Perşembe, 23 Zilhicce 1446 | 2025/06/19
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Yahudi Varlığı, Osmanlı Hilafetinin Güzelliğini İnkar Edip Karşı Çıkıyor Ve Hilafetin Geri Dönüşünden Korkuyor!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Yahudi Varlığı, Osmanlı Hilafetinin Güzelliğini İnkar Edip Karşı Çıkıyor Ve Hilafetin Geri Dönüşünden Korkuyor!

Haber:

Rusya Today kanalında 12 Haziran 2025 Perşembe günü şu haber geçti: “İsrail” Başbakanı Binyamin Netanyahu, Arjantin Cumhurbaşkanı Javier Milei'yi Knesset'te kabul ettiği sırada, Osmanlı İmparatorluğu'nun geri dönmeyeceğini söyledi.

Yorum:

Netanyahu'nun Osmanlı Hilafeti hakkındaki konuşması, Arjantin cumhurbaşkanının uluslararası platformlarda Yahudi varlığına verdiği destekten ve 19. yüzyılda, İspanya Kralı Ferdinand ve eşi Kraliçe İsabella'nın Yahudileri İspanya'dan sürme kararnamesini çıkardıklarında Osmanlı Hilafet Devleti'nin Yahudileri barındırıp kabul eden ve koruyan rolünü unutarak, inkar ve nankörlük ederek Osmanlı Devleti'nden kaçan Yahudiler için Arjantin'in ekonomik bir sığınak olarak tarihi bir rol oynamasından övgüyle bahsetmesi bağlamında gelmiştir!!

1492 yılında Osmanlı Sultanı Fatih Sultan Mehmet, sürgün edilen Yahudileri Osmanlı topraklarına taşınmaya davet etmiş, bu da büyük bir göç dalgasına yol açmış ve özellikle 15. yüzyılın sonlarından itibaren İstanbul'daki Yahudi nüfusunda bir artış olmuştu; zira Yahudilerden birçoğu, İspanya, Portekiz ve diğer Avrupa ülkelerinden gelerek Hıristiyanların zulmünden kaçıp hoşgörülü Osmanlı sultanlarının hükümranlığına sığınmak için bir yer arıyorlardı.

Granada'nın düşüşünden sonra, Endülüs'teki son Müslüman kaleleri, Kemal Reis'in komutası altındaki Osmanlı donanması tarafından kurtarılmış ve binlerce Müslüman ve Yahudi, Osmanlı Devleti'ndeki özel yerlere nakledilmişti. Bakın işte Osmanlı Hilafeti Yahudilere güzellik ve iyilikte bulunurken, Dönme Yahudiler ve Siyonist hareket buna, Osmanlı Hilafetine komplo kurarak, onu devirerek ve İsra ve Mirac topraklarını gasp ederek karşılık vermişlerdir.

Osmanlı Devleti, Sultan Abdülhamid döneminde Siyonist hareketin Filistin'de Yahudiler için bir vatan kurma projesine ve emellerine karşı kararlı bir tavır sergilemiş ve Halife İkinci Abdülhamid, Theodor Herzl'e şöyle cevap vermişti: Doktor Herzl’e bu konuda yeni adımlar atmamasını öğütleyin. Çünkü ben Filistin topraklarından bir karış dahi veremem. Orası benim kendi mülküm değil, İslam ümmetinin mülküdür. Halkım bu topraklar için savaşmış ve orayı kanları ile sulamıştır. Yahudiler milyonlarını kendilerine saklasınlar. Bir gün gelir de Hilafet Devleti parçalanırsa işte o zaman (Yahudiler), Filistin’i para ödemeden alabilirler… Ancak biz hayatta kaldığımız sürece bedenimizin üzerinde otopsi yapılmasına asla müsaade etmeyiz. Yahudiler ve Haçlı Batı, Hilafeti yıkmak ve mübarek topraklarda kendi meşum varlıklarını kurmak için komplo kurdular, ancak bu varlık, Allah'ın izniyle çok yakında, Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafetin geri dönüşüyle ortadan kalkacaktır.

Yahudi siyasetçilerin ve yöneticilerin, siyasi durumun İslam ümmetinin lehine değişeceği, Hilafetin kurulmasıyla İslam ümmetinin yeniden otoritesini elde edeceği, Sykes-Picot devletçiklerinin yıkılacağı ve bunun sonucunda da Yahudi varlığının ortadan kalkacağı konusunda güçlü bir his ve endişe içinde oldukları bilinmektedir. Bakın işte Hizb-ut Tahrir, İslam ve dünya sahnesinde gecesini gündüzüne katarak çalışmakta, ümmetin içindeki seçkinleri, orduları ve tüm Müslümanları, Hilafet nizamının tatbik ve uygulama sahasına geçirilmesi için teşvik etmektedir; nitekim sizler, krizlerin ve sorunların şiddetlenmesi ve Batı'nın tamamının Yahudi varlığını destekleyerek Gazze'yi ve tüm İslam ülkelerini yok etmeye yönelik şiddetli saldırısıyla birlikte Müslümanların Hilafet projesine olan büyük ve muazzam tepkisini görüyorsunuz...

Bu nedenle Netanyahu, Hilafetin kurulmasından korktuğu için onu sık sık anmaya devam etmekte, bu da onun mutant varlığının ortadan kalkacağı anlamına gelmektedir; zira 21/4/2025 tarihinde Binyamin Netanyahu şöyle demişti: Akdeniz kıyılarında, bir halifeliğin kurulmasına asla izin vermeyeceğiz ve bunu şu anda uyguluyoruz. Ne burada ne Lübnan’da halifeliğin varlığını kabul etmeyeceğiz ve İsrail'in bekasını güvence altına almak için çalışıyoruz. 23/4/2025 tarihinde de şöyle demişti: Tutukluları geri almakta kararlıyız ve ne kuzeyde, ne güneyde, ne de başka bir yerde İslami halifeliğin kurulmasına izin vermeyeceğiz.. Eğer aşırılık yanlıları bize karşı galip gelirse, onların bir sonraki hedefi Batı dünyası olacaktır.

Bizler, Netanyahu'ya ve Yahudi varlığını kuran ve ona bekasının sebeplerini temin eden Haçlı Batı'ya diyoruz ki: Burunlarınız yere sürtülse de Hilafet kurulacaktır; zira o, Allah Subhanehu'nun vaadi:فَاِذَا جَٓاءَ وَعْدُ الْاٰخِرَةِ لِيَسُٓؤُ۫ا وُجُوهَكُمْ وَلِيَدْخُلُوا الْمَسْجِدَ كَمَا دَخَلُوهُ اَوَّلَ مَرَّةٍ وَلِيُتَبِّرُوا مَا عَلَوْا تَتْب۪يرًاArtık diğer cezalandırma zamanı gelince, yüzünüzü kara etsinler, daha önce girdikleri gibi yine Mescid'e (Süleyman Mâbedi'ne) girsinler ve ellerine geçirdikleri her şeyi büsbütün tahrip etsinler (diye, başınıza yine düşmanlarınızı musallat kıldık).” [İsra 7] Ve Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in sahih hadisinde geçen müjdesidir: لا تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى يُقَاتِلَ الْمُسْلِمُونَ الْيَهُودَ، فَيَقْتُلُهُمُ الْمُسْلِمُونَ حَتَّى يَخْتَبِئَ الْيَهُودِيُّ مِنْ وَرَاءِ الْحَجَرِ وَالشَّجَرِ، فَيَقُولُ الْحَجَرُ أَوِ الشَّجَرُ: يَا مُسْلِمُ يَا عَبْدَ اللَّهِ هَذَا يَهُودِيٌّ خَلْفِي فَتَعَالَ فَاقْتُلْهُMüslümanlar Yahudilerle savaşmadıkça kıyamet kopmaz. Bu savaşta Müslümanlar Yahudileri öldürürler. Hatta bir Yahudi taşın, ağacın arkasına gizlenir. Bunun üzerine o taş, o ağaç, ey Müslüman! Ey Allah’ın kulu! İşte arkamda bir Yahudi. Gel, onu öldür, der.”

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdullah Hüseyin (Ebu Muhammed Fatih) - Sudan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER