- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
![“Hep Birlikte Allah’ın İpine (İslam’a) Sımsıkı Yapışın; Parçalanmayın.” [Al-i İmran 103] Ayeti Üzerinde Düşünmek](/tr/media/k2/items/cache/1463074941719d4cfb0748bbdda5dabc_M.jpg)
بسم الله الرحمن الرحيم
وَاعْتَصِمُوا بِحَبْلِ اللهِ جَمِيعاً وَلَا تَفَرَّقُوا
“Hep Birlikte Allah’ın İpine (İslam’a) Sımsıkı Yapışın; Parçalanmayın.” [Al-i İmran 103] Ayeti Üzerinde Düşünmek
Al-i İmran suresindeki bu büyük çağrı, tüm ümmete birleşmesini emrediyor ancak tek bir temel üzerine ki o da; hayat nizamı için Allah'ın, yani İslam'ın, yani Kur'an, sünnet ve bu ikisinin irşat ettiklerinin ipidir.
وَاعْتَصِمُوا “Sımsıkı yapışın”: Yani sadece görünüşte bir araya gelmek değil, toplu bir şekilde sımsıkı yapışmaya yönelik bir emirdir. بِحَبْلِ اللهِ “Allah’ın ipine (İslam’a)”: Yani demokratik partilere ya da milliyetçi kimliklere değil, aksine Allah'ın indirdiklerine demektir. جَمِيعاً “Hep birlikte”: Bir cemaatin dışında başka bir cemaate değil, aksine tüm ümmetin tek bir adamın kalbi üzere (birleşmesi) demektir. وَلَا تَفَرَّقُوا “Parçalanmayın”: Çünkü parçalanmak, zayıflığın nedeni olup sömürgecinin birincil aracıdır.
Ancak bugün olan şey nedir? Maalesef Allah'ın ipi yönetimden kaldırıldı ve hüküm Allah'ın indirdiklerinden başkası oldu ve bizler, Sykes-Picot politikası ve onun sözde ulusal ve bağımsızlık bayraklarıyla paramparça olduk, beldemiz varlık olarak elliden fazla parçaya bölündü ve her bir varlık, kendi işinde hiçbir şeye sahip olmadığı halde egemenlik iddiasında bulunmaktadır!
Bu ayet, Müslümanların vahdetlerini korumalarını emretmektedir ki bu da onların izlemeleri gereken bir metodu temsil etmektedir. Ancak saray mollaları (otoritelerin alimleri), Müslümanların bu metoda geri dönmemeleri ve hatta gerçek vaciplerini öğrenmemeleri için, ayeti yöneticilerin gerçekliklerine uygun bir şekilde tevil etmede önemli bir rol oynamaktadırlar.Ümmetin bölünmesi ve kafir Batı'nın sistemlerinin kabul edilmesi, yüksek diplomalara sahip olanlar da dahil olmak üzere onlar arasında kabul edilebilir bir durum haline gelmiştir. Böylece şeyhlerin fetvaları ve hiçbir şerî referansı olmayan bazı grupların propagandaları sayesinde demokrasi, İslam'ın bir parçası haline gelmiştir! Oysa bu, kendi çıkarları için olan bir yalan ve iftiradır. Hatta söyledikleri şeylerin farkında olmadan, yeryüzünde ve gökyüzünde yankı uyandıran fetvalar verenler bile vardır. وَإِذَا قِيلَ لَهُمْ لاَ تُفْسِدُواْ فِي الأَرْضِ قَالُواْ إِنَّمَا نَحْنُ مُصْلِحُونَ” Onlara “Yeryüzünde düzeni bozmayın” denildiğinde, “Hayır, biz yalnızca ıslah edenleriz” derler.” [Bakara 11]
Evet, ümmetin ekonomik, içtimai, eğitim ve diğer tüm alanlarda… hatta askeri, servetler ve tüm yönlerdeki fikri ve maddi unsurları yok edildi; hakikatte gerçek bir birlik, ancak Allah’ın ipine sımsıkı yapışmakla, yani dinin birliği, devletin birliği ve yöneticinin (Halife’nin) birliği ile olur. İşte sadece o zaman ümmet gücünü yeniden elde edebilir, daha önceden olduğu gibi kalkınabilir ve Allah'ın dini için topraklar fethedebilir.
Haydi o zaman Allah'ın bize emrettiği gibi O'nun ipine sımsıkı yapışalım ve tüm beşeri bağlardan sıyrılalım; zira kalkınmanın tek bir metodu vardır ki o da, tüm ümmeti Ukab bayrağı altında birleştirecek olan Raşidi Hilafettir. Çünkü Hilafet, Rabbiniz Subhanehu'nun farzı, Nebiniz Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in müjdesi ve sizin izzet ve düşmanınıza galip gelmenizin kaynağı olup dünyada hak ve adaleti yayacak olan da Hilafettir. O halde Hilafeti kurmak için samimi bir şekilde çalışanlardan olun. Allah'ın ipine sımsıkı yapışmayı ve O'nun yolunda cihad etmeyi arzulamıyor musunuz?! Yöneticilerinizin ihmalkarlığının, hatta size yönelik ihanetlerinin gölgesinde aranızda “Va Mutasamah” diyeceğiniz kişi hani nerede?
Sömürgecinin Osmanlı Hilafetini yıkmasının ardından Müslüman ülkelerin arasına çizdiği sahte sınırları aşmak amacıyla Hizb-ut Tahrir'in kendisi için çalıştığı Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafeti kurmaya davet, yeryüzündeki tüm Müslümanlara, hatta Allah’ın sağlam ipine sımsıkı yapışmaya yönelik küresel bir davettir; zira Hilafet, Müslümanların genel başkanlığıdır. Nitekim parti, Hilafet için Kur’an ve sünnetten istinbat edilmiş bir anayasa tasarısı hazırlamış olup bu anayasa tasarısı, ekonomi, dış siyaset, savaş, içtimai, eğitim, sağlık, maliye ve Allah'ın izniyle kurulduğu ilk günden itibaren pratik olarak uygulanması için gerekli olan her şeyi içermektedir; artık Hilafetin müjdeleri ortaya çıkmış olup tüm Müslümanlar onu arzulamaktadır.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Müeyyid El-Râcihi – Yemen