Perşembe, 23 Zilhicce 1446 | 2025/06/19
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Kazakistan, Orta Asya'da Peçeyle Savaşanların Kafilesine Katılmak İstiyor!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Kazakistan, Orta Asya'da Peçeyle Savaşanların Kafilesine Katılmak İstiyor!

Haber:

Kazakistan Parlamentosu'nun Senato Meclisi, suç önleme yasasında değişiklikler önerdi. Yeni değişikliklere göre, kamusal alanlarda burka, peçe ve yüzü tamamen kapatan giysilerin giyilmesi yasaklanacak. Bu ise Kazakistan haber ajansı "Tengrinews" tarafından aktarıldı.

Önerilen değişiklikler, peçe giyilmesinin sadece tıbbi gereklilikler, sivil savunma, yasal gereklilikler, ağır hava koşulları veya spor ve kültürel etkinlikler sırasında izin verileceğini öngörüyor.

Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, bu yılın Mart ayında düzenlenen ulusal konferansta, yüzü kapatan siyah giysiler yerine ulusal giysilerin teşvik edilmesi gerektiğini vurgulamıştı.

Yorum:

Bilindiği üzere Türkmenistan, Tacikistan, Özbekistan ve Kırgızistan'da da peçe bahanesiyle İslam karşıtı yasalar benimsenmiştir.Özellikle Özbekistan ve Tacikistan'da sık sık baskınlar düzenleniyor ve polis memurları, sokaklarda yürüyen peçeli Müslüman kadınları ve sakallı erkekleri “dini aşırılık” suçlamasıyla polis merkezlerine götürüyorlar.Kırgızistan'da kolluk kuvvetleri geçen ay güney bölgesinde peçeye karşı bir dizi baskı kampanyaları düzenledi. Şimdi de Kazakistan peçeyle savaşanların kafilesine katılmak üzeredir.

Elbette Orta Asya'daki otoritelerin İslam'a karşı mücadelesi yakın zamanda başlamamıştır; muhtemelen muhaliflerini ortadan kaldırıp diktatörlük rejimleri kurduktan sonra başlamıştır.Örneğin Özbekistan'ın ölen tiran diktatörü Kerimov, 16 Şubat 1999'da Taşkent'te düzenlenen bombalı saldırının ardından İslam ve Müslümanlara karşı geniş çaplı bir mücadele başlatmıştı.

Ayrıca Tacikistan'ın tiranı İmamali Rahman, terör ve aşırılıkla mücadele bahanesiyle çocuklara İslami isimlerin verilmesini yasakladı. Yine Tacikistan rejimi on binlerce erkeğin sakalını kesti ve binlerce kadının başörtüsünü zorla çıkardı.

Türkmenistan'da polis, dindar olarak gördüğü kişilerin evlerini aramakta ve Kuran-ı Kerim hariç tüm dini yayınlara el koymaktadır.Türkmenistan'ın da İslam ve Müslümanlara karşı savaşta Özbekistan ve Tacikistan'dan geri kalır yanı yoktur.Zira 50 yaşın altındaki Müslüman erkeklerin sakallarının zorla kesilmesi, votka içmeye zorlanmaları, bu tür taleplere itiraz eden Müslümanların ağır şekilde dövülmesi ve herhangi bir yargılama veya soruşturma olmaksızın 7-8 yıl hapis cezasına çarptırılmaları artık sıradan bir olay haline gelmiştir!Ayrıca sivil ve askeri personellerin namaz gibi ibadetleri yapması da yasaklanmış olup buna uymayanlar derhal işten atılmakta ve çeşitli maddi ve fiziksel baskılara maruz kalmaktadırlar.

Kırgızistan Bakanlar Kurulu geçen yıl, İslam'ı ve Müslümanları kısıtlamayı hedefleyen dini konularda bir yasa kabul etmişti. Bu yasa uyarınca Müslüman kız kardeşlerimizin peçe takması yasaklanmış ve gözaltı merkezlerinde davet taşıyan Müslüman kardeşlerimize karşı savaş şiddetlenmiş ve elektrik şoku ve şiddetli dayak gibi yasadışı uygulamalar sıradan hale gelmiştir.Bu şekilde rejim, toplumda kök salmış İslami çevreyi kontrol altına almaya çalışmaktadır.

Kazakistan'da ise, okullardaki kız öğrencilerin başörtüsü takması yasaklandıktan sonra İslami değerlere karşı savaş şiddetlenmiştir.

Aslında peçe ve sakalın yasaklanması, bu diktatör rejimlerin bağlı olduğu demokratik değerlerle çelişmektedir. Daha dakik bir ifadeyle demokrasideki inanç özgürlüğü ve bireysel özgürlük, kişinin herhangi bir dini yaşama ve herhangi bir ayrıcalığı kullanma hakkını garanti altına almaktadır.Bu değerler, laik devletin anayasal hukukudur.Ancak demokrasi merkezi olan Batı, artık fiilen bu fikrinden vazgeçmeye başlamıştır.Başka bir deyişle Batı için bu özgürlükler, sadece İslam ve Müslümanlar dışındakilere uygulanmaktadır.Örneğin şeytana tapanlar veya diğer ahlaksız davranışlar için dini özgürlüğe izin verilmektedir.Ayrıca gayrimüslimlerin istedikleri kıyafetleri giymelerine ve hatta çıplak olarak sokağa çıkmalarına izin verilmektedir.Ancak İslami değerler söz konusu olduğunda, meseleye farklı bir şekilde bakılmaktadır.Bu durum, 2004 yılında Fransa'daki okullara başörtüsü yasağı getirilmesi, Müslüman kadınların kamu kurumlarındaki işlerden kovulması ve 2010 yılında kamusal alanlarda peçe yasağı getirilmesiyle açıkça ortaya çıkmıştır!

Bu da demokratik sistem ile otokratik sistemin aynı madalyonun iki yüzü gibi olduğu, yani her ikisinin de kendi iradesini halkın iradesinin üstünde tuttuğu anlamına gelmektedir!Özellikle Doğu Türkistan, Afganistan, Suriye ve son olarak Gazze'de yaşanan olaylar, özgürlük, kadın ve çocuk hakları sloganlarının patlayan bombalarla toprağa gömüldüğünü ortaya koymuştur.

Aslında Müslüman kadınlar, ikiyüzlü demokrasinin izin verdiği için ya da bireysel özgürlükleri nedeniyle peçe takmıyorlar, aksine bunu, şerî bir hüküm ve İslami bir değer olduğu için takıyorlar. Ayrıca Müslümanlar, kâfirlerin veya onların ajanlarının yasaklaması nedeniyle sakallarını tıraş etmiyorlar, bilakis Allah'ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in sünnetinden dolayı sakallarını bırakıyorlar; çünkü Allah'ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem'de her Müslüman için hayatın her alanında güzel bir örneklik vardır. Bu yüzden Orta Asya'daki diktatör rejimlerin İslam'a karşı yürüttüğü savaşa karşı direnmeliyiz; çünkü bugün başörtüsünü ve sakal bırakmayı yasaklayan bir hükümet, doğal olarak yarın da namazımızı, orucumuzu ve dualarımızı da yasaklayacaktır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Mümtaz Maveraünnehrî

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER