Cuma, 02 Cumade’l Ûlâ 1447 | 2025/10/24
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
İman Edenlerin Tağutların Kanununu İnkar Etmelerinin ve Nübüvvet Minhacı Üzere Hilafet Projesine Sımsıkı Sarılmalarının Zamanı Gelmedi Mi?

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber - Yorum

İman Edenlerin Tağutların Kanununu İnkar Etmelerinin ve Nübüvvet Minhacı Üzere Hilafet Projesine Sımsıkı Sarılmalarının Zamanı Gelmedi Mi?

Haber:

ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Salı günü yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasının sağlanması konusunda büyük bir iyimserlik dile getirerek, odak noktasının artık Başkan Donald Trump'ın direktifleri doğrultusunda Şeridin geleceği olduğunu vurguladı.Vance, tutukluların cesetlerini kurtarma görevini “zor” ve sabır gerektiren bir iş olarak nitelendirirken, Hamas'a iki seçenek sundu: Ya işbirliği yapıp silahlarını teslim edecekler ya da “ortadan kaldırılma” ile karşı karşıya kalacaklar.

Yorum:

Şarm El Şeyh'te imzalanan ateşkes anlaşması, Yahudilerin Gazze ve halkına, hatta Batı Şeria'ya karşı akla gelebilecek her türlü zulmü işledikleri ve suçlarını yaşayan ve ölen esirleri de kapsayacak şekilde genişlettikleri iki yılın ardından imzalandı.İki yıl boyunca dünya bu katliamları durdurmak için harekete geçmemiş ve Trump, Müslüman yöneticilerden oluşan çocuklarıyla birlikte harekete geçince, zehir damlayan ve ümmetin zilletini ve düşmanına boyun eğmesini pekiştiren bu anlaşma yapılmıştır.

Bu anlaşma yoluyla gerçekleştirilmek istenen şey, Yahudi varlığını bölgeye entegre etmek, Müslüman ülkelerdeki mevcut devletlere normalleşmeyi dayatmak, dahasınormalleşmeyi bir zorunluluk haline getiren ve yöneticilerin halklarına yönelik ihanetlerini meşrulaştıran siyasi ve ekonomik bir gerçeklik oluşturmaktır.

Vance, Trump'ın taraflardan birine herhangi bir şey dayatmak istemediğini, aksine her birinin kendi rolünü oynamasını istediğini söylerken bu, bölgenin Trump’ın vizyonuyla uyumlu hale getirmek için çizdiği yeni bir gerçeklikle karşı karşıya olduğu anlamına gelmektedir ki bu da, silahsız bir Gazze ve İslam ülkelerinin Yahudi varlığıyla normalleşmeye “zorlanması”; çünkü bölgedeki zenginliklerin ve ticaret yollarının dizginlerini tutacak olan Yahudi varlığı olduğu için, genç nesillerin çatışmanın özünden uzak durması gerekiyor ki müfredat değişiklikleri de bunu kanıtlıyor; böylece cihat zamanı sona erecektir. İşte bu yüzden Trump ve tüm dünya Gazze'deki mücahitleri silahsızlandırmak için çalışıyor ve onlara, ya yok olma ya da zillete ve silahların teslim edilmesine daldırılmış bir af şeklinde tercih sunuyorlar.

Öte yandan, Gazze hükümetinin medya sözcüsü, işgal güçleri tarafından teslim edilen şehitlerin cesetlerinde işkence izleri bulunduğunu açıklayarak, bunun uluslararası sistemin işgalcileri sorumlu tutması gereken bir suç olduğunu söylemiştir.

Ey akıl sahipleri, ey Gazzeli kardeşlerimiz, ey cihad eden, sabreden ve metanetli kalanlar; bütün bu cihatta sonra zalimlere boyun eğmemiz bize yakışır mı? Bu uluslararası sistemin hâlâ bizim için yeni katliamlar hazırladığını ve bizim için hiçbir hayır istemediğini artık anlamamızın zamanı gelmedi mi? Elbette onun, sizi yok etmek için Yahudi varlığına elindeki her türlü öldürme aracını sağladığını öğrenmediniz mi?  O halde hangi uluslararası kuruluşlardan adalet bekliyorsunuz?

Batı'nın, ülkeleri, sistemleri, örgütleri ve anayasalarıyla, inkar edilmesi ve güvenilmemesi gereken bir düşman olduğu sizin için apaçık ortada değil midir?Onlara yönelip adalet ve biraz merhamet için aşağılanmak yerine çözüm, ümmetten ve ordularından yardım istemek ve bütün izzet ve kuvvetle şunu ilan etmektir: Ey ümmetimiz, bizim sizden başka kimsemiz yoktur; ey ordularımız, ey âlimlerimiz, ey siyasetçiler ve şura ve ehl-i hal ve’l akd sahipleri: Onlar bizi Gazze'de katletmek istiyorlar ve tüm Filistin'in bu anlaşmayla boğulmasını istiyorlar; geriye kalan tek çözüm, samimi bir şekilde harekete geçmeniz ve bize karşı onlarla birlikte komplo kuran yöneticilerinizi ortadan kaldırmanızdır.

İşte o zaman, mücahitlerin çağrıları ve yardım talepleri, uluslararası sistemi inkar etmeleri ve ondan beri olmalarıyla birleştiğinde, Allah'ın yardımı kaçınılmaz olarak inecek ve güç ve azimet ehlinin içindeki muhlisleri harekete geçirecektir. Ümmetin içindeki muktedir olanların geride kalma özrüne gelince; Müslümanların her bir taraftan gözetlendiği bir dünyada, katillerin ve avenelerinin eşiklerinde alçalmak mubah değildir. 

كَيْفَ وَإِن يَظْهَرُوا عَلَيْكُمْ لاَ يَرْقُبُواْ فِيكُمْ إِلاًّ وَلاَ ذِمَّةً يُرْضُونَكُم بِأَفْوَاهِهِمْ وَتَأْبَى قُلُوبُهُمْ وَأَكْثَرُهُمْ فَاسِقُونَ

Nasıl olabilir ki! Onlar size galip gelselerdi, sizin hakkınızda ne ahit, ne de antlaşma gözetirlerdi. Onlar ağızlarıyla sizi razı ediyorlar, halbuki kalpleri (buna) karşı çıkıyor. Çünkü onların çoğu yoldan çıkmışlardır.”  [Tevbe 8]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Beyan Cemal

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER