Perşembe, 24 Zilkâde 1446 | 2025/05/22
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Trump'ın Körfez Ülkeleri'ni Ziyaretindeki Yatırım Anlaşmaları Sahip Olmayanın Hak Etmeyene Vermesidir!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Trump'ın Körfez Ülkeleri'ni Ziyaretindeki Yatırım Anlaşmaları

Sahip Olmayanın Hak Etmeyene Vermesidir!

Haber:

ABD Başkanı Donald Trump, 16 Mayıs 2025 Cuma günü, dört gün süren Arap Körfezi bölgesindeki üç ülkeye yaptığı ziyareti tamamladı ve ziyaretinde anlaşmalar ön plana çıktı; sonuç olarak, üç ülkeden toplamda yaklaşık 3,2 trilyon Dolar -ki bu 3,6 trilyon Dolara ulaşabilir- tutarında yatırım anlaşmaları imzalandı ve bu yatırımların önümüzdeki yıllarda pompalanması bekleniyor. (BBC Arabic, Uyarlanmıştır)

Yorum:

Trump, turuna iki günlük Suudi Arabistan ziyaretiyle başladı ve bu sırada Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile bir görüşme gerçekleştirdi ve 300 milyar Doları aşan 145 anlaşma imzalanmasının yanı sıra Suudi Arabistan-ABD Yatırım Forumu'na da katıldı ve Suudi Arabistan, dört yıl içinde ABD ile ortaklık fırsatlarına 600 milyar Dolar pompalama sözü verdi.

Katar ziyaretine gelince; Emir Tamim bin Hamad ile bir oturum gerçekleştirdi ve 240 milyar Doları aşan birçok anlaşmanın imzalanmasına tanık olundu ve Katar, 1,2 trilyon Dolarlık ekonomik alışverişi artırma taahhüdünde bulundu.

Üçüncü ve son durak olan Birleşik Arap Emirlikleri'nde, başkentteki Qasr Al Watan (başkanlık sarayı) 200 milyar Doları aşan anlaşmalar açıklandı ve Birleşik Arap Emirlikleri, önümüzdeki on yıl içinde 1,4 trilyon Dolarlık yatırım yapma taahhüdünü teyit etti.

Bu ziyaretle de yetinmeyip Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile bir görüşme gerçekleştirdi, ABD-Körfez zirvesine ve ABD-BAE İş Forumu'na katıldı ve turunu, Katar'daki Diriyah şehrini ve Al Udeid Hava Üssü'nü ve Abu Dabi'deki Şeyh Zayed Büyük Camii'ni ziyaret ederek sürdürdü ve “İbrahim Aile Evi”ni ziyaret ederek sonlandırdı.

Amerikan Başkanı'nın dikkatle planladığı ziyaretler ve anlaşmalar, tahtlarından düşmekten korkmaları nedeniyle Körfez'deki bekçi yöneticileri kullanmak içindir. Zira onlar,bekalarını sağlayacak her şeyi ihlal ediyorlar. Hatta bu, bölgedeki servetlerin heder olmasına yol açsa bile. Sanki bu servetler kendilerine emanet edilmemiş de onların malıymış gibi. Oysa bu servetler İslam ümmetinin mülkü olup onların görevi ise sadece bunları koruyup geliştirmek ve Allah'ın emrettiği yere koymaktır ki böylece herkesin ihtiyacına göre dağıtılarak adalet gerçekleşsin ve ümmetin ihtiyacı olan her şey için, Allah Subhanehu ve Teala’nın razı olduğu adil bir şekilde harcama yapılarak yeterlilik hasıl olsun.

Bu yöneticiler ve Müslüman ülkelerin başındaki diğer yöneticilerin hayatlarında önemsedikleri tek şey, onurları pahasına bile olsa -tabii hala onurları varsa- tahtlarının bekasını korumaktır; hatta bu onların, ülkeyi ve içindekileri sömürgeci kafire ucuza satmalarına ve ülkenin tamamen yok olmasına yol açsa bile; zira onlar, küfür ülkelerine ve kafir efendilerine boyun eğmekten başka bir şey bilmezler.

Artık Allah Subhanehu ve Teala'nın onlardan doğru bilinci, Amerikan başkanıyla görüşmeyi kestiklerini ve bazıları ölüm, açlık ve hastalıktan dolayı helak olan ve geriye kalanları ise, eğer Müslüman orduları, yöneticilerinin kendilerini bağladığı zincirleri kırıp onları kurtarmaz, sonra doğrudan bir veya daha fazla yöneticiyi devirmeye yönelerek Yahudilerle ve Müslüman ülkelerin herhangi bir yerindeki işgalci ve gaspçı olan herkesle savaşmak için ordulara hemen emir verecek Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafeti kurmak için Hizb-ut Tahrir'e nusret vermezlerse, helak olmanın eşiğinde olan Gazze halkını kurtarmak için orduları harekete geçirmelerini görmesinin zamanı gelmedi mi?!

وَنُرِيدُ أَن نَّمُنَّ عَلَى الَّذِينَ اسْتُضْعِفُوا فِي الأَرْضِ وَنَجْعَلَهُمْ أَئِمَّةً وَنَجْعَلَهُمُ الْوَارِثِينَ وَنُمَكِّنَ لَهُمْ فِي الأَرْضِ وَنُرِي فِرْعَوْنَ وَهَامَانَ وَجُنُودَهُمَا مِنْهُم مَّا كَانُوا يَحْذَرُونَ

Biz ise, o yerde güçsüz düşürülenlere lütufta bulunmak, onları önderler yapmak ve onları vârisler kılmak, o yerde onları iktidar yapmak; Firavun ile Hâmân’a ve ordularına, onlardan (İsrailoğullarından gelecek diye) korktukları şeyi göstermek istiyorduk.” [Kasas 5-6]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Raziye Abdullah

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER