Cumartesi, 11 Zilhicce 1446 | 2025/06/07
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Arap Dışişleri Bakanlarının Tutarsız Diplomasisi, Ümmetin Farklı Tarzda Yeni Liderlere İhtiyacı Olduğunu Teyit Ediyor!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Arap Dışişleri Bakanlarının Tutarsız Diplomasisi, Ümmetin Farklı Tarzda Yeni Liderlere İhtiyacı Olduğunu Teyit Ediyor!

Haber:

Suudi Arabistan, Ürdün, Mısır ve Bahreyn dışişleri bakanları, 01/06/2025 Pazar günü, Arap-İslam Zirvesi'nden çıkan bakanlar komitesinin Gazze Şeridi ile ilgili basın toplantısında, bölgedeki savaşla ilgili son gelişmeleri değerlendirdi ve barışı gerçekleştirmenin yolunun Filistin devletinin kurulması olduğunu vurguladılar.Bu ise Yahudi varlığı onların Filistin'e girmesine ve Ramallah'ta Filistin otoritesinin başkanı ile toplantı yapmalarına izin vermeyi reddetmesinin ve bunun Yahudi varlığının kibrine karşı uluslararası toplumda diplomatik çabalarını iki katına çıkarmaya kararlı olduklarını vurgulamalarının ardından gerçekleşti.

Yorum:

Arap dışişleri bakanları, Müslüman ordularının başında Filistin'in kurtarıcıları olarak gelmek yerine Filistin'e işgalin süngüleri altında girmeye razı oldular ve işgal altındaki Ramallah'ın merkezinde Filistin otoritesinin başkanıyla görüşmeye karar verdiler!Silahlandırılan ve eğitilen bu orduların, dün Suriye, bugün de Sudan'da olduğu gibi, Müslümanların şehirlerini ve evlerini bombalamak dışında harekete geçmelerine izin verilmiyor.Gazze'yi desteklemek ve Filistin'i kurtarmak için harekete geçmeye gelince; bu, artık diplomatların kamusunda yer almıyor.

Bugün, Müslüman orduların harekete geçip mübarek toprak Filistin'i kurtarmak amacıyla savaş açması için her zamankinden daha büyük bir fırsat vardır.Yahudi varlığı, Gazze'de çocukları ve kadınları öldürmek ve evleri yıkmak gibi suç eylemleriyle dünya çapında itibarını lekelemiştir; bu da özellikle ümmetin böyle bir savaşa hazır ve nazır olup motivasyona bir ihtiyacı yokken Müslüman ordularının Yahudi varlığına karşı savaş açmasını her zamankinden daha kolay bir hale getirmektedir.

Ancak bu “aşağılık diplomasi” bile Yahudi varlığının Arap dışişleri bakanlarından razı olması için yeterli olmadı;çünkü onlar, Yahudi varlığının reddettiği zayıf iki devletli çözüm projenin propagandasını yapmak için geldiler.Hatta Yahudiler ve Amerika, Filistin topraklarının Yahudilere ait olduğunu söylüyorlar ve açıkça Filistin devletine bir yer olmadığını ifade ediyorlar.

Yahudi varlığının Dışişleri Bakanı Yisrael Katz, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Suudi Arabistan ile ortaklaşa barış konferansı düzenleme girişimine yanıt olarak bir açıklamak yaparak şöyle dedi: “Siz Filistin devletini kağıt üzerinde tanıyacaksınız, ama o kağıt tarihin çöp sepetine atılacak ve biz sahada Yahudi devletini kuracağız ve böyle kalmaya devam edecek.”

ABD'nin Yahudi varlığı büyükelçisi Michael Huckabee ise, Fransa'nın Filistin devletinin kurulmasına yönelik çağrıda bulunması şeklindeki tutumuna karşı alaycı bir şekilde şöyle dedi: “Eğer Fransa ısrarcıysa, bu devleti kurmak için Fransız Rivierası'ndan bir parça toprak ayırsın.”

Müslümanların başındaki yöneticiler mübarek toprak Filistin'i kurtarma fırsatını kaçırıp onların diplomatları da en zor zamanlarda en zayıf tutumlar sergilerlerken işgalin liderleri ve onların yanında olan Amerika, iki devletli çözümün gerçekleşmesini imkansız hale getirecek gerçeklikleri dayatmak için çalıştığı gibi Gazze halkını yerinden ederek Trump'ın Gazze'yi ele geçirmesinin ardından "Orta Doğu'nun Rivierası'nı" kurmak ve Batı Şeria'ya doğru genişleyerek burasını, şehirlerini dağınık bir mozaik haline getiren yerleşimcilerin yutması için çalışıyor

Yahudilerin ve Amerika'nın mübarek topraklarda bu tür emellere sahip olmaları konusundaki cesaretinin sebebi, Müslümanların işlerini üstlenenlerin gerçek liderler olmadığının farkında olmalarıdır.Bu nedenle İslam ümmetinin görevi onları, kendisine İslam'ın izzetiyle liderlik edip ordularını, ülkesini birleştirmek, evlatlarına yardım etmek ve Kudüs'ü kurtarmak için harekete geçirebilecek kişilerle değiştirmektir.İşte Hizb-ut Tahrir kendini, Emiri Celil Âlim Ata İbn Halil Ebu Raşta ve dünya çapındaki uzman ve deneyimli gençleriyle, kurulduğunda Hilafetin yükünü üstlenebilecek ve işlerini Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafet yoluyla idare edecek küresel siyasi bir liderlik olarak sunmaktadır; zira Hilafet, İslam ümmetinin çabalarını birleştirecek, servetlerini canlandıracak ve güvenliğini sağlayacak, böylece İslam ümmetinin dünyaya yeniden açılması için bir platform olacak ve erkekleri ve kadınları da ufukta adem oğlunun İslam ile kalkınmasını sağlayacaktır.

Bu iş, orduların içindeki ümmetin evlatlarına bağlıdır; aksi takdirde Allahu Teala’nın şöyle buyurduğu gibi olacaktır:إِلاَّ تَنفِرُواْ يُعَذِّبْكُمْ عَذَاباً أَلِيماً وَيَسْتَبْدِلْ قَوْماً غَيْرَكُمْ وَلاَ تَضُرُّوهُ شَيْئاً وَاللهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌEğer (gerektiğinde savaşa) çıkmazsanız, (Allah) sizi pek elem verici bir azap ile cezalandırır ve yerinize sizden başka bir kavim getirir; siz (savaşa çıkmamakla) O’na hiçbir zarar veremezsiniz. Allah her şeye kadirdir.” [Tevbe 39]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Müh. Selahaddin Adada

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER