Cuma, 09 Cumade’l Ûlâ 1447 | 2025/10/31
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Yemen Halkının Durumu, Mucir veya Amir'in Durumu Gibi Olmuştur!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber - Yorum

Yemen Halkının Durumu, Mucir veya Amir'in Durumu Gibi Olmuştur!

Haber:

Bu sabah, Taiz iline bağlı Turba bölgesinde, Islah yetkililerini kınayan ve yüzlerce kişinin katıldığı büyük gösteriler düzenlendi; göstericiler, son günlerde yerel kamuoyunu sarsan genç Abdurrahman Necaşi'nin cinayetine karışanların teslim edilmesini talep ettiler.(Yemen Basın Ajansı, 26/10/2025)

Yorum:

Güvenlik zafiyeti sadece Taiz iliyle sınırlı değildir, aksine Yemen'in doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine kadar her yerinde yaşanmaktadır. Ancak Taiz ilinde, özellikle de sözde meşruiyet kisvesine bürünmüş olan Islah Partisi'nin kontrolündeki sözde kurtarılmış bölgelerde dönen ve yaşananlar birçok kişinin dikkatini çekmiştir; zira genç avukat Abdurrahman Necaşi'nin Turba şehrindeki evinin önünde öldürülmesi, bu türden ilk olay değildir; zira bundan önce de birçok suikast olayı yaşanmış olup bunların en önemlileri Temizlik ve İyileştirme Fonu müdürü Profesör Aftihan el-Meşheri suikastı ve lider Adnan Razik'e yönelik suikast girişimi ve diğer cinayet ve suikast vakalarıdır. Trajikomik olan ise, bu eylemleri, özellikle de Necaşi'nin öldürülmesini gerçekleştirenlerin, Taiz'de iktidarın dizginlerini elinde tutan Islah Partisi'nden güvenlik güçleri ve adamları olmasıdır. Bu nedenle Yemen halkının durumu, Mücir ve Amir’in durumu gibi olmuştur!

Bu kaos, ülkedeki iktidar kliğinin başarısızlığının en büyük kanıtıdır; zira güvenlik çökmüş olup Taiz, kardeş şehirleri arasında tek başına değildir; çünkü ister meşru otoritenin isterse Husilerin kontrolü altında olan diğer şehirler ve bölgeler olsun, Taiz'den daha iyi bir durumda değillerdir; yani cinayet ve suikast trajedileriyle akşamlayıp kaçırma, gasp ve yankesicilik felaketiyle sabahlıyoruz!!

Bu korkunç olaylar ve acı verici musibetler her geçen gün artmakta ve hiçbir soruna çözüm bulamayan tebaayı yorup bitirmektedir; zaten kendi işlerini bile kontrol edemeyen ve tebaanın refahıyla ilgilenmeyen bu ajanların yönetimi altında bu durum hiç de şaşırtıcı değildir.Zira bu ajanlar, insanların başına musallat oldular, onları en temel haklarından mahrum bıraktılar, servetlerini ve kaynaklarını yağmaladılar, insanların arasında terör estirdiler ve seslerini kısıp susturdular. Nasıl olmasın ki; zira onlar ayağa çarpık koltuklarını arzulayarak kendilerini sömürgeci kafir Batılı efendilerine hizmet etmeye adamışlardır! Yani onların insanların sorunlarını çözmek, güvenlik, sağlık, eğitim ve hizmet alanlarında ihtiyaç duydukları şeyleri sağlamak gibi bir kaygıları olmadığı gibi sorumluluklarını yerine getirmediler ve Allah'a, Rasulü'ne ve müminlere ihanet ettiler.

Ey sevgili Yemen’deki halkımız: Şunu biliniz ki, onlar ve benzerleri gibi kişiler sizleri yönettikleri ve sizleri bu yozlaşmış laik sistemle idare ettikleri sürece sizin için hiçbir güven ve güvenlik, hiçbir rahatlık ve hiçbir kurtuluş olmayacaktır. Nitekim Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَمَنْ أَعْرَضَ عَن ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنكاً Ve kim Benim zikrimden yüz çevirirse, o takdirde mutlaka onun için sıkıntılı bir geçim dar bir hayat vardır.” [Taha 124]

Denenmiş olanı denemekten yorulduk ve bizim sorunumuz, dini hayattan ayırmaya dayanan kapitalist yönetim sistemidir. Şunu biliniz ki, her iki dünyada da kurtuluş, rahatlık ve mutluluk, Allah'ın şeriatını bireye, topluma ve devlete uygulayanlara ait olup Allah'ın tüm insanlık için razı olduğu doğru sistem ise Hilafet sistemidir.Zira tüm insanlığı içinde bulunduğu durumdan ve kirli kapitalizmin onlara getirdiği şeyden kurtarmaya muktedir olan tek sistem Hilafet sistemidir.Bu nedenle doğru şerî çözüm, insanlara Rablerinin şeriatıyla hükmedecek, onların merkezlerini ve koruluklarını koruyacak ve onları savunacak Hilafet Devleti'ni kurmak için çalışanlarla birlikte çalışmaktır.

İşte Hizb-ut Tahrir, Hilafet projesini taşımakta, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet olarak geri dönebilmemiz için ümmetin yeniden kalkınmasını amaçlamakta olup kendisini, Allah'ın indirdikleriyle yeniden hükmetmeye ve Allah Subhanehu'nun vaadine ve Kerim Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in müjdesine iman ederek Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafeti kurmaya adamıştır. Bu yüzden artık Hilafetin zamanı gelmiştir; o halde ey Yemen halkı, haydi ayağa kalkın ve Allahu Teala’nın şu emrine icabet edin: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَجِيبُواْ لِلّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُم لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُواْ أَنَّ اللهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Ey iman edenler! Hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasulü’ne icabet edin. Ve bilin ki, Allah kişi ile onun kalbi arasına girer ve siz mutlaka onun huzurunda toplanacaksınız.” [Enfal 24]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ekrem Mahi - Yemen

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER