- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt

بسم الله الرحمن الرحيم
Ezilen Fas halkına ve Ayaklanan Gençlere: Farkında Olmanız Gereken Hayati Meseleler Var!
Rejimin zulmüne ve baskısına karşı ayaklanan gençler topluluğu; sizler, değişimin enerjisi ve canlılığınızın ciddiyeti ve enerjilerinizin cevheri öneminden dolayı değişim için çalışanların umudusunuz. Aynı şekilde sizler, hareketinizi saptırıp engellemek ve enerjinizi ve çabalarınızı felce uğratmak için pusuda bekleyenlerin ve hırsız çetelerin hedefisiniz.
Kullanmakta mahir ve becerikli olduğunuz teknolojik araçların, iki ucu keskin bir kılıç olduğunu unutmayın; bu yüzden ekranın arkasındaki bir köşede, güvenilir bir nasihatçinin zihniyetinin sayfası ve duvarı var ki onu dinleyin ve anlayın; ekranın arkasındaki başka bir köşede de, etkileşiminizi ve heyecanınızı istismar eden lanetli bir şeytanın zihniyetinin sayfası ve duvarı var ki ondan da sakının ve onu dinlemeyin.
Hedefli ve üretken hareketin öncüllerinden ilki, uyanık ve bilinçli olmaktır.
Ülkenin ayaklanan gençlerine ve sistemin ve rejiminin yozlaşmasından ve onun zorba hırsız çetesinden dolayı perişan olanlara; ayaklanmalarınızın, bastırılmış duyguların boşaltılmasına, enerjinin yanmasına, trajedi dönemindeki başlangıca geri dönüp yenilenmesi ve çetenin yönetiminin uzamasına dönüşmemesi için farkında olmanız gereken birtakım hususlar vardır.
1- Ülkenin, sizin, dahası ümmetin trajedisini ortaya çıkaran krizin hakikatinin bilincinde olmak gerekir.
Kriz, hem yönetim sistemi hem de gerek ülkenin iç ve dış politikasında olsun, gerekse ekonomi, toplum, kültür, eğitim, sağlık hizmetleri, medya, yargı veya (anayasalar, kanunlar, politikalar, kurumlar, cihazlar, yöneticiler, hükümet, siyasi ve idari çevreler gibi) yönetimde olsun yürürlükteki sistemler krizidir. Yani bu kriz, sömürgecinin arkasında bıraktığı ve sizin çıkarlarınız pahasına sömürgecinin çıkarlarını gerçekleştirmek için sömürgecinin araçları tarafından idare edilen kapsamlı bir sistem krizidir.
Mesele, Fas'ı zorla ele geçiren hırsızlar çetesini bir yönetim sistemine dönüştüren sömürgeci sistemin meselesidir; mesele, yolsuzluk ve onun araçları krizin belirtileri ve sonuçları arasında yer alsa da, burada ve orada görülen yolsuzlukların çok ötesindedir.
2- Kriz köklü olup bütün sistemlerle ilgilidir; bu yüzden hareketinizin, eyleminizin ve çabanızın hedefinin ve gayesinin doğru bir şekilde belirlenmesi gerekir.
Yürürlükteki yozlaşmış sömürgeci kapitalist sistemin, yama yapılamayacağını bilerek onun bazı yönlerine yama yapılması değil, değiştirilmesi hedeflenmelidir; çünkü onun asli fikri yapısı fasittir. Hedefiniz ve odak noktanızın köklü değişim olması gerektiği gibi çabalarınızın da yamalı bohçaya değil, değişime odaklanması gerekir. Bu kısmi talep zaman ve emek kaybı olup kaç tane kısmi talep dile getirilmiş ve yozlaşmış sistem, (2011 anayasasının değiştirilmesine ve alaycı ve rahat bir şekilde Benkirane hükümetinin getirilmesine) karşılık vereceğini iddia etmiştir; bakın işte sizler, geçen on yıllar boyunca durumların kötüleşip bozulmasının ve krizin tırmanmasının, ardışık nesilleri yok ettiğine tanık oluyorsunuz !
3- Sistemin yozlaşması, köklü bir alternatifi gerektirdiği gibi buradaki asıl ikilem ise krizlerinizi çözecek köklü bir alternatife dair vizyonunuzun olmamasında yatmaktadır. Bu çözüm, siyaset, yönetim, ekonomi, toplum, eğitim, yargı, medya, idare ve tüm hayat, toplum ve devlet sistemleri gibi meselelere yönelik kapsamlı fikri ve teşrî bir sistem yoluyla köklü bir çözüm olacaktır; yani bu sistem, sizin sefaletinizin ve sıkıntınızın sebebi olan Batılı kapitalist sistemin tam tersi olacaktır.
Gençler topluluğu: Sizler, her şeyden önce İslam'ın gençlerisiniz ve Allah'a, O'nun Kitabı'na ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e iman ettiğiniz gibi İslam'ın bir yaşam biçimi ve Hakîm ve Habîr olan Rabbinizin katından gelen bir vahiy olduğunu iman ediyorsunuz. O halde İslam'ın yasama sistemini, onun sistemlerini ve bunların hayatınız üzerindeki hakimiyetini tercüme etmeden nasıl bu imanla, İslam'ın adaletinin, merhametinin ve refahının hakikatini yaşayacaksınız ve krizinizi çözeceksiniz?! فَمَنِ اتَّبَعَ هُدَايَ فَلا يَضِلُّ وَلا يَشْقَى “Her kim Benim hidayetime tabi olursa o sapmaz ve bedbaht olmaz.” [Taha 123]
İslam'ın büyük hadari projesi, sizin özlem duymanız, sımsıkı sarılmanız ve gerçekleri üzerinde bilinçli olmanız gereken bir alternatiftir; her şeyden önce, ömürlerini bu projenin derinliklerini keşfetmeye adamış proje sahiplerini rehber edinmek, onları dinlemek ve onların taşıdığı azim İslam projesine dikkatle bakmak ve üzerinde düşünmek gerekir. Zira sizin hadari İslam projeniz olmadan sizin enerjiniz, coşkunuz ve heyecanınız, vadideki bir çığlıktan ve küller arasındaki bir toz parçasından öteye geçmeyecektir!
4- Sömürgeci politikaları, bataklığa saplanmış ve kokuşmuş siyasi ortamdan ve bakanlık değişikliği, hükümet değişikliği ve yozlaşmış rejimi ayakta tutan ama yıkmayan anayasa değişiklikleri yoluyla krizleri dönüşümlü olarak yöneten ve idare eden alaycı partilerden olan diğer kasvetli yüzlerle yeniden üretmek için, hareketinizin pusulasının saptırılması konusunda sizi tehdit eden tehlikeye karşı aman ha dikkatli olun!
Batı demokrasisini, onun insan haklarını ve iğrenç özgürlüklerini yeniden pazarlayan kriz sisteminin bir parçası olan içi boş sloganlara karşı da dikkatli olun. Demokrasi ve Batı'daki ülkelerinin, ülkenizi sömürgeleştirdiği, arkasında tüm bu yıkım ve tahribatı bıraktığı ve sizi yerel hırsızlar çetesine emanet ettiğini bilinmelidir. Batı’nın insan haklarına gelince; Gazze'deki soykırım bunun sarsıcı bir tanığıdır. Özgürlükler ise, rızaya dayalı ilişkiler adına zina, müstehcenlik, uyuşturucular, sefahat, yozlaşmış sanat ve uyuşturucu eğlencelerden ibarettir; tüm bu yozlaşmış özgürlükler, sizi rezillik bataklığında boğmak ve hırsızların servetinizi yağmalamasına ve hayatınızın cehenneme dönüşmesine karşın sizleri meşgul etmek içindir!
5- Tüm Fas halkına ve özellikle de gençlerine: sizi harekete geçirmek için hayali ve varsayımsal liderlik veya liderliklerin ürettiği tuzak ve aldatmasına karşı çok ama çok dikkatli olun; zira bu, biriken enerjinizi boşaltmaya yönelik bir üslup ve hareketinizi dizginleyip kontrol altına almanın ve saptırmanın, nihayetinde onu boğmanın bir aracıdır!
Fas'ta yaşananlar, rejimin on yıllardır süren zulüm, baskı, yolsuzluk ve kötü politikaları nedeniyle tüm halkın katıldığı kapsamlı bir harekettir. Gençleri, yaşlıları, kadınları ve erkekleriyle ezilen tüm halkların hareketini kör eden aldatıcı ve kötü tuzaktan biri de, 1997-2012 yılları arasında doğan ve sömürgecinin Z Kuşağı olarak nitelendirdiği, akıllı telefonlar, sosyal medya ve Batılı sömürgecinin sınıflandırmasına göre çeşitlilik nesli olan genç yaş grubunu öne çıkarmaktır.
İşte aldatmaca burada yatıyor ey ülkenin halkı ve gençleri; sizin musibetiniz, teknolojik araçlardan ve onun yöntemlerinden heyecan duyan ve sömürgecinin standartlarına göre sınıflandırılan gençlerin sorunu bir yana bir nesilden daha büyüktür. Kısacası “Genç Z 212” hareketi olarak adlandırılan bu hareket, Fas halkının, tüm Fas halkının hareketini cüceleştirmeye, insanların mezalimlerini önemsizleştirmeye ve bunları marjinal taleplere indirgemeye yönelik habis bir girişimdir. Ayrıca ülkenin tüm büyük şehirlerinin ayaklandığı bilinmektedir; bu ayaklanmalar, sadece ülkenin bazı gençlerinin maruz kaldığı mezalimlerden dolayı değildir, aksine çocuklarından önce ebeveynlerin maruz kaldığı ve herkesi boğan ve tüketen zulüm ve baskıdan, dolayısıyla tüm halkın zulüm görmesinden dolayı olmuştur. Bu yüzden sorun, ülkenin tüm halkını yakıp kül eden, yoksullaştıran, baskı uygulan ve herkese zulmeden yozlaşmış bir yönetim sistemi sorunudur.
İşsizlik, atıl kalma, yoksulluk, eğitim ve sağlık hizmetlerinde yolsuzluk, temel hizmetlerin eksikliği, ağır yaşam maliyetleri, aşırı vergilendirme, insanların paralarının stadyumlara ve eğlence parklarına harcanması ve bitmek bilmeyen zulüm, baskı ve adaletsizlik, ülke halkının, tüm ülke halkının musibetleri olup sömürgecinin tek başına onları “Z” kuşağı olarak sınıflandırdığı ve hiç kimsenin onlara katılmadığı bir yaş grubundan oluşan bir kuşağın payı değildir; zira bu, musibeti değersizleştirmek olup bu değersizleştirmenin amacı ise, insanların maruz kaldığı korkunç zulmün yarattığı tıkanıklığı boşaltmak, hareketin pusulasını saptırmak, sonra da onu gömmektir.
Bu yüzden geçmişte siyasi mücadelesi, vizyonu veya bir projesi olmadan birdenbire mantar gibi ortaya çıkan sanal konserve olarak hazırlanmış liderlere karşı aman ha dikkatli olun!
Avlarını dişleriyle ısırarak yağmalayan ve çalan zorba hırsızlar çetesi, hiçbir zaman hileden geri durmazlar ve ellerini aldatmadan uzaklaştırmazlar.
Ey ayaklanan Fas gençleri! Sizler, azim İslam'ın tohumuyla ekildiniz ve vahyin çamurundan ve semanın suyundan geldiniz; sizler, tüm insanlığa alemlerin Rabbinin İslam’ı ile liderlik etmek için insanların için çıkarılmış en hayır bir ümmettensiniz. Sizler, soy bakımından insanların en şerefli ve en asil olanısınız; zira sizin soyunuz azim İslam olup soy olarak o yeter. O halde Batı'nın sizi sınıflandırma, küçümseme, dahası sizleri kuluçka makineniz olan kerim ümmetinizden ayırma, bunun da ötesinde sizleri İslam'ınızın gücünden soyutlama kışkırtmalarına güvenmeyin; zira Batı, sizin 212 numaralı Latin harfli kod numarasından başka bir şey olmamanızı istiyor. Oysa sizler, sömürgecinin sizden istediği gibi “Z“ kuşağı değilsiniz; aksine sizler, azim olan İslam’ınızın sizden istediği gibi İslam’ın gençlerisiniz. Zira İslam, en büyük din, en kadim hadarat, en gelişmiş kültür, en yüce tarih ve en yüce bir şandır ve sizler de Mevlanız Allah’ın sizleri isimlendirdiği gibi Müslümanlarsınız ve bu sizin için yeterlidir!
Gençler topluluğu! Kesin olan tek bir söz vardır; Batı'nın cehaletine ve onun işlevsel sistemlerine alternatif olarak sizin hadari İslam projeniz vardır; gerisi uçurumun dibi, trajedinizin devamı ve hayatınızın cehennemidir.
Büyük sahabe-i kiramdan olan seleflerinizin en hayırlı halefleri olun ve bu dini yeryüzünde ilk olarak ikame eden Peygamberiniz Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in kerim sahabelerinden sonraki en hayırlı nesillerden olun; bu dini yeryüzüne geri getirin ki böylece Allah’ın kullarını Allah’ın şeriatıyla yönetenlerin ilki olma şerefine nail olasınız. لِمِثْلِ هَذَا فَلْيَعْمَلِ الْعَامِلُونَ “İşte çalışanlar, asıl bunun için çalışmalıdırlar.” [Saffat 61] وَفِي ذَلِكَ فَلْيَتَنَافَسِ الْمُتَنَافِسُونَ “İşte yarışanlar bunun için yarışsınlar!” [Mutaffifîn 26]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Münâci Muhammed