Pazar, 30 Safer 1447 | 2025/08/24
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Trump'ın Putin ile Görüşmesinin Hedefi Nedir?

بسم الله الرحمن الرحيم

Trump'ın Putin ile Görüşmesinin Hedefi Nedir?

11/8/2025 tarihli basın toplantısında Trump şunları söyledi: “Bu, genel olarak bir hazırlık zirvesi olacak... Toplantıdan önce Putin'e bu savaşı bitirmesi gerektiğini ve artık bundan sonra benimle uğraşmayacağını söyleyeceğim” ve Ukrayna konusunda diplomasiden çekilebileceğine işaret ederek “ardından dışarı çıkıp iyi şanslar diliyorum, mesele sona erdi” “ama mesele çözülmeyebilir de” eklemesinde bulundu. Görüşmenin ilk dakikalarında Rusya ile barışa varılmasının mümkün olup olmadığını anlayacağını belirttiği gibi Zelenski'nin bölgesel konularda anayasal onaya ihtiyaç duyacağını teyit eden açıklamalarından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi ve görüşmenin 15/8/2025'te ABD'nin Alaska eyaletinde yapılacağını duyurdu.

Rusya Devlet Başkanı Yardımcısı Yuri Ushakov, “Taraflar, Ukrayna'daki çatışmanın uzun vadeli çözüm yollarını tartışmaya odaklanacak” dedi ve Ushakov, görüşmelerin yapılacağı yerle ilgili olarak ise, “İki ülkenin ekonomik çıkarları, büyük ekonomik projelerin uygulanması için fırsatların olacağı Alaska ve Kuzey Kutbu'nda buluşulacak” eklemesinde bulundu. Trump, Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında, “Zelenski ile iyi ilişkilerim var, ancak yaptıklarını onaylamıyorum. Şiddetle karşı çıkıyorum, bu savaş olmamalıydı ve olmaması gerekirdi” dedi ve şunu ekledi: “Zelenski'nin “Anayasal onay gerekiyor” demesi beni biraz endişelendirdi. Savaşa girip herkesi öldürmek için bir onaya ihtiyacı yoktu, ama toprak takası için onaya ihtiyacı vardır. Çünkü bazı toprak takas işlemleri olacaktır.” Putin ile görüşmesinin ardından Zelenski ile temasa geçeceğini belirterek Kiev yönetiminin liderini Alaska zirvesine davet etme planı olmadığına işaret ederek, “Ukrayna Cumhurbaşkanı ile temasa geçeceğim, ardından Avrupa Birliği ve NATO liderleriyle görüşeceğim” dedi.

Bunlar, Trump'ın Putin ile Alaska'da yapılacak zirve öncesinde yaptığı açıklamalardır ve bunlardan, deneyimli bir politikacının dışında kimsenin farkına varamayacağı açık ve gizli bir hedefin olduğu anlaşılmaktadır; bu ise aralarındaki sorunlara bakmaksızın halklar ve dünya ülkeleri pahasına çıkar ve menfaatler için rekabet eden iki ülkenin liderleri arasındaki önemli bir toplantıdır; çünkü çıkar her şeyden üstündür.

Trump'ın bu toplantıdan istediği şey nedir? Gerçekten Ukrayna'daki savaşın durmasını mı istiyor? Yoksa Ukrayna savaşından uzak, Rusya ile gerçekleştirmek istediği başka bir hedefi mi var? Peki, ilan edilmemiş bu hedef nedir? Buna cevap olarak diyorum ki:

Birincisi: Toplantının yeri, bu toplantıda ele alınacak konular açısından siyasi bir anlam taşıyor; zira Alaska, 1867 yılında Rusya İmparatoru II. Alexander'ın İngiltere ile savaşı kaybetmesinin ardından Amerika tarafından Rusya'dan satın alınmış olup diğer bir husus ise, bu bölgenin Kuzey Kutbu'nun başlangıç noktasında yer almasıdır. Nitekim Trump geldiğinde, bu eyaletteki kaynakların kullanılmasına ve kar küreyiciler üretilmesi ve her türlü mineralin aranmasına dair bir emir yayınladı; zira burası, Kuzey Kutbu'nda Rusya ile ortak olan bir bölgedir. Binaenaleyh Trump, Putin ve Zelenski'ye savaşı kaybettikten sonra toprakları terk etmenin mümkün olduğunu ve Rusya'nın daha önce bunu yaptığını ve tekrar yapmasında bir sakınca olmadığını söylemek istiyor. Zelenski'ye de, Ruslar yenilgiye uğradıktan sonra topraklarını terk etti, sen de öyle yap demek istiyor.

İkincisi: Zirve toplantısından, ilan edilen bir konu olan Ukrayna'daki savaşın durdurulması dışında bir şey çıkmayacaktır; zira bu savaş, çeşitli nedenlerden dolayı karmaşık bir hal almıştır:

1- Rusların tutumu sabit ve değişmemiştir ve (Kırım ve Ukrayna'nın dört bölgesi gibi) aldıkları topraklardan vazgeçmek istemiyorlar; bu ise gizli değil açık olup Rus siyasetçiler tarafından da dile getirilmiştir; buna karşılık daha önceki açıklamalarda da geçtiği gibi Zelenski de taviz vermiyor; bu nedenle Trump ona saldırmış ve onu sert bir şekilde eleştirmiştir.

2- Avrupa Birliği'nin tutumu, savaşın durmasına muhalif olan bir tutumdur; çünkü Trump onları dışlamış ve onlar da küçük oyuncular haline gelmiştir. Dolayısıyla onlar, Trump'a karşı öfkeli olup Zelenski'yi güçlü bir şekilde destekliyorlar ve özellikle İngilizlerin kötü niyeti olmak üzere ona taviz vermemesini söylüyorlar; nitekim bu tutumlar, Avrupa Birliği, İngiltere ve Rusya'nın yetkilileri tarafından dile getirilmiş olup bunlardan bazıları şöyledir: Londra'daki Rusya Büyükelçiliği'nin açıklaması “Londra ve bazı ortaklarının, çatışmanın köklü nedenlerini ortadan kaldırmak yoluyla çatışmanın barışçıl bir çözüme ulaşmasını engellemeye yönelik devam eden girişimler olduğu yönünde” olup şu eklemede bulunmuştur: “Bu, Alaska'daki Rus-Amerikan zirvesi öncesinde İngiliz liderliğinin yaptığı faaliyetler sayesinde ortaya çıkmaktadır.” Bu satırlar, Ukrayna'yı Rusya'ya karşı kullanmaya devam etmemizi söyleyen Avrupa başkentlerinin fırsatçı yaklaşımını ve Avrupa'nın Alaska'da yapılması planlanan zirveye ilişkin şu açıklamasını teyit ediyor: “Ukrayna'da barışın gerçekleşmesini başarmak, sadece Rusya'ya baskı uygulanması ve Ukrayna'ya destek vermeye devam edilmesi ile mümkün olabilir.” Ayrıca NATO Genel Sekreteri Mark Rutte'nin “Rusya'ya yeni toprakların ilhakının yasal olarak tanınmasının reddedilmesi çağrısında bulunan” açıklamaları da vardır. ABD'nin NATO Daimi Temsilcisi Matthew Whitaker, Ukrayna cumhurbaşkanının bölgesel tavizleri reddetmesine dair yorumu hakkında şunları açıkladı: “Ukrayna'daki çatışmanın her iki tarafı da çatışmanın sona ermesini onaylamalıdır.” Zaharova da, Avrupa Birliği liderlerinin açıklamasına ilişkin yorumunda “bunun Nazi yayınlarının bir parçası olduğunu” söylemiştir.

Burada Avrupa ve Amerika'nın tutumu ile Avrupa ve Rusya'nın tutumu arasında bariz bir çelişki olduğunu görüyoruz; dolayısıyla bu ateşli açıklamalar, bu krizin çözümü için bir umut ışığı olmadığını gösteriyor; zira Rusya, Ukrayna'yı kendi ön bahçesi ve ilk savunma hattı olarak görmekte olup NATO'nun Ukrayna'ya resmi olarak girmesine, üsler kurmasına ve Ukrayna'nın NATO'ya katılmasına izin vermeyecektir. Bu yüzden Trump'ın önünde, tarafları bir araya getirmek gibi çok zor bir görev durmaktadır. Trump’ın, yardımcısının, Steve Witkoff ve NATO Genel Sekreteri'nin yaptığı iyimser açıklamalar ise bir umuttan öteye geçmiyor; zira zirvenin ilan edilen hedefinde, Zelenski'nin dışlanması, Avrupa Birliği'nin dışlanması ve Rusya'nın tavrının sertleşmesi gibi başarısızlık tohumları görülmektedir.

3- Bir diğer sebep ise Amerika'da güçlü bir muhalefetin ve Rusya'ya açılmayı değil onun izole edilmesini, dahası Biden yönetiminin yaptığı gibi Rusya'nın kuşatılıp cezalandırılmasını isteyen bir akımın varlığıdır. Nitekim bu akım, Cumhuriyetçi Parti üyeleri ve derin devlet içinde bile mevcuttur; dolayısıyla onlar, özellikle Rusya'nın Çin'e açılmasından sonra Rusya'ya açılmayı değil, aksine onu boğmayı düşünüyorlar. Bu akım, Rusya'yı meşgul etmek, Avrupa'yı tehdit etmek ve onları kontrol altında tutmak için Ukrayna savaşını benimsemek istiyor, ancak Trump'ın başka bir görüşü vardır ki o da, yeni derin devletin açgözlü sermayedarlarıdır.

Üçüncüsü: Öyleyse zirvenin gerçek hedefi nedir? Zirvenin düzenlenmesinin hedefi, Kuzey Kutbu'nun kaynaklarını ortak olarak kullanmaktır; bu nedenle Trump, bir anlaşma açıklayabiliriz şeklinde bir açıklamada bulundu ancak kastını açıklamadı; zira Trump, Kuzey Kutbu'nu sömürmeyi ve kendisiyle Rusya arasında bir anlaşmanın yapılacağını açıklamayı kastediyor ki anlaşma; Moskova'nın Washington'a Kuzey Kutbu bölgesindeki kaynakların geliştirilmesine ve yatırımına yardım etmesini, karşılığında da Trump'ın, Rusya’nın Ukrayna'daki çatışmayı sona erdirmek için Zelenski'nin kabul etmesi için belirleyeceği şartlara yardım edecek olmasını gerektiriyor. Bu da Ukrayna'daki çözümle bağlantılı Kuzey Kutbu anlaşması nedeniyle Ukrayna'nın oldukça öfkelenmesine neden olacaktır.

Rusya Doğrudan Yatırım Fonu Başkanı Kirill Dmitriev, “Rusya ve Amerika, Kuzey Kutbu'nda başarılı bir işbirliği yapabilir” dedi ve şunu ekledi: “Kuzey Kutbu son derece önemlidir, Rusya ve Amerika'nın istikrarı sağlamak, kaynakları geliştirmek ve çevreyi korumak için ortak bir zemin oluşturması gerekir.” Son olarak da şöyle dedi; “İşbirliği bir seçenek değil, bir zorunluluktur, dünya izliyor.” O halde konu ekonomik ve bu zirvede kaynakların yatırımı ve Ukrayna'nın açık artırmada satılmasıdır ki sanki İngiltere ve Avrupa da bunu biliyor gibidir. Bu nedenle Zelenski'ye sert olma ve taviz vermeme çağrısında bulundular. Ancak Trump'ın, Kuzey Kutbu'nun zenginliklerinin karşılığında Ruslar karşısında elindeki tek koz Ukrayna'dır; acaba bunu başarabilecek mi?

Trump, Kuzey Kutbu anlaşmasını imzalamaya çalışacak ve köklü bir çözüm sunmadan Ukrayna toprakları konusunda Rusya'ya sözler verecektir; bu da onun, Kutup anlaşmasına çok önem verdiği anlamına geliyor değilse Rusya cehenneme gitsin ve savaş da yıllarca sürsün umurunda değildir. Bu ise birkaç ay önce Foreign Policy dergisinde yayınlanan bir analiz makalesinde de ifade edilmiş olup uzmanlardan biri olan makalenin yazarı şöyle demiştir: “Amerika'nın Rusya'nın izolasyonunu artırmaya yönelik politikası, Rusya ile Çin'in Kuzey Kutbu'ndaki iş birliğini hızlandırabilir.” Şu anda meydana gelen işte budur; zira Rusya, Çin'in, Kuzey Kutbu'nun kaynaklarına yatırım yapmasına imkan vermiş olup bunu teyit eden raporlar ve istatistikler mevcuttur. Rusya'yı buna iten şey ise Ukrayna savaşı ve Putin'in Çin ile imzaladığı dört stratejik anlaşma olmuştur ki bu anlaşmalar, Rusya'nın Batı'nın baskı ve yaptırımlarına karşı direnmesini ve Çin'in de Kuzey Kutbu kaynakları için salyasının akmasını sağlamıştır. Nitekim Trump yönetimi geldiğinde Rusya'yı izolasyon politikasından vazgeçmiş ve onunla ticari ilişkilerin açılmasını istemiştir; zira Trump, anlaşmalar ve maddi çıkarlar sahibi olan bir kişidir. Bu yüzden Rusya'nın izole edilip Çin'e yönelmesinin doğru olmadığını söyleyenlerin görüşünü benimsemiş, Rusya ile yeni bir ilişkiye başlamış, iletişim kanalları açmış ve Ukrayna'yı planlarını onaylaması için ikna etmeye başlamıştır. Bugün de yönetimin bu zirvedeki eğilimi, Rusya'yı ayartmak, Çin'den izole etmek ve Amerika'nın karşında duramayacağı devasa kaynaklara sahip büyük bir blok oluşmasını engellemektir. Bu yüzden Trump'ın Ukrayna düğümü olmasına rağmen Rusya ile yeni ufuklar açma çabalarını sürdürmesi beklenmekte olup gelecekte bu iki konuyu birbirinden ayırabilir.Bu yönetim, dünyanın zenginliklerini ele geçirmek isteyen vahşi bir yönetimdir ve bunun uğrunda çeşitli yöntemler kullanmakta ve sopa ve havuç taşımaktadır; “Amerika'yı Yeniden Harika Yapalım” ve “Güçle Barış” sloganları ise onun sloganları olup dünyaya salladığı bir kılıcıdır.

Biz ise diyoruz ki: إِنَّ اللَّهَ بَالِغُ أَمْرِهِ قَدْ جَعَلَ اللَّهُ لِكُلِّ شَيْءٍ قَدْرًاŞüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur.” [Talak 3] Dolayısıyla zafer gelecek ve Hilafet Devleti kurulacaktır. Onun mülkü ise gece gündüzün ulaştığı her yere ulaşacak, bu vahşilerin planlarını başarısız kılmak için çalışacak, onların çabalarını başarısız kılacak ve kararlı, güçlü ve gururlu bir şekilde onların karşısında duracak, Allah'ın izniyle Amerika'nın imajını dünyadan silecek, Amerika kendi içine çekilecek ve bizler de selef salihlerimizin, Kisra'nın beyaz sarayına girdiklerinde ve tekbir ve tehlillerle Herakliyus'un ülkesine girdiklerinde yaptıkları gibi Amerika'yı merkezine kadar takip edeceğiz; bu ise Allah'ın vaadi ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in müjdesi olduğu için gerçekleşecektir.

هُوَ الَّذِي أَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدَى وَدِينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدِّينِ كُلِّهِ وَكَفَى بِاللَّهِ شَهِيداً

O (Allah), müşrikler hoşlanmasalar da (Kendi) dinini bütün dinlere üstün kılmak için Rasulü’nü hidayet ve hak din ile gönderendir. Şahit olarak Allah yeter.” [Fetih 28]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Seyfeddin Abduh

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER