- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt

بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Yahudi Varlığıyla Sınırların Çizilmesi Değil, Bilakis Onun Ve Sınırların Ortadan Kaldırılması!
Haber:
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn birkaç gün önce Kıbrıs'ı ziyaret ederek, Kıbrıs ile deniz sınırlarının belirlenmesi konusunun, gaz ve petrol arama çalışmasının başlatılmasını kolaylaştırmak için nihai sınırlara varılması amacıyla görüşülen en önemli konular olduğunu açıkça ilan etti.
Yorum:
Cumhurbaşkanı Avn'ın Kıbrıs'ı ziyaret etme sebebini, Lübnan da dahil olmak üzere İslam coğrafyamızda olup bitenleri gözlemleyip izlemedikçe anlamamız imkansızdır.
Aynı şekilde onun bu hamlesini, şüphesiz onun temel itici gücü olan ve çoğu siyasetçinin de kabul ettiği Amerika'nın hedefini sorgulamadan anlamak da mümkün değildir.
Amerika, Müslümanların en büyük düşmanıdır; zira ülkelerimizi yakıp yıkmış, gaspçı Yahudi varlığıyla birlikte Filistin, Lübnan, Suriye, Irak, Yemen ve İran'daki halkımızı katletmiş, kendi insan yapımı kanunlarında bile yasaklanmış olan tüm yöntemleri kullanmıştır. Ayrıca eğer ümmetten ve özellikle Filistin'i çevreleyen Ürdün, Mısır, Suriye ve Lübnan gibi ülkeler de dahil olmak üzere ümmetin canlı güçlerinden buna bir tepki görmezse Güvenlik Konseyi'nde, İslam ümmetini ezmek ve Allah'ın şeriatına aykırı zehirli çözümleri konusunda ortaya attığı şeyleri kabul etmeye mecbur etmek amacıyla fevri ve süratli bir şekilde hareket etmektedir.
Amerika, Yahudi varlığıyla birlikte Lübnan'ın deniz sınırlarını belirledikten sonra, mübarek toprak Filistin'i İslam ümmetinden gasp eden Yahudi varlığının açıkça tanınmasını içeren projenin tehlikesine dikkat çeken Hizb-ut Tahrir gibi Rabbimin merhamet ettikleri dışında siyasilerden ve partilerden bu duruma karşı çıkacak hiç kimseyi görmemiştir…
Amerika, ne yazık ki Lübnan yöneticilerinin buna karşı çıkmadığını, aksine bunu memnuniyetle karşıladıklarını ve daha önce bölge halkını açlığa sürükledikten ve Müslümanları aşağılamak, onlara her türlü azabı tattırmak ve onları, ümmetin talebi haline gelen Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafetin olduğu vahdetleri ve izzetleri olan projelerinden uzaklaştırmaya çalışmak için kendisini ve sonuçlarını kontrol ettiği savaşlarda onların kanlarını heder ettikten sonra gaz ve petrolün çıkarılması gibi bir sonucun çıkacağı bahanesiyle bunu kendileri için eşi benzeri görülmemiş bir başarı olarak kabul ettiklerini gördükten sonra…
Evet bu nedenle Amerika'nın, İslam ümmeti, Müslümanların başındaki hain ve ajan Ruveybida yöneticilerin yardımıyla planladığı her şeyi yıkacak köklü bir çözüm için harekete geçmeden önce Müslümanların başındaki yöneticilerin Yahudi varlığını resmi ve açık bir şekilde tanımalarını sağlamak için acele ettiğini görmekteyiz…
Cumhurbaşkanı Avn'ın Kıbrıs'a, hem Kıbrıs'la hem de Yahudi varlığıyla ve daha sonra da Suriye'yle deniz sınırlarını nihai olarak belirlemek için yaptığı ziyaret, Lübnan'a ve İslam ümmetine hizmet etmemekte, aksine Amerika'ya, Batı'ya ve Yahudi varlığına hizmet etmektedir; zira onlar, Lübnan ve Suriye de dahil olmak üzere İslam ülkelerinin haritasını yeniden çizerek, onların eskisinden ve halen olduklarından daha fazla hizmet etmelerini sağlamak ve refah ve rahat yaşam gibi sahte vaatlere rağmen açlık ve korku ortamını sürdürmek için planlar yapıyorlar.
Ümmet ise, kalplerimizi sevinçle dolduracak, Amerika, Batı ve Yahudi varlığını korkutacak kesin bir söz söylemeleri için içindeki güç ve kuvvet ehlini bekliyor. Allah Subhanehu ve Teala'dan bugünü bize çok yakında göstermesini diliyoruz.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Muhammed Cabir - Lübnan