Perşembe, 17 Rebiu’s Sânî 1447 | 2025/10/09
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti, Darfur’un Ayrılması Planını Akamete Uğratmak Amacıyla Yürüttüğü Kampanya Kapsamında Sudan’ın Çeşitli Şehirlerinde Protesto Eylemleri Düzenledi

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti, Amerika’nın Darfur’u Sudan’dan koparma planına karşı yürüttüğü kampanya çerçevesinde, 11 Eylül 2025 Perşembe günü Kadarif’teki Eski Camii’nde bir protesto eylemi düzenledi. Parti, 12 Eylül 2025 Cuma namazının ardından Sudan’ın birçok şehrinde protesto eylemleri düzenledi. Eylemler; Port Sudan, Eş-Şuvak, Since, Rabak, Medeni, El-Abbasiye Tekli ve Hartum’un Kelekle ile Dehinat bölgelerindeki büyük camilerin yanı sıra Omdurman’da da iki ayrı camide gerçekleştirildi.

Eylemler sırasında gençler, üzerinde şu ifadelerin yer aldığı çeşitli pankartlar taşıdılar:

1- Amerika’nın Darfur’u ayırma planını boşa çıkarın.

2- Kan sınırları planını başarısız kılın, Darfur’un koparılmasını engelleyin.

3- Devletin birliği meselesi, ölüm kalım meselesidir, uğrunda ya ölüm ya da kalım prosedürleri işlemelidir.

4- Kâfir Batı’nın nüfuzunu topraklarınızdan söküp atmak için Hilafeti kurun.

5- İmam bir kalkandır. Onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur.

6- Ajanların ve hainlerin oyununu bozun, Darfur’un bölünmesine izin vermeyin!

7- Darfur’un ayrılması komplosunu akamete uğratmak için samimi insanların enerjilerini seferber edin.

8- Bir devletin tek bir silahlı gücü olur.

9- Bütün milisleri tek bir orduya entegre edin; bu kaos ortamına ve ülkenin bölünmesine bir son verin!

10- Hainlerin ve ajanların önünü kesin; geçmişte Güney Sudan’ı kaybettiğiniz gibi Darfur’u da kaybetmeyin!

11- Güney Sudan’ın akıbetine uğramadan Darfur’un ayrılmasına engel olun!

12- Ey Sudan halkı! Siz Darfur’un koparılması planını akamete uğratabilecek güçtesiniz o halde haydi Allah’a itaat için kıyama kalkın!

13- El Faşer halkı savaş ve açlıktan ölüyor, onları kurtarmak için elinizi çabuk tutun!

14- Sözde paralel hükümet, Darfur’u bölmek için kurulmuş bir Amerikan planıdır; kurulmasına izin vermeyin!

15- Amerika, Darfur bölgesini ayırma planına ivme kazandırıyor, devletin birliğini ölüm kalım meselesi haline getirmekten başka çare yoktur!

Ayrıca camilerden çıkan cemaate şu başlık altında bir çağrı yapıldı: “Ey Sudan halkı Amerika’nın Sudan’ı Bölmesine ve Darfur’u Koparmasına İzin Vermeyin” Her caminin önünde Hizb-ut Tahrir’in bir genci bu tarihi çağrıyı haykırdı. İdari başkent Port Sudan’da ise Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti Resmi Sözcüsü kalabalığa bir konuşma yaptı. Sözcü konuşmasında, milletlerin ‘uğrunda ya yaşanacak ya da ölünecek’ ölüm-kalım meseleleri olduğunu belirtti. İslam akidesinin bu meseleleri belirlediğini ve ‘devletin ve ümmetin birliğinin’ de bunlardan biri olduğunu vurguladı. Bu meseleye gereken önemi vermediğimiz için Amerika’nın Güney Sudan’ı koparmayı başardığını söyleyen sözcü, şimdi de Amerika’nın kanlı sınırlar çizerek yeni devletler kurmaya çalıştığını ve Darfur’u ayırmak için Güney Sudan’daki senaryonun aynısını hazırladığını ifade etti.

Yapılan çağrıda Sudan halkından, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e itaat ederek Amerikan planını boşa çıkarmak için ayağa kalkmaları istendi.

Sudan’ın çeşitli şehirlerinde düzenlenen tüm bu eylemlerde halk, tekbir ve tehlillerle (La ilahe illallah diyerek) büyük bir coşku gösterdi. Katılımcılar, Hizb-ut Tahrir’in bu önemli konulara sahip çıkmasını ve ümmeti kuşatan tehlikelere karşı daima uyarıda bulunmasını takdirle karşıladıklarını ifade ettiler.

Devamını oku...

Müslüman Ülkelerindeki Asıl Büyük Sorun Yahudi Varlığıdır; Dünyadaki En Büyük Sorun ise Onu Destekleyenlerdir Ey Trump!

Basında, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’ye ilişkin sözleri yer aldı. Trump yaptığı açıklamada “Gazze, “İsrail” ve Orta Doğu için büyük bir sorundur.” dedi. Fakat ne yazık ki, Müslüman ülkelerdeki o Ruveybida yöneticilerden tek birinin bile çıkıp da ona “İslam ülkelerindeki temel ve en büyük sorun, gaspçı Yahudi varlığıdır. Bu varlığı askeri teçhizatla, siyasi ve iktisadi destekle ayakta tutan da bizzat sizlersiniz. Dolayısıyla küresel ölçekteki en büyük sorun asıl sizsiniz. Zira dünyanın sefaletinin kaynağı sizin kapitalist ideolojinizdir ve İslam coğrafyasının size bağımlı, zayıf devletçiklere ve suni oluşumlara bölünmesinin müsebbibi de sizsiniz.” dediğini duymadık.

Eğer Müslümanların yöneticileri arasında, küstah Trump’ın karşısına dikilip lafını ağzına tıkayacak, ucube Yahudi varlığının kökünü kazımak üzere orduları seferber edecek ve bu gerçeğe kör kesilmiş adamı kendine getirecek tek bir adam bile olmuş olsaydı, böyle pervasızca konuşmaya asla cüret edemezdi! Ve ona asıl sorunun Mübarek Toprağı gasp eden, halkına en ağır işkenceleri reva gören, hatta azgınlığıyla yakın uzak demeden tüm komşu ülkelere saldıran Yahudi varlığı olduğunu hatırlatırdı!

İslam dünyasının sorunları, 1924 yılında Hilafet Devleti’nin yıkılmasıyla başladı. O tarihten sonra İslam toprakları, sömürgeci kâfirlerin kontrolü altında küçük ve zayıf devletçiklere bölündü. Bunu takiben Filistin gasp edildi ve İngiltere’nin yardımı, ardından Amerika’nın himayesi ve Müslüman yöneticilerin ihanetiyle orada ucube bir Yahudi devleti kuruldu. Bu yöneticiler, Yahudi varlığını sağlamlaştırdılar, onu koruma altına aldılar ve Müslümanların Filistin’i özgürleştirmesine engel oldular. İşte ülkelerimizdeki o liyakatsiz Ruveybida yöneticilerin içler acısı hali budur! Kimisi Yahudi varlığını koruyor, kimisi güpegündüz onunla anlaşmalar imzalayıp diplomatik ilişkiler kuruyor. Kimisi perde arkasından onunla gizli gizli iş tutuyor. Kimisi de, Yahudi varlığı topraklarına saldırı düzenleyip egemenliği ihlal ettiğinde, onu gidip Güvenlik Konseyi’ne şikâyet etmekle yetiniyor. Kimisi, Filistin’deki Müslümanların direnişini ‘terör’ diye kınıyor. Kimisi, Gazze halkına uygulanan ablukaya ortak oluyor. Kimisi de o meşhur Abraham Anlaşmaları’na imza atıyor. Ama hepsi, istisnasız hepsi, orduları kışlalarına hapsederek Filistin’in kurtarılmasına engel oluyorlar. Hatta kendi halklarının Gazze’deki soykırıma ‘dur’ demesine bile izin vermiyorlar. Yaptıkları şey ne kötü! Yaptıkları ne kadar da alçakça!

Biz, Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi olarak, Trump’a ve o ucube Yahudi varlığının liderlerine şunu müjdeliyoruz: Bu düzen böyle gitmeyecek! Bütün dünya Yahudi varlığının Gazze’deki vahşetinize karşı nasıl ayaklandı, gördünüz! Artık ümmet uyandı ve davasını farkına vardı. Ödünüzü koparan ve kalbinize korku salan şanlı Hilafet Devletini kurmak için koşar adımlarla geliyor! O gün geldiğinde, Müslümanların Halifesinden laf değil, icraat göreceksiniz! Öncüleri sizin topraklarınızda, ardı Halife’nin karargâhında olan devasa ordularla karşılaşacaksınız! Hizb-ut Tahrir, bu gayeyi gerçekleştirmek için ümmete kararlı adımlarla öncülük etmektedir. Öyleyse, sonunuzu getirecek olan o müjdeyi bekleyin! Unutmayın, hiç şüphesiz yarın, bekleyeni için çok yakındır.

Devamını oku...

Korkak ve Hain Yöneticilerin Tahtlarının Yıkılması Gerekir!

  • Kategori Haber ve Yorum
  •   |  

Haber-Yorum

Korkak ve Hain Yöneticilerin Tahtlarının Yıkılması Gerekir!

Haber:

15 Eylül Pazartesi günü Doha, Katar'a yönelik Yahudi saldırganlığını tartışmak üzere acil bir Arap-İslam zirvesine ev sahipliği yapacak.

Yorum:

Yahudi varlığını 9 Eylül 2025 tarihinde Katar'ın sözde egemenliğini ihlal etmesi, Katar'ın yöneticilerinin ve maymunların ve domuzların kardeşleriyle ilişkileri normalleştiren ve onlarla özdeşleşen Arap yöneticilerin yüzlerine atılmış bir tokattır; zira bu varlığın uçakları, konut binalarına bir dizi füze saldırısı düzenlemiş ve Hamas hareketinin liderlerine yönelik suikast girişiminde başarısız olmuştu.

Yahudi varlığının füzeleri, Katar'ın on yıllardır İslam ve Müslümanlarla savaştaki rolünü hiçe sayarak büyük bir cüretle başkent Doha'nın kalbine düşmüştür; oysa Katar, sömürgeci Batı tarafından kendisine çizilen bu rolü yerine getirmek için tüm gücüyle çalışmış ve sömürgeci Batı'nın İslam ve Müslümanlara karşı komplolarının yuvası olarak anılmaya başlanmıştı.

Hepimiz biliyoruz ki bu zirve, hain ve ajan yöneticilerin acısı büyük olsa bile daha öncekiler gibi kınama ve suçlamadan öteye geçmeyecektir; çünkü onlardan hiçbir iyilik beklenemez. Zira bu yöneticilerin Gazze'deki kardeşlerimize karşı kafirlerin işlediği suçlar konusunda sessiz kalmaları, kafirleri cesaretlendirmiş ve Katar'ı, ondan önce de Lübnan, Suriye, İran, Tunus ve Yemen'i ihlal etme konusunda cüretkâr olmaya teşvik etmiştir.

Ey Müslümanlar: Hain yöneticilerinizin, akide kardeşlerinizin kanı onların kıllarını dahi kıpırdatmadan ülkenizi Batı'ya boyun eğdirmesini izlerken hiç kanınız kaynamadı mı?Aksine onlar, ezilen ve boyun eğdirilmiş halklar olarak bizim tepkilerimize kayıtsız kalarak bizimle kardeşlerimize destek arasındaki bariyeri korumak için hiç yorulmadan çalışıyorlar.Bu yöneticilerin aşağılıklarını gösteren şey, onların arasındaki normalleşenlerin, Müslümanlara yönelik katliamları ve bu karton devletçiklerin egemenliklerinin ihlalini reddettiklerini ve kınadıklarını ifade eden en ufak bir önlem olarak söz konusu varlığın büyükelçilerini sınır dışı etmeye veya onunla siyasi ve ekonomik bağlarını koparmaya cesaret bile edemeden bu zirveye katılmalarıdır.

Sonuç olarak Katar'da yaşananlar, kafirlerle bir ahit veya anlaşma olmayacağı konusunda tüm zararlı devletçikler için bir ders niteliğindedir; ayrıca bu, bu hainler koltuklarında kalmaya devam ettiği sürece düşmanın dişlerini göstereceğine dair tüm Müslümanlara yönelik bir mesajdır.Şanımızı yüceltmenin ve milletler arasında saygın bir ümmet olma konumumuzu yeniden kazanmanın tek yolu Hizb-ut Tahrir'in üzerinde yürüğü biricik yoldan geçmektedir; zira Hizb ut-Tahrir, İslam'ı sözlü ve fiili bir devlet olarak yeniden tesis etmek, Yahudi varlığını ortadan kaldırmak, kutsal beldeleri kurtarmak ve yeryüzünde adaleti ve merhameti yaymak için emin adımlarla gecesini gündüzüne katarak çalışmaktadır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Sadık Es-Sarari - Yemen

Devamını oku...

Ajan Yöneticilerin Toplanması, Yeni Bir İhanetin Habercisidir!

  • Kategori Haber ve Yorum
  •   |  

Haber-Yorum

Ajan Yöneticilerin Toplanması, Yeni Bir İhanetin Habercisidir!

Haber:

İran, Müslüman beldelerdeki mevcut ülkelere, Yahudi varlığına karşı koymak için ortak operasyonlar merkezinin kurulması çağrısında bulunuyor ve Filistinlilerin öldürülmesini durdurmak için etkili kararlar almamız gerekir diyor.

Yorum:

İslam, Müslümanların dünya çapında tek bir devlete ve tek bir yöneticiye sahip olmalarını farz kılmıştır.Bu nedenle tam bir netlikle diyoruz ki:İslam beldelerimizde birden fazla devletin varlığı, bu devletler İslam ile yönetilse dahi haramdır. O halde nasıl olur da açık küfürle yönetilebilir ki?!Zira bu, Allah'a, Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Âlihi ve Sellem'e ve bu aşağılanma, parçalanma ve büyük güçlerin kendilerine yönelik saldırısından sonra vahdeti arzulayan Müslümanlara bir ihanettir.

Nitekim bizler, yakinen biliyor ve idrak ediyoruz ki, İslam beldelerimizin başındaki yöneticiler iktidara, ümmet yoluyla gelmemiş, aksine onları sömürgeci kafir Batı başımıza dikmiştir; bu yüzden Batı, ülkelerimizi kontrolü altında tutmak, kaynaklarını yağmalamak ve herhangi bir değişim sürecinde faaliyet yapmamalarını sağlamak için onlarla hiç yorulmadan çalışmaktadır.

O halde bu ülkeler ve onların hain yöneticileri, Yahudi varlığına karşı koymak ve Filistin ve diğer Müslüman ülkelerdeki halkımızın öldürmesini engellemek için nasıl olur da ortak operasyonlar merkezi kurulması çağrısında bulunabilirler? Zira bu, kurttan sürünün koruyucusu olmasını istemek gibi bir şeydir!

Başta Amerika olmak üzere sömürgeci kafir Batı'yı itaat edilmesi gereken efendi olarak gören bir hain ve ajandan, nasıl özgür olması ve alemlerin Rabbinin talep ettiği şeyler için çalışması istenebilir ki?

Kısaca ve açıkça diyoruz ki: İslam beldelerimizde bu kadar çok ülkenin varlığı, ümmetin son günlerde tehlikesini açık bir şekilde hissettiği bir felakettir; zira ümmet, siyaset, ekonomi, toplum, para, tarım, sanayi, eğitim, sağlık, çevre, bilim ve yaşamın diğer tüm alanlarında İslam'ın hükümlerine göre yönetilen güçlü ve izzetli tek bir devletin olması gerektiğinin farkına varmıştır.

Bu nedenle başımızdaki hain yöneticilerimizin özellikle bu günlerde düzenlediği her türlü toplantı, Amerika, Batı ve onların üvey çocukları Yahudi varlığı tarafından ümmete karşı kurulan yeni bir ihanetin ve komplonun habercisinden başka bir şey değildir.

Dolayısıyla çözüm, sonuçları önceden bilinen toplantılarda değildir; aksine etkili, gerçek ve mümkün olan çözüm, ancak ümmetin, yarına bırakmadan bugün kararını vererek saf ve temiz İslam ile hükmedecek, sadece Filistin'deki değil, tüm Müslüman ülkelerdeki halkımızın endişelerini, tasalarını, ölümlerini, yerinden edilme ve aşağılanmalarını ortadan kaldıracak tek bir Halife'ye biat etmesiyle olacaktır.

Evet, bu şekilde ülkemiz, tek bir ülke ve Allah Azze ve Celle’nin ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Âlihi ve Sellem'in emrettiği gibi İslam ile izzetli tek bir devlet olarak geri dönecektir. وَلِلَّهِ الْعِزَّةُ وَلِرَسُولِهِ وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَلَٰكِنَّ الْمُنَافِقِينَ لَا يَعْلَمُونَ Hâlbuki asıl üstünlük, ancak Allah’ın, Rasulü’nün ve müminlerindir. Fakat münafıklar bunu bilmezler.” [Münafikun 8]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Dr. Muhammed Cabir - Lübnan

Devamını oku...

Suriye Rejimi, Amerika'ya Büyük Bir Dalkavuklukla Boyun Eğiyor

  • Kategori Haber ve Yorum
  •   |  

Haber-Yorum

Suriye Rejimi, Amerika'ya Büyük Bir Dalkavuklukla Boyun Eğiyor

Haber:

Suriye resmi haber ajansı, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın eşi Latife el-Durubi'nin, ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Amiral Charles Bradley Cooper'ın eşi Susan Cooper'ı Şam'daki Halk Sarayı'nda kabul ettiğine dair fotoğrafları yayınladı. Haberde, iki kadının karşılıklı ilgi alanları olan insani ve sosyal konuları görüştüğü ve bunun da kadınların halklar arasındaki anlayış köprüleri kurmadaki rolünü yansıttığı belirtildi.

Başka bir haberde ise ajans, Şara ve Amiral Brad Cooper'ın “Ortak çıkarlara hizmet etmek ve Suriye ve bölgede güvenlik ve istikrarın temellerini sağlamlaştırmak da dahil olmak üzere siyasi ve askeri alanlarda iş birliği olanaklarını" görüştüklerini belirtti.

Yorum:

Ahmed Şara liderliğindeki Suriye rejimi neden bu kadar Amerika'ya boyun eğiyor?!

Suriye cumhurbaşkanı neden karısını, Orta Doğu'yu kontrol etmekten, başka bir deyişle işgal etmekten sorumlu olan Amerikan askeri komutanının karısını kabul etmeye karıştırıyor?

Suriye cumhurbaşkanının eşi, “ortak çıkarlar olan” kadınların anlayış köprüleri kurmadaki rolünü yansıtan insani ve sosyal meselelerden bahsederken neden bu askeri liderin eşi, sadece Suriye ve bölge üzerindeki Amerikan askeri kontrolünün pekiştirilmesiyle ilgileniyor?

Suriye ve Amerika'nın sıcak ilişkiler içinde olduğunu göstermek için kameraların önüne çıkmaktan başka, bu tür anlamsız toplantılardan ne gibi bir fayda elde edilebilir? Amerika, Müslümanlara karşı düşmanlığı ve Yahudi varlığını kucaklamasıyla önde gelen bir ülke olmasına rağmen, dostane, müttefik ve iyi ilişkiler içinde olduklarını gösteriyorlar.

Amerika, Yahudi varlığının bölgeyi işgalini ve bölünmesini güçlü bir şekilde destekleyen suçlu bir devlettir. Başkanın eşinin iddia ettiği gibi, bizimle onlar arasında yaşamın her alanında anlayış köprüleri ve ortak konular olduğunu düşünmek mantıklı mıdır?!

Peki Arap yöneticilerin nezdinde, Amerika ile başa çıkmanın dilenmek, yalakalık yapmak ve yalvarmak dışında başka bir yol yok mu?

Brezilya, Kolombiya, Venezuela ve Amerika'ya meydan okuyan ve karşı çıkan diğer ülkelerin yöneticileri, bizim yöneticilerimizden daha mı cesurlar? Yoksa gerçekte gayrimüslim olan bu yöneticiler, Müslümanların başındaki yöneticiler gibi tabiiler ve ajanlar değiller midir?!

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Ahmed El-Hutvânî

Devamını oku...

Doha'daki Hamas Liderlerinin Hedef Alınması!

  • Kategori Haber ve Yorum
  •   |  

Haber-Yorum

Doha'daki Hamas Liderlerinin Hedef Alınması!

Haber:

İbrani Kanal 12, Katar'daki Hamas liderlerini hedef alan operasyona 15 uçağın katıldığını duyurdu.

Yorum:

Akıl sahibi herkes için, Yahudi varlığının Amerika Birleşik Devletleri'nin yeşil ışığı olmadan Müslüman ülkelere saldırmasının mümkün olmadığı bir sır değildir; zira bu, Amerika'nın bu saldırıya yeşil ışık yaktığını belirten İbrani Kanal 12 tarafından da teyit edilmiştir.Ayrıca Beyaz Saray sözcüsü, saldırı gerçekleşmeden önce bilgilendirildiklerini ve Doha'da yaşananların Hamas liderlerine Amerikan önerisini kabul etmeleri için gerçek bir uyarıdan başka bir şey olmadığını söylemiştir. Buna karşılık biz de soruyoruz: Sizin eğittiğiniz ordular hani nerede? İran'ın el-Udeyd'deki ABD üssüne saldırısı sırasında övündüğünüz savunma sistemleri hani nerede?!

Allah'ın indirdiğinden başkasıyla yönettiğimiz ve bizler de, ateşkesi ve zilleti kabul eden, Müslüman ülkeleri her türlü açgözlü kişinin avı haline getiren ve ümmete boyun eğdirmek ve onu sindirmek için askeri üsleri kabul eden hain yöneticiler tarafından yönetildiğimiz sürece, saldırının ülkenizdeki bu askeri üslerden olabileceği ihtimalini göz ardı edemeyiz.

Yahudi varlığa ve Trump'a diyoruz ki; bizler insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetiz. Bu yüzden ne kadar kibirli ve küstah olursanız olun, beldelerin koruyucu olan Müslümanların Halifesinin önünde aşağılanmış bir şekilde diz çökeceğiniz o gün gelecek ve Allahu Teala'nın izniyle Nübüvvet Minhacı üzere Hilafet kurulacak ve bu Hilafet size gerçek değerinizi gösterecektir; ancak sizler, bir aslan olan İslam'ın yokluğundan dolayı kibirlendiniz.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Muhammed Taha – Yemen

Devamını oku...
Bu RSS beslemesine abone ol

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER