileri elde ettiğini açıkladı. (CNN Arabic, Uyarlanmıştır)
Yorum:
Bu haberin ciddiyet ve doğruluk boyutu nedir?Yahudi varlığı, Amerika veya Avrupa'nın desteği ya da bölgesel yardım olmadan tek başına böyle bir işi yapabilir mi?Bu haberin tam da böyle bir zamanda sızdırılmasının anlamı nedir? Haber gerçekten doğru mudur?
Yahudi varlığı Türkiye ve Amerika'da sahte ve simülasyon tatbikatlar gerçekleştirdi; ayrıca Türkiye, Fas, Yunanistan ve Kıbrıs da dahil olmak üzere birçok ülkede, İran'ın nükleer reaktörlerinin gerçekliğini ve coğrafi doğasını taklit eden benzer tatbikatlar gerçekleştirmiş olup İran'ın coğrafyası ve nükleer reaktörlerinin haritalarına sahiptir ve pilotlarını bu tür görevler için eğiterek herhangi bir uygun fırsatı veya böyle bir fırsata imkan veren durumları beklemektedir.
Yahudi varlığı, İran'ın nükleer tesislerinin İran sahasının büyük bir bölümünü kapsadığını biliyor; dolayısıyla bu tesislere saldırmak, her biri bir savaş uçağı filosunun korumasına ihtiyaç duyan B-52'ler, yakıt ikmal uçakları ve bu büyük çaplı hava saldırısına karşı koymak için radarları ve hava savunmalarını devre dışı bırakmanın yanı sıra İran havaalanlarının İran savaş uçaklarından tamamen etkisiz hale getirmek için radar karıştırma uçakları gibi çok sayıda bombardıman uçağı gerektirmektedir. Dolayısıyla bu şekilde Yahudi varlığı, İran'ın komşu ülkeleri ve bu varlığa derin ve ağır füzeler ve bu mühimmatı taşıyarak İran'ın doğal ve askeri olarak korunan mevzilerine fırlatacak uçakları temin eden Amerika gibi bir ülkenin yardımı olmadan bunu tek başına yapamaz.
Amerika ve İran şu anda nükleer projesi ve zenginleştirme yöntemi ve derecesi konusunda müzakere turları yürütüyor ve Amerika, zenginleştirme işleminin İran'ın zenginleştirme tesislerinde değil İran dışında yapılmasını talep ederken İran ise bunu reddediyor. Nitekim İran, zenginleştirilmiş maddeyi Rusya gibi “sarı kek” uranyumun depolandığı üçüncü bir ülkeye nakletmeyi prensipte kabul etti ancak bu program hakkındaki çekişme, tehdit ve uyarılar devam ediyor.
Peki Amerika, böyle bir operasyonun tüm Ortadoğu'yu istikrarsızlaştırma riski taşıdığı konusunda uyarıda bulunmasına rağmen neden bu zamanda, Yahudi varlığının hazırlıklarının tamamlandığı ve İran'ın nükleer tesislerine askeri operasyon düzenlemeye hazırlandığına dair haberler sızdırılıyor?
Sanırım bu haberin sahibi Amerika olup sınırlı yetenekleri, bunun önünde engellerin olması ve İran tesislerinin üçte birine erişimin zorluğu nedeniyle bunu tek başına üstlenmeyeceğinden, dolayısıyla korkunç ve ölümcül bir başarısızlığa mahkûm olacağından emin olduğum Yahudi varlığı değildir.
Bundan dolayı bu uydurma haberin sızdırılmasının, İran'ın müzakerelerde katı davranmaması, Amerikan taleplerini ve şartlarını kabul etmesi, bunun Trump'ın Orta Doğu temsilcisinin “sabrımız tükeniyor” sözünden dolayı kesinlikle ikinci bir defa gerçekleşmeyecek altın bir fırsat olduğu, bunun ise İran liderliğini aceleye getirme ve parmaklarını ısırma durumuna sokma çabası olduğu ve Yahudi varlığını bu aptalca işten alıkoyacak şeyin nükleer anlaşmayı hızla imzalamak olduğu yönünde Amerika'nın İran'a yönelik bir mesajı olarak görüyorum. Sonra bu, bu meseleyle ilgilenen ve sonuçlarından etkilenen ülkelere, bu saldırının bölge genelinde yaratacağı ciddi etkilerinden dolayı müdahale etmeleri ve Tahran'a Amerikan teklifini kabul etmesi için baskı yapmaları, dolayısıyla ülkelerin sorumluluklarını yerine getirmeleri gerektiğine dair de bir mesajdır.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Salim Ebu Sebeytan