Cuma, 09 Cumade’l Ûlâ 1447 | 2025/10/31
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Oslo Otoritesinin Başkanlığının, Amerika'nın ve Yahudilerin Adamı Hüseyin Eş-Şeyh'e Devredilmesi Pratik Olarak Başlıyor

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber - Yorum

Oslo Otoritesinin Başkanlığının, Amerika'nın ve Yahudilerin Adamı Hüseyin Eş-Şeyh'e Devredilmesi Pratik Olarak Başlıyor

Haber:

Başkan Mahmud Abbas, Filistin Ulusal Yönetimi Başkanlığı pozisyonunun boşalması ve Yasama Konseyi'nin bulunmaması halinde, Filistin Kurtuluş Örgütü Yürütme Komitesi Başkan Yardımcısı ve Filistin Devleti Başkan Yardımcısı'nın, bu görevi üstleneceğini belirten bir anayasal bildiri yayınlamıştır; ulusal otoritenin geçici başkanlık görevi 90 günlük süreyi geçmeyecek, bu süre zarfında Filistin seçim kanununa uygun olarak yeni bir başkan seçmek için serbest ve doğrudan seçimler yapılacak olup bu süre zarfında mücbir sebeplerden dolayı seçimlerin yapılamaması halinde, Filistin Merkez Konseyi bu süreyi yalnızca bir kez daha uzatabilecek.

Yorum:

Filistin otoritesinin dizgininin Hüseyin eş-Şeyh'e devredilmesinin zemini, Filistin Yönetimi Yürütme Kurulu Başkan Yardımcılığı ve Başkan Yardımcılığı makamlarının oluşturulması ve Hüseyin eş-Şeyh'in bu makama aday olarak gösterilmesiyle başlamış olup bu adaylık, örgütün Merkez Konseyi ve Yürütme Kurulu tarafından bu yılın nisan ayında onaylanmıştı. Ardından birkaç gün önce, başkan yardımcısının geçici olarak başkanlık görevini üstleneceğini belirten bir anayasal başkanlık kararnamesi yayınlanmıştır; bu da Hüseyin eş-Şeyh'in Filistin otoritesi ve Filistin Kurtuluş Örgütü'nün bir sonraki başkanı olacağı anlamına gelmektedir.

Bu kararlar, kararnameler ve önlemler, Mahmud Abbas'ın iktidara geliş sürecini akla getiriyor; zira Abbas'ın iktidara gelmesi ve başbakanlık makamının oluşturulması ve Ahmed Kurey'in bu göreve atanmasıyla başlamış, ardından Kurey görevden alınmış ve Amerikan baskısı altında Abbas atanmıştı; zira Abbas'ın, hain Oslo Anlaşmasının mühendisliğinde kilit rol oynamasının yanı sıra taviz vermeye hazır olduğu biliniyordu.

Mahmud Abbas'ın o dönemde atanmasındaki ana faktör, Amerika'nın ondan memnun olması ve onun emirlerini yerine getirmeye hazır olmasıydı; işte aynı faktör, Yahudi varlığıyla güçlü ilişkileriyle tanınan Hüseyin eş-Şeyh için de geçerlidir. Bunun için örgütün bazı fraksiyonları protesto edip itiraz etse bile, önlemler ve değişiklikler alınmakta, anayasal kararnameler çıkarılmakta ve bu da Merkez Konseyi ve Yürütme Komitesi tarafından onaylanmaktadır.

Bu da bizi bir kez daha Filistin Kurtuluş Örgütü'nün (FKÖ) ve Oslo’nun rahminden doğan habis otoritenin gerçekliğini ve onun güç ve örgüt yoluyla kişisel kazanç olarak gördüğü şeyleri tekeline alan bir çete olmanın da ötesine geçtiğini, hatta bizi daha da ileriye götürdüğünü idrak etmeyi sağlamaktadır; zira dolandırıcılık ve yasaların değiştirilmesi, otoritenin şekline ve otoriteyi üstlenenlerin kimler olduğuna karar verenlerin emirlerinin yerine getirmek için kullandıkları araçlar olup Filistin kurtuluş Örgütü’nün kuruluşundan itibaren yapısı, Filistin ve halkına karşı planları uygulamak için kurulmuştur.Tıpkı Abbas'ın, Filistin halkına başkan olarak dayatıldığı gibi, şimdi de Hüseyin eş-Şeyh onun halefi olarak bir sonraki başkan olarak atanması için çalışılmaktadır;aynı şekilde Filistin Kurtuluş Örgütü de Filistin halkına dayatılmış, aksine o günden itibaren de Filistin'i terk etmesi ve İslami boyuttan soyutlanması için hazırlanmıştır.

Bu nedenle otoritenin başkanının atanması, belirli politikaların uygulanması olarak kabul edilse de Amerika'nın onayı olmadan hiç kimse başkan olamaz; dolayısıyla bu durum başlı başına Filistin davasının tasfiyesi projesi yönünde atılmış bir adım olmasına rağmen ancak Filistin halkının ve Müslümanların dikkati, bu otoritenin başında kimin olduğuna değil, aksine örgütün ve otoritenin aslında ümmetin davasına yabancı yapay varlıklar olduğuna çekilmelidir. Otoriteye kimin başkanlık ettiğine bakılmaksızın bunun sadece Filistin davasını tasfiye etmeyi, Yahudi varlığını tanımayı ve onun güvenliğini korumayı hedefleyen kâfir Batı'nın projesi olduğunun açık olması gerekir.

Filistin halkını gerçekten temsil eden tek kişi, sadece ümmetin tek bir yola, yani kurtuluş yoluna geri dönmesi için ona liderlik eden kişidir; bunun dışındaki her şey, hangi isim altında olursa olsun ihanet yolunda yürümekten başka bir şey değildir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdullah Hamad el-Vadi - Mübarek Toprak (Filistin)

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER