- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt

بسم الله الرحمن الرحيم
Haber - Yorum
Mısır ve Ürdün, İşgalin Onlara Gaz İhraç Etmesi Nedeniyle Onun Stratejik Rehineleri Konumundadırlar!
Haber:
İşgal hükümetinin enerji bakanının tehlikeli açıklamalarında neler geçiyor? (El-Kuds Haber Ağı, 21/08/2025)
Yorum:
Daha birkaç yıl önce Mısır, Yahudi varlığının gaz ihtiyacının %40'ını karşılıyordu; peki ne değişti de Mısır onlardan gaz ithal etmeye başladı ve kendi gazı nereye gitti?Nitekim bugün Mısır, Beytu'l Makdis'i gasp eden ve Filistin'de Yahudilerin gazından daha fazla kan akıtan Yahudi varlığından gaz ithalatı anlaşması imzalamıştır; zira Mısır, Yahudi varlığından 35 milyar dolarlık gaz ithalatı anlaşması imzalarken Ürdün ise 10 milyar dolarlık gaz ithalatı anlaşması imzalamıştır. Peki Mısır ve Ürdün'ün başındaki yöneticiler, bu gazın İslam ümmetine ait olduğunu bilmiyorlar mı?!
Batı siyasetçileri, Müslümanların başındaki yöneticileri ifşa etmekten utanmazlar ve bu da onların alınlarında kara bir leke olarak kalır. Nitekim onların söyledikleri hakikatlerden bazıları şunlardır: “Eğer İran yöneticilerinin yardımı olmasaydı, Amerika Irak'ı işgal edemezdi.” “Eğer Irak ve Pakistan yöneticilerinin yardımı olmasaydı Amerika Afganistan'ı işgal edemezdi.” “Eğer Türkiye yöneticilerinin yardımı olmasaydı Amerika Suriye'de Şara'yı güçlendiremezdi.”Yahudiler Gazze halkı için yönelttikleri mesajda şöyle yazdılar: “Arap yöneticiler bize silah ve erzak sağlarken, sizlere ise kefen sağlıyorlar”; bunlar, artık insanların genelinin idrak ettiği hakikatlerdir.
Ey Mısır ve Ürdün’ün yöneticileri: Yahudilerden ithal edeceğiniz gaz, onların Filistin'e karşı savaşında onları desteklemektedir. Dolayısıyla sizler, Filistin ve halkına ihanetten başka bir şey yapmadınız, hatta Yahudi varlığına milyarlar kazandıran gazı ithal ettiniz.
Ey Ürdün ve Mısır orduları, Yahudiler savaş ehli değillerdir; gelin sizlere Allahu Teala’nın şu kavlini hatırlatalım: وَلَوْ قَاتَلَكُمُ الَّذِينَ كَفَرُوا لَوَلَّوُا الْأَدْبَارَ ثُمَّ لَا يَجِدُونَ وَلِيّاً وَلَا نَصِيراً * سُنَّةَ اللَّهِ الَّتِي قَدْ خَلَتْ مِن قَبْلُ وَلَن تَجِدَ لِسُنَّةِ اللَّهِ تَبْدِيلاً “Eğer kâfirler size karşı savaşsalardı arkalarını dönüp kaçarlar, bu durumda bir koruyucu, bir yardımcı da bulamazlardı. Bu Allah’ın öteden beri uygulanıp gelen kanunudur, Allah’ın kanununda bir değişiklik bulamazsın.” [Fetih 22-23]
Ey subaylar ve askerler, şunu bilin ki, kâfirler Müslümanları ancak ihanetle yenebilirler; zira ilk kurşunu İslam'ın kalbine sıkan Hüseyin bin Ali gibi bazı Arapların ihaneti olmasaydı, Hilafet yıkılmazdı ve eğer Mısır ve Ürdün yöneticilerinin ihaneti olmasaydı, yeryüzünde Yahudi kalmazdı. O halde üzerinizdeki zillet ve korku elbisesinin kaldırıp atın ve onun yerine izzet ve güç elbisesini giyin ve Allah uğrunda, hakkını vererek cihad edin; şunu bilin ki cennet, mücahitlerin ayakları altındadır.
وَجَاهِدُوا فِي اللَّهِ حَقَّ جِهَادِهِ هُوَ اجْتَبَاكُمْ وَمَا جَعَلَ عَلَيْكُمْ فِي الدِّينِ مِنْ حَرَجٍ
“Allah uğrunda, hakkını vererek cihad edin. O, sizi seçti; din hususunda üzerinize hiçbir zorluk yüklememiştir.” [Hac 78]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Muhammed Selim – Mübarek Toprak (Filistin)